ANADOLU İNSANI FERASETLİDİR

KITIJ Cemil Biçer

Anadolu insanı ferasetlidir. Hem de genetik kodlama yolu ile gelir bu özellileri binlerce yıl ötesinden.

Mesleğim gereği Anadolu coğrafyasını karış karış gezdim, “gezdim” dememe bakmayın, bu sizin bildiğiniz manada gezmelerden değil. Biraz itmeli, çoğunca da kakmalı “gezmeler”dir bunlar.

Ama her ne olursa olsun ben bu gezmelerden azamî faydalanmayı amaç edindim: Bu manada ziyadesi ile pragmatik olduğumu söyleyebilirim utanmadan, sıkılmadan!

Şimdilerde yorgun bir şilep gibi tekaütlük limanında demirlesem de kendimi iyi hissettikçe Anadolu yaylalarını gezmeye devam ederim.

Geçenlerde Bozok yaylasında bir yörük çadırına konuk oldum. Yatıya alıkoydular “gecenin karanlığında salmayız, it var uğursuz var” diye vebal atınca kalmam iktiza etti.

Gecenin ilerleyen saatlerinde kaçak İran çayı eşliğinde çift kağıt sarma cigaraları tüttürürken sordum oba sahibine; ‘’Memleketin durumunu nasıl görüyorsun ağa?” diye.

Davşan kanı çayından höpürtülü bir yudum aldı ağa! Cigarasından derinnn bir nefes çekti! Kallavi öksürdü! Bir ciddiyet ifadesi takındı suratına, kısa ve net yanıtladı; “Ortalık toz duman efendi, kör tuttuğunu, topal yakaladığını beceriyor” dedi.

Satılmış medyanın anlı şanlı titri olan akademisyen, sosyolog ve ekonomistlerine sorsaydım, saçma sapan analizleri ile saatlerce anlatmaya çalışırlardı memleketin hal-ü pür melalini.

Ferasetine gurban olduğum Bozoklu Durali ağa, nasıl da bir kısa cümle ile ifade etti memleketin sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel durumunu!

Ebleh olsa anlar insan.
Aman ha dostlarım, aman!
Ne tutulanlardan olun,
Ne yakalananlardan.
Kıyıdan kıyıdan dolanın…