ANDIRKHUAYE XHESEN BOREJHKO

GHUNEKHO K. Özbay

2 Mart 1920 yılında Hakurıne hablde (şimdiki Şewcenkho habl) dünyaya geldi. İlk öğrenimini tamamladıktan sonra 1935 yılında Adige Pedagoji Okulu’nda öğrenimini sürdürdü. Bizim Boyumuz adındaki el yazısı dergisinin redaktörlüğünü yaptı ve genç yazarların toplantılarına katıldı. Rostovena Don’da okulu bitirdikten sonra Sosyalist Adige gazetesinin edebiyat kolu yazarları arasında yerini aldı.

Adırkhuaye’nin eserleri genellilikle şiir türündendir. Değişik gazetede ve dergilerde yayınlanan şiirlerini 1971 yılında Jane Kırmız (Şarkı Söyleyeceğim) adlı şiir kitabında toplamıştır.

Andırkhuaye’nin yaşam öyküsü Puşkin Tiyatrosu’nda Andırkhuaye Xhusen adıyla oynanmıştır.

1939 yılında askere alınır ve 1941’de Ukrayna’daki çarpışmalarda hayatını yitirir. Andırkhuayenin silahları Sovyet Ordu Müzesi olan Tsentralhnede bulunmaktadır.

Andırkhuayenin ölümü üzerine ünlü Pravda gazetesi 28 Mart 1942’de şöyle yazmıştır. “Sovyet halkının kahraman oğlu Nazi komandolarıyla eşitsiz çarpışmalarda şehit oldu. Genç yazar Andırkhuaye’nin anısı silinmeyecek”

Ölümünden sonra SSCB kahramanlık armağanı verilmiş, köyünde ve şehit düştüğü yerde anıtları dikilmiştir. İsmi pedagoji okullarına, sokaklara, izci birliklerine ve komsomol gençlik derneklerine verilmiştir.

Sevgili köyümün
Küçük deresi,
Yavaşça akarken
Bir damar hazırsındır uzanır.
Sevgili köyümün
İnsanları,
Şafakta
Uyanırlar ve
Bir kişi hazırsındır
Çıkarlar yola.
Bütün ovayı
Çınlatıp
Yükselir sesleri.
Ulu Tanrı’m,
Mutlulukla
Ekinlerini
Azimle,
Toplarlarken
Adige köylerini
Büyük bir sevinç kaplar.
Şewcenkhoya
Şarkıların
Özgürlük
İçindir.
Onlar,
Bir, meşale.
Sözlerinle
Beyleri
Çokta kızdırırsın.
Sözlerin
Çok uzaklara
Uzaklara uzanır.
Kardeşliğin
Teras
Sen yazarıydın
Şarkılarını Adigeler
Ayşe Gunde söylerler.
Beylikte yaşam
Tırpan elimde
Orak bileğim,
Saplar buğdayım,
Otlar meram,
Büyük sopa makinem,
İki kazan eleğim,
Bir atım var zayıf,
Hain kış onu da alır.

Bütün toprağım bir dönüm,
Borçlarım saymakla bitmez,
Otlağım bir dönüm,
Çıkan otsa bir araba.
Arabanın fazlası yığın,
Yığının sopası da öldürür.

İçinde bulunduğum,
Bir eziyet,
Eziyetler bitmeden,
Ekinin vakti gelir.
Ekini biçip borçlar çıkınca,
Kalan nedir ki?

Anlattıklarım
Babalarımın zamanı,
Benim büyüdüğüm,
Zaman,
Devrimle birlikte
Alabildiğince genişleyip
Sevinçle kalpler coşarken,
Bende,şimdi çok mutluyum.

Kadınlarımız şimdi
Vatanımızda sayılıyor,
Kadınlarımız,
Şen kırlangıç gibi,
Uçuşuyorlar.
Nerede görülseler de,
Kadınlarımız güleç,
Bende gençlik duygusuyla
Şimdi özgürce yaşıyorum.