“BEĞEN”İR MİSİNİZ?

YEMUZ Nevzat Tarakçı
08.08.2015

Sosyal medyada bir paylaşım görür heyecanlanırsınız.

Kısa, öz ve damardan bir yazıdır bu.

Ezber bozan, hakikati haykıran.

Belli ki yazı, bir emeğin ürünü.

Bir beyin gücü, iyi bir gözlemin, ciddi bir araştırmanın ürünü.

Yazıyı, nefes almadan okursunuz.

Su misali içersiniz kana kana…

Tadı, damağınızdadır.

Sonra, yazıyı “beğen” irsiniz.

Daha sonra da yorum yazarsınız.

Teşekkür yazısı.

Ya da eleştiri…

Ve beklersiniz.

“Görün bakın bu yazı, çok beğeni ve bir o kadar da yorum alır!” dersiniz.

Beklersiniz!

Ama yanılırsınız.

Hem de fena halde!

Takipçiler, çoğu zaman pas geçer bu tür düşünce yazısını.

Kim okuyacak şimdi?

Kim düşünecek?

Zordur düşünmek.

O, şimdi müsait değildir.

Onun şimdi yazı okumaya, duygu ve düşünce yorumlamaya ne iştahı vardır ne de zamanı.

Bakar ve geçer.

O da ne, bir başka paylaşım, yüzlerce beğeni ve yüzlerce yorum almış.

Şaşırıp kalırsınız.

Bu ne iş?

Bu ne ilgi?

Niçin bu kadar yorum ve bu kadar beğeni almış bu paylaşım?

Bu düşünce, kafanızı kurcalar durur.

Sahi bu kadar ilgi gören paylaşım neymiş?

Paylaşım, bir fotoğraf.

Ya bir mangal ya da bir kahvaltı sofrası fotoğrafı.

Ne diyelim, afiyet olsun!

Karınlar doysun.

Bakarsın gözlerde doyar, gönüller de!

Hatta kafalar ve kalpler de!