BOŞLUKTA YANKILANAN 21 MAYIS’LARIMIZ

YEMUZ Nevzat Tarakçı
14.04.2014

Ufuksuz 21 Mayıs’lar.

Savrulmuş, darmadağınık, lime lime olmuş 21 Mayıs’lar.

Ezber 21 Mayıs’lar.

Düşmanlık ve öfke dolu 21 Mayıs’lar.

Özünde bilinçlenme olmayan,       tepeden tırnağa tepkiselliğe bürünmüş 21 Mayıs’lar.

Ötekileştiren, şiddeti çağrıştıran, seffilleştiren, kimsesizleştiren 21 Mayıs’lar.

Ruhunu kaybetmiş, ümidini yitirmiş, popülist söylemlerle dolu 21 Mayıs’lar.

Boşlukta yankılanan “yandık, yıkıldık, tükendik, mahvolduk…” söylemleri.

Ve sonunda marjinalleşen Çerkes gençleri.

Gençlerin 21 Mayıs ilhamlı söylemleri:

“Biz sürgün ve soykırım çocuklarıyız!”

“Burası bizim diyarımız değil, o halde çalışmaya, üretmeye gerek yok, sefilliğe devam!”

“Kaderimizi oynuyoruz biz!”

“Yandık, yıkıldık, mahvolduk, ey dostlar acıyın bize!

“Ne olur yardım edin, acımız sonsuz bizim!”

“Yol yok, çözüm yok, ümit yok, moral yok, hadi birlikte ağlaşalım!”

Bu mantık yanlış mı?

Yanlış!

Peki doğrusu nedir?

Nasıl bir 21 Mayıs önerirsiniz?

 

AKLIN ve HESABIN EĞEMEN OLDUĞU BİR STRATEJİYE SAHİP 21 MAYIS

Lütfen dikkat!

21 Mayıs’larda toplumun derin vicdanı kanıyor.

Ey yetkililer, lütfen öfkeyi bir hitabet sanatı olmaktan çıkarın.

Gerilimden uzak durun.

Duyguların değil, aklın ve hesabın egemen olduğu bir strateji uygulayın.

Budur toplumumuzun hayrına olan!

 

DİRİLİŞİ KONUŞALIM, ŞAHLANIŞI PLANLAYALIM

O halde gelin dirilişi konuşalım.

Gelin 22 Mayıs’ların programını yapalım.

Kültürü ve kimliğiyle barışık donanımlı gençlik yetiştirelim.

“Kurumlarımız nasıl daha sıcak olur, nasıl daha kucaklayıcı olabilir?” bunları tartışalım.

“Gençliğimizi daha fazla nasıl bilinçlendirebiliriz?” onu konuşalım.

Kültürel bilinci, tarihsel şuuru paylaşalım.

Yetmez mi bu düşmanlıklardan çektiğimiz?

Sesimiz her daim boşlukta yankılanıyorsa farklı şeyler yapmak gerekmez mi?

Bu toplum, “Soykırım, sürgün… Bizim başımıza gelen kimsenin başına gelmedi, yandık, yıkıldık, tükendik!” söylemlerinin ilerisine geçemez mi?

 

YÖNETİCİLERİMİZ SÖYLEMLERİNDE BİRAZ DAHA DİKKATLİ OLMALI

Bize yakışan, 21 Mayıs tarihini fırsat bilerek bu süreci çok iyi değerlendirmek, toplumun tek yürek olmasını sağlamak, özellikle de gençlerin kültürel bilinçlenmesi için fırsat kollamak, günler, haftalar süren etkili çalışmalarla kültürel bilinci arttırmak olmalı.

Gel gör ki bunu yapamıyoruz.

İfrat ve tefrit ufuklarında dolaşıyoruz.

Ya “Yandık, bittik, tükendik!” edebiyatı ya da “Çerkes toplumunun hiçbir derdi yok, gayet mutlu bu toplum!” Söylemi.

Bakın şu ifadelere, güler misiniz ağlar mısınız?

“Biz, bize kucak açan Türkiye Cumhuriyetine minnettarız, atalarımız geldiğinden bu güne kadar gayet mutlu bir şekilde barış içerisinde yaşıyoruz. Biz bu Cumhuriyetin kuruluşunda da bizzat yer aldık, hiçbir şikâyetimiz yoktur, biz bu şanlı al bayrak altında gayet mutlu bir şekilde yaşamaktayız.”

“Şu anda Kafkasya’da Çerkes toplumu bağımsızlığını kazansa ben şahsen herkesin oraya göç edeceği kanaatinde değilim, Çerkes Kültür Derneği Başkanı olarak ben şahsen tekrar oraya yerleşmek üzere göçmem. Ama vatanım olarak oraya gider ziyaret ederim, benim gibi düşünen insan sayısı da çoktur.       Orada bağımsız Çerkes cumhuriyetinin olması beni mutlu eder, ben bu ülkede de mutluyum hem de son derece mutluyum. Bu ülkede bize her tür kapı açılmıştır, hiçbir kapı kapanmamıştır. Bazı fanatik insanlar dilimiz kaybolmuştur gibi şeyler söylüyor. Dilinizin kaybolması sizlere aittir, kendine aittir. Siz ailenizde dilinizi çocuklarınıza öğreteceksiniz, ben bu güne kadar bu konuda hiçbir şekilde devlet baskısı görmedim.”

“Onun için ben bu ülkeden kimsenin göç edeceğine inanmıyorum ama bir Cumhuriyetin olması beni mutlu eder. Yani şu anda Kafkasya’da bağımsız bir cumhuriyet kurulsa Çerkeslerin yüzde 90’ının göçmeyeceğini düşünüyorum.”

Bu söylemler karşısında donanımlı, duyarlı çakı gibi bir Çerkes genci olsanız neler düşünürdünüz, neler hissederdiniz?

Peki, bu kültürün yok oluşunun ayak seslerini duyan, geri sayımın “tik – tak!” larıyla ürperen, yüreği kavrulmuş bir Çerkes olsanız ne söylerdiniz, neler hissederdiniz, ne yapardınız?

Demek ki sesimiz, bu yüzden boşlukta yankılanıyor bizim.

İşte 21 Mayıs manzaraları.

Seç, beğen al.

 

SELAM SİZE!

Yılın 21 haftasında 21 Mayısı konuşan ve 21 Mayıs’ta dernek salonunda  21 genci buluşturamayan büyük derneklerin yöneticileri,

Her konuşmasıyla ideali hançerleyen, tutum ve davranışlarıyla gençlerin yüreğine, bileğine basmayı görev kabul eden dernek başkanlarımız selam size.