YEMUZ Nevzat Tarakçı
31.07.2007

İnsan, tek kelimeyle hayret ediyor.

Bu nasıl olur?

Kadını erkeği, yaşlısı genciyle aynı sıkı eğitimi almış gibi bu örnek davranış nasıl sergileniyor.

Pırıl pırıl her taraf. 

Binlerce insanın bir araya geldiği, yiyip içtiği, eğlendiği, kültürünün gereğini yerine getirdiği mekân burası olamaz. (Doğu Akdeniz Kafkas Kültür Festival alanı.)

Olamaz, çünkü etkinliğin hemen sonrası olmasına rağmen bu alan tertemiz.  

Birileri bu dağ başına tuvaletleri düşünmüş, lavaboları dizmiş, muslukları sıralamış, kocaman plastik çöp kovaları hazırlamış.

Bu insan seli de elindeki gereksiz şeyleri, atıkları sağa sola fırlatmamış, götürüp bu çöpe atmış.  

Küçüğüyle, büyüğüyle, kadını erkeğiyle çevreyi kirletmemeyi öğrenmiş.

Bu bilinci gayet doğal halde yaşıyor.

Temizliği, kültürünün bir parçası sayıyor.

Çevre temizliği veya ortam düzeni için kimse kimseyi uyarmıyor, bu doğal olan, içten gelen bir davranış. 

İnsan tek kelimeyle hayret ediyor.

Bu nasıl olur?

Kadını erkeği, yaşlısı genciyle aynı sıkı eğitimi almış gibi bu örnek davranış nasıl sergileniyor.

Pırıl pırıl her taraf.

Kimse kimseyi rahatsız etmiyor.

Kimse kimsenin ayağına basmıyor.

Kimse, güvenlik görevlisine asla ihtiyaç duymuyor.

Herkes herkesi kucaklıyor, ikramda bulunuyor, yüzler gülüyor.

Sevgi dolu, enerji dolu herkes. 

Galiba Çerkesliği daha iyi anlıyorum!

Bir medeniyetmiş bu, bir yaşam tarzıymış.

Galiba asaletin kanda değil ruhta olduğunu bu manzarayla daha derinden kavrıyorum. 

Bizler herhalde bazı eleştirilerde toplumumuza haksızlık yapıyoruz.

Çoğu zaman, bardağın boş tarafını görüyoruz!

Oysa bu konularda, yani temizlikte, uyumda, dayanışmada, bu kadar ileri bir toplum, ülkenin geleceği adına büyük bir potansiyel değil mi? 

Avrupa uyum yasalarının konuşulduğu bir dönemde, Avrupa’nın çok ilerisinde uyumu, temizliği, demokrasiyi, kısaca özünden aldığı ruhunda barındırdığı medeniyeti yaşayan, asaleti ve zarafeti her haliyle yansıtan bu toplum daha fazla dikkate alınmalı, bu kültür mutlaka yaşatılmalı!

Bu güzel birliktelik sonrası.

Aradan bir hafta geçti, geçmedi.

Şehir merkezinde bir büyük siyasi partinin mitingi.

Miting henüz bitmiş, herkes dağılmış.

Alan adeta savaş alanı.

Sanırsınız biraz önce burada “çevreyi kirletme yarışması” yapılmış.

Ve dahi rekor kırılmış.

Zemini görmek neredeyse imkânsız.

Pet şişeleri, yırtılmış şapkalar, afişler, tanıtım broşürleri, paçavraya dönmüş flamalar…

Aman Allah’ım böyle bir manzara olamaz!

Utanç verici bu! 

Bu miting alanında Çerkes var mıydı bilinmez ama dağ başındaki festival alanında bir araya gelenlerin ekseriyeti Çerkes’ti bu da inkâr edilemez!

Bu toplum, insani ilişkilerinde bu tür hassasiyetleri yaşarsa,

Sözüyle, samimiyetiyle incelikleri sergilemeye devam ederse,

Kültürünün güzelliklerini ve inceliklerini çevresine yansıtırsa,

Sözü, tavrı ve davranışları kültürünün şivesi olursa,

Bu kültür yaşar!

Hatta bu kültür, başkaları üzerinde de ciddi tesir icra ederek yaşar!