YEMUZ Nevzat Tarakçı
Talihsiz tarihte boğulmadan acıyı sırtlayabilmek, sürgüne, soykırıma takılıp kalmadan acılarla yüzleşebilmek… Umutla geleceğe bakmak. Her durumda barışla sorunları çözme motivasyonuna sahip olabilmek. Dönemin şartlarıyla harmanlanmış çözümlerle buluşmak, bu bilinçle ses yükseltmek, bu inançla yürümek…
Yine “Mayıs”, yüne hüzün, yine acı…
21 Mayıs, insanlığı derinden yaralayan, tarihe utanç tablosu olarak geçen “Büyük Çerkes Sürgün ve Soykırımı” nın sembol tarihi.
Mayıs, asla unutulmayan büyük trajedinin duygularımızı esir aldığı günler.
Acılı, hüzünlü, kızgın, öfkeli bir halk…Ve sürüp giden unutulmaz acılar, sancılar…
Peki, halkımızın “Mayıs motivasyonu” nasıl?
Umarım cevabımız “Ders çıkartma, derin bilinçlenme ve 22 Mayısları kurgulama” olacaktır.
ULUSAL BİLİNCİ GÜNCELLEME
Kültür ve kimlik bilinciyle özgürce yaşayan bir halk olma uğrunda eylem ve etkinliklerle toplumsal bilinçlenmeyi sağlamak…
Mayısları unutmadan, tarihe takılıp kalmadan bilinç ve duyarlılık kazanmak.
Tartışmasız ortak paydamız olan “Mayıs gerçeği” etrafında tek ses, tek yürek olabilmek…
Değil mi ki 21 Mayıs, ulusal bilinci tazeleme, dönemin şartlarına göre yeni stratejiler kurgulama, zihinleri güncelleme günü
HAYDİ ANLAT 21 MAYISI
Haydi, acıyı anlat, sürgünü, ölümü, direnişi anlat.
Dirilişi, ulusal bilinci, birlikteliği, tek yürekliliği…
Susma, haydi anlat!
Haydi anlat sürgün yolunu!
Boğularak ölenleri, hastalığa yenik düşenleri, gözü açık gidenleri…
Dünyanın dört bir yanına savrulanları… Haydi anlat!
Biliyorum, nefesin daraldı, görüyorum, gözlerin yaşardı.
Yüreğin kavruluyor, biliyorum, bak yutkunuyorsun, konuşamıyor, susuyorsun.
Anlat, haydi anlat!
Derin bir nefes al öyle anlat. Bu tarifsiz acıyı, bu dayanılmaz sancıyı anlat.
Kalanların bu büyük acıyı ne kadar hissettiğini de…
Toplumsal bilinç seviyemizi, duyarlılık ölçümüzü anlat. Samimiyetimizi, vefamızı da…
21 PARÇALI 21 MAYISLAR
Haydi anlat, 21 parçalı 21 Mayıslarımızı anlat.
Dağınıklığımızı, 21 Mayıs programlarımızdaki mekân ve tarih karmaşasını, ulusal bilinçlenme günümüzün darmadağınık halini, plansızlığımızı, programsızlığımızı…
Kuru kuru övünmelerimizi, ezberlerimizi, kör düşmanlıkları…
Eleştirileri dikkate almak yerine anlamsız reflekslerimizi anlat.
ARTIK YETER!
Haydi hep birlikte yeter diyelim!
Yeter artık, sesimizin boşlukta yankılandığı.
İçi boş 21 Mayıslar için sıraladığımız övgülere, bu dağınıklık, bu başıboşluğa,
bu plansızlığa, bu programsızlığa “Yeter!” diyelim.
Gelsin artık birliktelik ruhuyla yapılacak coşkulu büyük, iddialı programlar.
Gelsin, ulusal bilinçlenmeyi zirveye taşıyacak içi dolu, mesajı doğru, zengin 21 Mayıslar.
Artık salonlar, meydanlar bir bilincin, bir umudun, bir öz güvenin, bir soyluluğun arenası olsun. Alanları, coşkulu kalabalıklar doldursun. Programların yansımasını körler de görsün, sağırlar da duysun! 21 Mayıslar, küllerinden doğduğumuz bayram günü olsun!
SELAM OLSUN!
21 Mayıs hüznünü yüreğinin derininde hisseden, bu hüznü, sevince dönüştürme gayretini yaşayan, her adımını bilinç ve birlikteliğe atan; dili, kimliği ve kültürüyle barışık bir nesil için çırpınan, 22 Mayıslara yürekten inanan duyarlı, samimi güzel dostlara selam olsun!
Ezberi olmayan, egosuna yenik düşmeyen, 21 Mayıs’ın ruhunu kavramış kurumlarımızın duyarlı yöneticilerine bin selam olsun!
RAHMET ve MİNNETLE ANIYORUM
161 yıllık büyük acının, bilinç ve birlikteliğimizle mutluluğa dönüşmesi temennisiyle haksız bir savaşın acımasızca yok ettiği atalarımızı rahmetle anıyorum.
Aziz ruhları şad olsun!