YEMUZ Nevzat Tarakçı
13.01.2018
Çerkesler Cumhurbaşkanlığı sarayını salladı!
Geçtiğimiz günlerde, Türkiye’de yaşayan Çerkes aydınları, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ile “Cumhurbaşkanlık Sarayında” bir araya geldi.
Programda, “Çerkes toplumunun kültürel sorunları” enine boyuna görüşüldü, tartışıldı.
Salonu dolduran kalabalık ve coşku, görülmeye değerdi.
Sanatsal ve kültürel etkinliklerin de sahne aldığı bu efsane tarihi program, daha uzun süre konuşulacak gibi.
Konuşmalar ve diğer etkinlikler, Türkiye’nin seçkin TV’leri ve dünyanın farklı ülkelerinden gelen çok sayıda Çerkes TV ve Adige gazeteci tarafından izlendi, program canlı olarak dünyaya duyuruldu.
Program boyunca, konuşmacılar ve katılımcılar arasında sergilenen uyum, ciddiyet, zarafet ve asalet; sanatsal ve kültürel etkinliklerdeki barış ve hoşgörü mesajları insanlık adına, barış adına ümit verdi.
CUMHURBAŞKANI, “BU KÖKLÜ KÜLTÜRÜ BİRLİKTE YAŞATACAĞIZ!” DEDİ
Programda seçkin konuşmacılar, soylu Çerkes kültürünü en güzel şekilde tanıtırken, Çerkes toplumunun sosyal ve kültürel sorunlarını mükemmel bir şekilde ortaya koydu.
Toplumlar için kültürün önemini, dil-toplum ve kültür ilişkisini vurgulayan konuşmacıların sözleri büyük ilgi gördü.
Bu sayede, Çerkes toplumunun, program hazırlama konusunda ne kadar profesyonel olduğu gerçeği bir kez daha dünyaya duyuruldu.
Programın devamında, Çerkes kültürünün yok olmaması için Türkiye Cumhuriyeti Devletinin aldığı önlemler sıralandı.
Cumhurbaşkanının, “Çerkes toplumunun bu soylu kültürünü birlikte yaşatacağız, bu kültür mutlaka yaşamalı!” ifadesi katılımcılar tarafından ayakta alkışlandı.
Özetle şu konulara temas edildi:
Dünyanın birçok ülkesine dağılmış bir halde yaşayan bu soylu ulusun köklü kültürü mutlaka yaşatılmalı.
Hiç kimse, dininden, dilinden ve ırkından dolayı sorgulamamalı, yargılamamalı, her insanı insan olduğu için, ayrım gözetmeksizin sevilmeli.
Düşmanlık, nefret, kin zulüm, baskı, haksızlık, hukuksuzluk… gibi duygular zihinlerden silinmeli.
Ruh ve zihin dünyamıza sevgi ve kardeşlik duyguları hâkim olmalı.
ÇERKESLER PAYLAŞILAMIYOR
Boşa söylenmemiş “Yaşa ki neler göresin!” sözü.
İşte bak, bugün iki ülke, Çerkesleri paylaşamıyor.
Erdoğan da Putin de “Çerkesler benim vatandaşım!” diyor.
Her iki lider de Çerkeslere sahipleniyor.
Rusya, Türkiye gerginliğinde Çerkesler anahtar rolü oynayacak gibi.
CUMHURBAŞKANI “ÇERKES SOYKIRIMI” NI RUSYA’YA KARŞI KOZ OLARAK KULLANACAK
Cumhurbaşkanı, programın sonunda yaptığı konuşmada Putin’e çok sert çıktı.
Putin’e Çerkes soykırımını hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:
Eyyy Putin, Türkiye’de barış ve huzurun teminatçısı 7 milyon Çerkes yaşıyor.
Siz, benim Çerkes kardeşlerime soykırım uyguladınız!
Tarih buna şahit, bunun hesabını vereceksiniz!
Anavatanlarından sürülerek dünyanın değişik ülkelerine savrulan bu soylu güzel insanları sürgüne tabi tutan siz, yani Rus emperyalist politikası değil mi?
Bu sorumluluktan kaçamazsınız.
Tarih, bu ağır hesabı soracak sizden!
Biz, bu “Soykırım” gerçeğini bütün dünyaya gür bir sesle haykıracağız!
Türkiye Cumhuriyeti olarak Çerkeslerin temel hak ve özgürlüklerini bir kez daha gözden geçireceğiz.
Eksikler varsa giderecek, yanlışlıklar varsa düzelteceğiz!
Bundan sonra Çerkes kardeşlerimize daha fazla kültürel hak tanıyacağız.
Ana dili ve TV konusunda acil çözümler üreteceğiz!
Göreceksiniz, biz sözümüzü mutlaka tutacağız.
PUTİN’DEN TÜRKİYE CUMHURBAŞKANINA ÇOK SERT CEVAP
Erdoğan’ın sözleri anında karşılık buldu.
Rusya devlet başkanı Putin, Rus, CBS TV kanalında şunları söyledi:
Ey Erdoğan,
Çerkesler, Rusya’nın, yani Kafkasya’nın yiğit, soylu evlatlarıdır, bunu asla unutmayın!
Bu gerçeği dünya da çok iyi biliyor.
Siz, bu siyasi söylemlerle benim vatandaşım olan Çerkeslere asla sahiplenemezsin!
Evet, geçmişte hata yapılmış olabilir.
Ancak biz, hataları düzeltmeyi bilmeliyiz.
Ben, Rusya devlet başkanı olarak bütün Çerkeslerden “soykırım” konusunda özür dilemeye hazırım!
Bunu, dünya kamuoyu önünde yüksek sesle haykırıyorum!
Kafkas toprakları Çerkeslerin anavatanıdır, Çerkesler bu toprakların asıl evlatlarıdır.
Çerkesler, soylu tarihlerini Kafkasya’da yazmış, köklü kültürlerini Kafkasya’da yaşamıştır.
Kafkasya asla Çerkes’siz olamaz!
Dünyanın neresinde Çerkes yaşıyorsa bu kardeşlerimi ben Kafkasya’ya anavatanlarına çağırıyorum.
Bütün Çerkesler Anavatanlarına dönsünler, burada ana dilleri, öz kültürleriyle barış ve huzur içinde sonsuza kadar yaşasınlar.
Bu konuda ben ve hükümetim üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız!
Çerkes kardeşlerimize her türlü hak ve özgürlük tanınacak, sosyal, siyasal, kültürel alanda gerekli her türlü iyileştirme yapılacaktır.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan,
Bu güne kadar neredeydiniz?
Çerkesler, ana dilin unuturken,
Gerçek soy isimlerini alamazken,
Kültürleri yok olurken, benlikleri eriyip giderken ne yapıyordunuz?
Çerkesler, yanlışlıkla bir “göç” dalgasıyla Türkiye’ye gittiklerinde Türkiye için savaşırken, o topraklar için ölürken Türkçe bilmiyorlardı, şimdi ana dillerini bilmiyorlar, yazık değil mi bu topluma?
Okulu olmayan,
Bir TV’si bile olmayan bir toplum olur mu hiç?
Siz, göz göre göre Çerkesleri asimile ettiniz, bunun hesabına soracağız sizden!
Biz, Çerkeslerle etle tırnak gibiyiz.
Çerkesler, Kafkasya’nın yiğit evlatları, bizim gerçek vatandaşımız!
Bu gerçeği asla unutmayın, hesabınızı buna göre yapın!
ÇERKESLER KARAR AŞAMASINDA
Bakalım iki ülke liderini karşı karşıya getiren uluslararası bu krizi Çerkesler nasıl çözecek?
Ne dersiniz, yoksa Çerkesler, Putin’in çağrısına uyarak, bu fırsatı değerlendirip Anavatanlarına mı dönecek?
Aydınlık yarınlar temennisiyle…
NOT: Bu yazıda ironik bir söylem söz konusudur. Bir temenniye vurgu yapılmıştır. (13.01.2018)