ÇERKESLERİN 21. YÜZYILI ÜZERİNE

Dr. MEŞFEŞ’Ü Necdet Hatam

Çıktığı duyurulduğundan beri görmek okumak istediğim bir kitap. Bandırma’dan Ozan kitabevi sahibi Kadim dostum Rahmi Akdaş gönderdi. Teşekkür ediyorum.

İlk izlenim Derleyenlerin konuya hakim olmadığı için aynı konuda yazarların çelişkilerini düzeltmedikleri, anlatılan konu bağlamında  birçok önemli olaydan söz edilmediğinin fark edilmediği.

Çok yazarlı bir kitapta bu uyumun sağlanmasının ne denli güç olduğunu bilmiyor değilim. Ayrıca sözünü ettiğim de yazarların bakış açıları, dünya görüşleri, kişiliklerine göre olayları farklı yorumlamaları da değil maddi yanlışlıklar. Örneğin RF Başkanı Yeltsin’in 1864’ün 130. yılında Kafkas Halklarına yönelik mesajın hala 1997 UNPO genel Kurulu kararları sonucu olduğunun yazılmış olması. Oysa aynı kitapta bu masajın 130. yılda verildiği doğru bilgisi de var.

Ben mi yanılıyorum acaba? Ben derlemeden sadece teknik olarak yazıları bir araya getirme ve baskıya hazırlamayı anlamıyorum. Yazarlar arasındaki böylesi, gerçeğine ulaşılabilecek bilgi yanlışlarını gidermeyi, yazarlar arasında uyum sağlamayı da anlıyorum.

Dönüş paradigması ile bakıldığında bilgisizliğin yanında çarpıtmaların olduğunu da görüyorsunuz. Akademisyenlerin akademisyenlerden alıntı yapma hastalığını da…

Bunlar mı neler, Tamamı 468 sayfalık kitabın en az yarı hacmini bulur ve çok büyük emek ister.  Onun için eleştirilerimizi elimiz değdikçe paylaşmayı daha uygun buldum.

Ama bu yayımlanan her kitabın, konuyu gündeme getiren, konunun tartışılmasını sağlayan her kitabın yararlı olduğu gerçeğini yadsımaz. Emek verenlere de teşekkür etmeyi gerektirir.

Ben de başta yazarlar olmak üzere konuya emek verenlerin her birine ayrı ayrı teşekkür ediyor, gelecek eleştirilerimin de konunun daha iyi anlaşılması amacı ile yapıldığının anlaşılmasını umuyorum.

 

VARAN – 1  ÇERKES ÖRGÜTLERİ VE KADINLAR

Çok sevdiğim bir kardeşimin yanlışından başlayayım:

Çerkes Örgütleri ve Kadınlar Filiz Çelik

Filiz bacım bakın ne diyor daha yazının başlangıcında:

“Çerkeslerin Türkiye’de örgütlenme tarihini konu alan tüm yazılar, Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti, Numune Mektebi ve onların kadın kahramanları ile başlar.

Diasporanın ilk örgütünün kadınlar tarafından kurulması, Osmanlı’da örneği olmayan karma eğitimi veren bir okul açmaları, ilerleyen dönemlerde örgütlü yapılarda en azından daha görünür olmaları sonucunu yaratabilirdi. Ama beklendiği gibi veya beklendiği kadar olmadı…”

Oysa;

Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti de bu dönemde 17 Kasım 1908 (4 Teşrinisani 1324) tarihinde kuruldu.1 (Cemiyetin mührü üzerindeki tarih II. Meşrutiyetin ilan edildiği tarih. 23 Temmuz 1908- 10 Temmuz 1324)

– İstanbul’da okuyan Kafkasyalı göçmen çocuklarına yardım için “İstanbul’da Kafkasyalılar Arasında Neşr-i Maarif Cemiyeti” (İstanbul’da Kafkasyalılar Arasında Eğitimi Yayma Derneği) (1914),

– Çarlık Rusyası’na karşı özgür Kafkasya gayesine yönelik çalışan “Kafkasya İstiklal Komitesi” (1915 ?),

“Türkiye’deki Kuzey Kafkasya Siyasi Göçmenleri Komitesi” (1916), “Şimali Kafkasya Cemiyeti” (1918),

– Çerkes çocuklarına kendi dillerinde eğitim verecek kurumları oluşturması için “Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti”(Çerkes Kadınları Yardımlaşma Derneği)(1919),

– Osmanlı ülkesindeki Kafkasyalıların bilimsel ve ekonomik kalkınması için “Kafkas Teali Cemiyeti” (Kafkas Yükselme Derneği)(1920)… gibi…

Yine aynı kitaptan Sayın Elmas Zeynep Arslan’ın yazısında da şu bilgi var:

“Osmanlı toplumu içinde ilk cemiyetleşen etnik gruplardan biri de Çerkeslerdir. Modern askeri okullarda eğitim alıp, Osmanlı ordusunun üst mevkilerinde yer alan Çerkes askeri elitler ile dönemin en iyi okullarına giderek, bürokraside en önemli görevleri ifa eden Çerkes aydınların liderliğinde kurulan “Çerkes İttihat ve Teavün Cemiyeti”, Çerkeslerin Osmanlı topraklarında kurdukları ilk cemiyetti.

Soru şu: Kitabı derleyenler konumuzdan bu kadar mı uzaklar, ya da yazıları ciddi olarak okuyan olmaz düşüncesi ile hiç ama hiç mi kontrol etmediler?..

Yarın kitaptan alıntılar da başlarsa görün cümbüşü siz. İnanın bu kitap tarihi değiştireme, değiştirme değilse bile çarpıtma, görmezden gelme… örnekleri ile dolu.

Sürecek…