DİASPORA ‘’DAMAT’’LARININ HAD BİLMEZLİĞİ

CircassianCenter
Haber Merkezi, 22 Kasım 2013

Türkiye diasporasında 1864’ten bu yana ‘’damat’’ had bilmezliği yaşanır ve o günden bu güne sesimizi çıkaramadığımız gibi, bu adamları baştacı yaparız.

Son iki örnek gazetecilikte klasmana bile giremeyen Halit Kakınç ve Fehim Taştekin. Bu şahıslar konuları ve olayları manipüle ederek yıllarca Türkiye diasporasını yönlendirdiler. Elbette onların görevi. Bu nedenle suçlanamazlar. Ancak bu tür adamları baştacı yapan Adige dernekleri, kurumlarına ne demeli?

Bu iki şahsın ve benzerlerinin Adigeler üzerindeki ‘’üst perde’’ yorumları, bırakınız gazeteciliği insanlığa sığmaz. Normal koşullarda zır cahil bir Adige’nin yanında bile iki kelime edemeyecek bu adamların densizliklerine neden, Türkiye diasporasının kültürel olarak artık ölüm döşeğinde olmasıdır. Yani öyle bir asimile olduk ki, seviye olarak asimile edenin bile altına indik.

Bu iki adamdan biri sağın (dinci), diğeri solun (!) temsilcisi. Ancak ikisinin ortak özelliği ‘’damat’’ olmaları. İkinci ortak özellik had bilmemeleri. Bunların makalelerini okuduğunuzda ‘’sanki’’ bizden yanaymış gibi olan içeriklerle karşılaşırsınız. Biraz kafanızı kaldırmaya başlayınca nasıl acımasız suçlamalara başladıklarını görürsünüz.

Son örnek Kakınç denen adamdan yola çıkarak bu ‘’damat’’ların had bilmezliği nasıl yaptıklarını size anlatalım. (Kakınç’ın yazısındaki imla hataları kendisinindir.)

Arkadaş makalesine; ‘’Haberi okuyunca, yazmak zorunda kaldım. Çerkesler, Çoğulcu Demokrasi Hareketi adı altında bir siyasi parti kuruyorlarmış. Oyun içinde yeni oyun, komik bir tezgâh!..’’ diye başlıyor. Dakika bir, gol bir.

Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan her insanın anayasal hakkı olan siyasi parti kurulması bu damadımızı felaket telaşlandırmış ve heyecanlandırmış. Bunun üzerine kaleme sarılmış. Devam ediyor damat: Diyeceksiniz ki, bundan sana ne – niye bu kadar heyecanlandın? Çünkü Dostlar; Çerkesler’i çok iyi tanırım. 27 yıldır evliyim, eşim Çerkes (Şapsığ, Ubıh, Abhaz karışımı)… Merhum Kayınpederim, Adapazarı’nda yıllar yılı Kafkas Derneği Başkanlığı’nı üstlendi. 20 baskı yapan ve Adıge kültürünü en iyi şekilde anlatan Çerkes Aşkı’nın yazarıyım.’’

Demek ki neymiş! Bir insan; Adigelerin damadıysa, üstelik kayınpederi Kafkas Derneği Başkanlığı yapmışsa, üstüne üstlük bir de ‘’Çerkes Aşkı’’nı yazmışsa, her türlü küstahlığı ve saygısızlığı yapma hakkını kendinde görürmüş.

‘’Damat’’ devam ediyor: ‘’Dostlar… Türkiye’de 3 milyonu hiç karışmamış… 2 milyonu da Türkler’le evlilikler sonucu dünyaya gelmiş 5 milyon kadar Kafkasya bağlantılı insan vardır (Adıge, Abhaz). 150 yılı aşkın bir zamandır kader birliği yaptığımız bu insanlar, hiçbir zaman ayrılıkçı olmamış… Kendilerini konuk eden ülkeye karşı en küçük bir ihanet hareketine katılmamışlardır.’’

Bu şahsiyete göre 150 yılı aşkındır ayrılıkçı olmamışız, bizi ‘’konuk’’ eden bu ‘’damat’’ın ülkesinde en küçük ihanet hareketine de katılmamışız. Peki, ne zaman ayrılıkçı olup, ihanet hareketine katılmış ya da katılmaya yeltenmişiz? Anayasal bir hak olan parti kurmaya kalkıştığımızda. 27 yıldır içimizde yaşamışsın Kakınç ama nato kafa nato mermer! Dedik ya gazetecilik klasmanına giremeyen bu ‘’damat’’lar faşist zihniyetin en ön temsilcisi olarak içimizdeler. Dünyanın neresinde anayasal bir hak, ‘’ayrılıkçılık’’ ya da ‘’ihanet’’ olarak önünüze konur? Türkiye’de konur! Üstelik ‘’damat’’ koyar önüne!

‘’Damat’’ yazısının bir paragrafını da yağlama-cilalamaya ayırmış. Hem de Çerkes Ethem üzerinden! Bunu yaparken de aslında yine bize giydiriyor! Neymiş efendim Çerkes Ethem hain değilmiş, Atatürk hakkında tek kelime etmemiş. Türk askerine tek kurşun sıkmamış. Niye yazıyor bunları arkadaşımız? Sonraki paragrafta anlıyoruz! ‘’Son sıralarda dikkatimi çeken bir gözlemim var. Çerkes grupları arasında bambaşka etnisitelerden bazı kişiler, Çerkesler’i de bölücü politikaların içine çekmek istiyorlar. Bunlardan başka, yabancı internet sitelerinde doğrudan Rusya tarafından maaşa bağlanmış bir takım ajan kalemler, Çarlık Rusyası’nın soykırımını inkâra yeltenip, Türkiye aleyhinde yayın yapıyorlar.’’

Damat akıllı, biz Adigeler gerzeğiz! Kendisi ve temsil ettiği zihniyet; bizi istediği gibi yönlendirdiğine inanıyor ya, herkesin bizi yönlendirebileceğini sanıp, aba altından sopa gösteriyor! Demek ki neymiş, Türkler ‘’konuk’’ ettikleri Çerkesleri maaşa bağlayıp Rusya aleyhinde yayın yaptırabilir ama Rusya tersini yapamaz. Buna kız verirsen sonuç bu olur!

Yıllardır yazıyoruz. ”Birleşik Kafkasya”, ”Kuzey Kafkasya”, ”Soçi Protestosu”, ”Soykırım” gibi kavramları bu adamlar bilinçli olarak Adigelerin kafasına yerleştiriyorlar. Bunun sonucu olarak da çok güzel kullanıyorlar. İspat ister misiniz? Fazla değil bundan bir 5 yıl öncesine gidin. Türkiye diasporasında bir Allah’ın kulu ”soykırım” kavramını kullanıyor muydu? Peki ne kullanılıyor? Sürgün. Ne oldu da ”sürgün” oldu ”soykırım”? Biraz akıllı olmak gerek! Bunların oyununa daha ne kadar geleceksiniz?

Bakın ‘’damat’’ ne demek istiyor: ‘’Parti marti kurarak misafir ettiğimiz Türkiyemizde ayrımcılık yapmayın. Size düşen görev Rus düşmanlığıdır. (Bunu dile getiren –sözümüz ona- solcu!) Bunun dışındaki hiçbir şey yapmayacaksınız! Yaparsanız alnızın ortasına ‘’hain’’ damgasını basıveririm. Bunu da yumuşacık bir dille dile getiriyor: ‘’ Çerkes Kardeşlerim… Gelin, olmayacak dualara âmin demekten… Âlet olmaktan vazgeçin…’’

Sürgün niye soykırım oldu anladınız mı şimdi! Amacı şu: Sen benim attığım bilyelerle oyna. Bırak Türkiye’deki Çerkes haklarını, kültür ve doğa erozyonunu. Seni Rusya’ya yönlendiriyor ki kendi rahat etsin! İşte damatlar böyle kirli oyunlar oynuyorlar bizle!

Arkadaş hızını alamıyor, kendi çapına, kapasitesine bakmayıp bir de akıl veriyor. ‘’ Xhabze’yi (yazılı olmayan töreler) çağdaş bir şekle nasıl getirebiliriz’e kafa yorun. Okullarda seçmeli Adiğebze (Çerkesçe) derslerine katılmaları için çocuklarınızı ikna edin. Derneklerinizin organizasyonlarına iştirak edin, destek olun. 2014 Soçi Kış Olimpiyatları daha geniş bir şekilde nasıl protesto edilebilir, bu portestolar nasıl boykota dönüşebilir, onu düşünün.’’

Yani diyor ki, ‘’siz Türkiye’de zaten kültürel olarak yok olacaksınız. Bak ben bile damadınız oldum. Ayrıca 2 milyon Türk gelin ve Türk damadınız var. Size verdiğimizle yetinin. Okullarda seçmeli dersler de açtık. 2014 Soçi Olimpiyatları’nda yarışabilecek kapasitede sporcu yetiştirmeyin. Adınızı şampiyon sporcularla değil protestolarla duyurun.’’

Ne günlere kaldık! Bu adamlar bize akıl veriyor. Tha dimağımızı korusun!

Vatandaş, son darbeyi, yazısının bitiminde indiriyor: ‘’Geleneği doğru dürüst hazmetmiş olanlar bilir. Adıge Şğele (Çerkes Damadı) olmak bir onurdur. Ben, bir damat olarak bu onur borcumu ödeyebilmek için uyarı görevimi yerine getirmeye çalıştım. Karar sizin.’’

Arkadaşa önerimiz ‘’malxhuemre şıdımre’’ ne demek bir araştırsın!

Biz de son paragrafta ‘’damat’’ımıza seslenelim: Damat bey siz” Adige ve Abhaz anlayışını anlayamamışsınız. Adige Xabze’yi ise hiç anlamamışsınız. Bu sizin ayıbınız değil. Sizin ayıbınız bir Adige-Abhaz insanıyla evlenip, onun üzerinden Adigelere akıl vermeye kalkışmanızdır. Üslubunuzun düşüklüğünü ve had bilmezliğinizi gazetecilikteki klasman düşüklüğünüze veriyoruz. Sizi insanların anayasal haklarını kullanmasını ‘’ayrılıkçı’’, ‘’ihanet’’ olarak görme ayıbıyla başbaşa bırakıyoruz.

Damadımız olabilirsiniz ama lütfen gölge etmeyin!

Değerli CC okuyucuları, Adigelerin siyasi parti kurmaları konusu üzerine Odatv Gazetesi’den yayınlanan iki yazı olmuştur. Halit Kakınç ve (benzer) ‘’damat’’ların ufuklarını açmak için Türkiye’de Adigelere (Çerkeslere) bakış açısını göstermek amacıyla Odatv Gazetesi yorumlarını da aşağıda yayınlıyoruz.

CircassianCenter

Önemli Notlar:

1) Adigelerin Türkiye’de parti kurmaları anayasal bir hak olmasına karşın ‘’kurtuluş’’ değildir,       gereksiz ve yararsız bir girişimdir. Adigelerin Türkiye’de yok olmamasının tek yolu anavatana dönüş yapmalarıdır.

2) Türkiye’deki Adigeler eğer anavatana dönme olanakları yoksa; politikadan çok bilim, sanat, teknoloji, eğitim alanlarına yönelmelidirler. Anavatanın Türkiye güdümlü Adige politikacılarına gereksinimi yoktur!

3) Adigeler diasporadaki sağcı, solcu, dinci, dinsiz kimsenin piyonu olmamalıdır. Birileri bir şey dikte ettiriyorsa bilsinler ki, büyük olasılıkla kullanılıyorlardır. 150 yıllık diaspora tarihimiz bize bunu öğretti.

ODATV GAZETESİ’NİN ‘’ÇERKELER PARTİ KURUYOR’’ HABERİNE OKUYUCU YORUMLARI
Okumak için tıklayınız >>>

HALİT KAKINÇ’İN ‘’ÇERKELER PARTİ KURUYOR’’ HABERİNE İLİŞKİN MAKALESİNİN OKUYUCU YORUMLARI 
Okumak için tıklayınız >>>