DİRENİŞ

YEMUZ Nevzat Tarakçı
02.03.2019

Toplumumuzun  “kültürel yok oluşa direniş” diye bir derdi olmalı.
Hem de çok çetin bir direniş derdi.

Bilirsiniz, zor ve zahmetli mücadeleler, ancak kafa yorarak, beyin yakarak yürütülebilir.

Günü kurtarmaya yönelik basit çalışmalar,

Göstermelik cılız faaliyetler, bu kültür davasında yaya kalır.

 

GELECEK BİZE GÜLECEK Mİ?

Bizim “yok oluşa direniş” diye bir davanız varsa

Toplum “Davam!” diye haykırıyorsa

Halk, kültürel yozlaşmayı dert ediniyorsa

Duyarlı kesim, kültürünü yaşatma mücadelesini kutsal biliyorsa

O halde korkmaya hiç gerek yok, demek ki gelecek, bize güzelliklerle gelecek.

 

UNUTMAYALIM!

Unutmayalım, kültürel değerlerde duyarlı olma davası, umursamazlığı, vurdumduymazlığı asla kaldırmaz.

Dava yürek ister!

Bu dava samimi mücadele ister!

 

YETER Kİ TOPLUM DUYARSIZLAŞMASIN

Yeter ki toplum duyarsızlaşmasın.

Umursamazlık diz boyunu aşmasın.

Her halükârda duyarlı kesim hızını arttırsın.

Anlatsın, yazsın, uyarsın…

 

KÜLTÜREL DİRİLİŞİN REÇETESİ

Duyarlı kesim inandıklarını durmadan, yorulmadan yazacak, anlatacak!

Neyi?

Kültürel dirilişin reçetesini!

Peki, faydası olur mu?

Olsa da yazacak, olmasa da anlatacak!

Kültürünü, bildiği, anladığı kadarıyla yaşayacak ve yansıtacak.

Var mı başka yol?

 

BU GAFLET NEDEN?

Söylemesi zor ama “kültür hayatı” adına bizi kötü günler bekliyor.

Kafa yormuyoruz.

 

Beyin yakmıyoruz.

Çare üretmiyoruz.

Cılız faaliyetlerle yetiniyoruz.

 

OLMAZ!

İnan ki olmaz!

Övünmekle olmaz!

Nutuk atarak hiç olmaz!

 

KÖTÜ GÜNLER PUSUDA BEKLİYOR

Söylemek zor, çok zor ama bu gidiş bizi aydınlık günlere götürmeyecek!

Bu gidişe “dur!” demediğimiz sürece,

Kötü günler daima pusuda bekleyecek.

 

AMAN HA!

Aman “kâfe” susmasın!

Akordeon durmasın!

“Ana dil” unutulmasın!

Ümitler hiç solmasın!

 

KÜLTÜR GENÇLERLE YAŞAR

Her “kültür” deyişimizde konu dönüp dolaşıp gençliğe geliyor.

Gençlik ve kültür, ayrılmaz iki kavram.

“Kültür” kavramı ne de güzel yakışıyor gençlerimize.

Ne güzel yakışıyor size,

Bize,

Hepimize!