FERMUARINI KAPAT, BEYNİN GÖRÜNÜYOR

KITIJ Cemil Biçer

Biz böyle miydik yoksa sonradan mı sapıklaştık? Muhtemelen hep böyleydik; kitle iletişim araçlarının yaygın olmaması, feodal baskılar, hepsinden önemlisi erkek egemen toplum yapısı ve daha birçok nedenden ötürü yaşanan bu çürümüşlüğü bilmiyorduk belki de bilip de bilmezden geliyorduk.

Önyargısız, nesnel bir araştırma yapılsa Anadolu’da yaşanmış ve yaşanmakta olan çok daha çirkin, çok daha iğrenç cinsel sapkınlıkların olduğunu görmek mümkün olacaktır. Belki de bu korkunç gerçekle yüzleşemeyeceklerini anlayan muktedirler, böyle bir araştırmaya izin vermiyorlar.

Sadece bizim insanlara özgü bir sapkınlık değil; dünyanın her yerinde, tarihin her döneminde olmuş ve olacak olan çirkinliklerdir bunlar.

“Genelde, günümüz insanını harekete geçiren dört temel etken vardır; bunlara dört temel içgüdü diyoruz. Çevremize baktığımızda insanların bu dört temel dürtü üzerine yaşamlarını kurduklarını görüyoruz. Bu temel dürtüler; beslenme, korunma, barınma ve üreme içgüdüleridir.

Üreme dürtüsü üzerine çok da söylenecek bir şey yok aslında. Sadece olduğunuz yerde başınızı kaldırın ve çevrenize bakın. Her yerde gizli ya da açık cinselliği göreceksiniz. Bu o kadar yaygın ki cinsellik artık çekirdek gibi her yerde bulunabiliyor.”

İnsan denen canlı, temel içgüdülerini tatmin etmek uğruna o kadar vahşileşir ki, doğada hiçbir canlı türünde görülmeyen boyuta ulaşır. Ne demiş filozoflardan biri:

“İnsanoğlu dünyanın başına gelmiş en büyük felakettir…”

Ama sevindirici bir gerçek keşfedilmiş: İnsanoğlu doğadan yok olunca dünyanın eski haline gelmesi sadece 200 yıl alıyormuş. İnsanı “eşref-i mahlukat” fıtratı üzere yaratan kozmik güç günü gelince İsrafil’e boruyu üfletip eşref-i mahlukatlarını Arafta sigaya çekecektir. Sakın bu “corona pandemisi” böylesi bir sigaya çekilişin birinci etabı olmasın?

Umarım bu haliyle daha anlaşılır olmuştur!