HATKHO AHMET

GHUNEKHO K. Özbay

1901-1937 Yılları arasında yaşayan HATKHO Ahmet Adigey’in Hatıjıkhuay köyünde dünyaya geldi. Babası din adamı Janxhot’tu. Kendisi devrim olunca tür Adige öğretmenleri arasında yer aldı. Çocukluğunda ailesi sayesinde hiç yoksulluk çekmemiş ve yaşıtlarına edat çok iyiydi. Hatkho her zaman halkıyla olmak, onların acılarını ve sevinçlerini paylaşmayı severdi. Gerçek yaşamında da isteklerini gerçekleştirmek için çalıştı ve başarılı da oldu. 1934 Sovyet Yazarlar Birliği’nin toplantılarına CHERAŞE Tembot’la katıldı ve birliğin ilk Adige üyeleri arasında da yerini aldı.

Çevirileri: A. C. Puşkin’den, Poltava, Kafkaskiy Plennik, Volnost. Adigece olarak da Tıpeşeshxo-Büyük Paşamız, Büyük Liderimiz, Ver elini, Bizim Lenin, Akşam, Üç Kızın Hhikayesi, İzci, Yaşlılığımda Okuyacağım, Bahar, Yiğit Adamın Yüzü.

ÜÇ KIZIN HİKAYESİ

Masal değil anlatacağım,
Ay yükselmiş,
Kalbi rahat olmayanların
Bilmesi gerekli inançla,
Yapacaklarında hiç gerin kalmadan,
Bakışlarıyla mutlu olduklarına,
Bakarlar fakat, susarlarda,
Gerçekleri bilip, bildiklerini saklarlar.

Gece vakti,
Yıldızlar,
Karanlığı aydınlatırken,
Canlılar kayboluyor.
Dereninin şarıltısı,
Ortalığı çınlatırken,
Sallanırken boş eller
Ağaç dibinde beklerim.

Karşıdan üç kız belirir,
Birinin beyaz elbisesi uçuşurken,
Nefes, nefesedir,
Elindeki kağıtlara,
Açıp bakarken,
Zorla “on beş”i okuyabiliyor.

Diğeri elinden alıp,
Eylülü çıkarıyor,
Ne kadar oldu?
Bugün eylülün yirmisi,
Sayıyor geçen günleri,
-Zamandan beş gün geçirdik.

Suskun ve,
Sessizce durularken
Gözleri dalıyor.
Yüzlerini hüzün kaplarken,
Göz yaşları,
Bir yol gibi uzanıyor.

Açıyor,
Dönerek,
Giderken,
-Beş gün önemli değil,
Yola çıkıp gidelim.
-Gideceğiz,
-Gideceğiz diye,
Üçü birden söylenir.

-Şapkanın altında yazılı olan,
Yazıldığı yeter.
Bizler nasibimizi alalım,
Halkımıza beraberce,
Faydamız dokunsun,
Olacaklar olana değin,
Kimseler bilmesin.
Bizimle olan sadece ay,
Bizleri kimseye anlatmaz,
Yavaş, yavaş gün ışırken,
Kızlarımızın kalbi hızlanır.
Kovaları ellerine alıp,
Suya gidiyoruz diye,
Kimse kuşkulanmadan,
Yola çıkarlar.
Kimse uyanmadan,
Kovalarını atıp,
Arabaya binerler.
Ne yapacaklarını bilerek,
Köyden uzaklaşırlarken,
Tüm sevgililerine,
Rüzgarla selam salarlar.

Bu üçünü kimse önemsemiyor,
Kalplerine taş basıp,
Gözleri dolsa da,
Anne, babalarını bırakıp,
Eğitime uzanıp,
Ona gelirler,
Yüzlerini bir sevinç kaplarken.

Eğitimi isteyen,
Vatanını seven,
Bu üç kıza kızmaz.
Ey emekçiler,
Onları yüceltelim,
Onlar gibileri,
Daha çok, çok,
Olsun vatanımızda.