YEMUZ Nevzat Tarakçı
Bugünler Türkiye’de, Adıgey Cumhuriyeti’nden gelen halk dansları ekibi “OSHAD” turnesi var.
Ekip, farklı illerde, farklı salonlarda ayakta alkışlanıyor.
İlk gösteri sonrası bayrak tartışması gündeme oturdu.
Gösteri sonrası selamlama kısmında açılan bayraklar, sert eleştirilere neden oldu.
“Neden sahnede Rus bayrağı vardı, niçin Türk bayrağından daha küçüktü Çerkes bayrağı?”
“Adıge ekibinin gösterisinde Rus bayrağının işi ne?”
“Kocaman Türk bayrağı ve Atatürk posterleri arasında Adıge ekip gösterisi mi olur?”
Eleştirmek ne kadar kolay değil mi?
Devletin salonunda gösteri yap, hatta milletvekilini, valiyi, belediye başkanını diğer protokolü yalvar yakar gösteriye davet et, sonra salondaki Bayrak ve Atatürk posterlerini indir, salonu baştan sona büyük Adıge bayrakları ile donat!
Bu mümkün mü? Elbette hayır!
Bilmem ki bu nasıl bir ruh hali?
Bu kişiler galiba devletin salonunu, derneğin salonu veya kendi evinin salonu sanıyor
“BAYRAK, DEVLETİN KİMLİĞİDİR!”
“Bugün bayrak dediğimiz sembol, devleti temsil eden bir kumaş parçasıdır. Ama devletin kimliği, pasaportu gibidir. Devleti, halkını, ülkesini, hatta ulusal değerlerini akla getirir. Bayrak her ne kadar devleti temsil etse de henüz devlet olmamış halkları da temsil eder. Adıge Bayrağı bir ölçüde böyledir; Adıge halkını ve ülkesini temsil eder. Aynı zamanda Adıgey Cumhuriyeti’nin resmi devlet bayrağıdır. Bayrak, sahibini temsil eder; devletini, halkını, ülkesini, özgürlüğünü, onurunu, saygınlığını, ulusal değerlerini… Dolayısıyla, kendisine saygısı olan herkes, bayrağına saygı göstermelidir. Kendi bayrağına saygı gösterilmesini isteyen herkes de başka bayraklara saygı göstermelidir. Tüm bayraklar, temsil ettikleri değerler itibariyle saygındır, saygıdeğerdir.” (Fahri Huvaj)
BİZ BAYRAK OLAYINDA ÇOKTAN SINIFTA KALDIK
“Rus bayrağı neden açıldı, neden orantısız abartıldı?” eleştirisi bir yana bırakılırsa biz hangi gösteride bayrak olayını ciddiye aldık ki?
Bakın salon ve alan programlarımıza; farklı boy ve renklerde, yanlış ve iğreti bir şekilde asılmış bayraklarla dolu o harika programlar!
Neden acaba, yoksa istenilen boyda bayrak mı bulamıyoruz, değilse bayrağı mı önemsemiyoruz?
Acaba biz, bayrak asmanın, farklı ülke bayraklarını bir arada kullanmanın, çok hassas kurallarından mı bihaberiz?
“Ben, istediğim yere istediğim bayrağı asarım, sağ tarafa sevdiğimi, sol tarafa sevmediğimi. Sevdiğim bayrağı en büyüğünden, sevmediğim bayrağı minnacık!” Olmaz işte öyle!
Bu konuda çok keskin kurallar var?
İnanın devlet krizi yaşanır!
Gündem olan sahnedeki Rus bayrağı konusu, eğer anlatıldığı gibi ise, bunda bir kasıt yoksa bile bu durum tahriklere açık bir gaflettir!
Biz, bu bayrak konusuna biraz daha çalışmalıyız!
Ancak unutulmamalı ki eğer ekip, Rusya Devletini temsilen geldiyse diğer bayraklarla birlikte kendi resmi bayraklarının da usulüne uygun sergilenmesinin sakıncası olmayacağı bilinmeli.
“NART SPOR” ULUSLARRASI MÜSABAKADA SÜPER KUPAYI ALIRSA
“Nart Spor” Türkiye’yi temsilen katıldığı uluslararası futbol turnuvasında resmi formalarıyla süper kupayı alırsa biz “Formada hangi bayrak var!” tartışmasını yapmayız umarım!
MARAŞ’TA YAŞANAN BAYRAK OLAYI
2012 yılında, Geleneksel Kahramanmaraş Güreş Turnuvasına, dönemin Dernek yönetiminin büyük gayret ve çabaları, sıcak protokol ilişkileri paralelinde Nalçik’ten de güreşçiler davet edildi.
Turnuvanın final güreşlerinde salonu dolduran Adıgeler ve özellikle Adıge gençlerin coşkusu salondaki herkesi şaşırttı. https://www.facebook.com/watch/?v=10205380277848585&rdid=677KCCJnaoC5fTxu
Buraya kadar bir sıkıntı yok.
Ta ki finalde, Kahramanmaraşlı güreşçi ile Adıge güreşçı karşı karşıya gelinceye kadar.
Bu durumda Çerkesler ne yapacak?
Kimi tutacak, kim için tezahürat yapacak?
Elbette kardeşlerini destekleyecek!
Ama Maraş’tasınız, tıklım tıklım Maraş halkının doldurduğu salondasınız, final güreşen diğer güreşçi Maraşlı.
Maraşlıların heyecanı öyle böyle değil!
Daha da garibi, Nalçik’ten gelen güreşçinin resmi mayosunda doğal olarak “RUS” ibaresi var.
“Aman Allahım, Çerkesler Maraş’ı bırakıp Rusya’yı nasıl destekler!”
Büyük krize ramak kalmıştı!
Salondaki Çerkeslerin, “Türklerin ezeli düşmanı “MOSKOF!” u desteklemesi” salonu ayağa kaldırdı.
İnanın, şehrin belediye başkanı alana inerek tribündeki seyircileri sakinleştirmese olay çoktan çığırından çıkmıştı!
Az kalsın, Maraş’ın düşman işgalinden kurtuluş tarihi 12 Şubat 1920’de yaşanan meşhur “bayrak olayı” tekrar yaşanacaktı!
HER BAYRAK SAYGIYA DEĞER
Bayrakları incitmeyelim!
Bayrak, onurdur, bayrak anadır, babadır, ailedir, haysiyettir…
Bayrak, bir ulusun ideallerini, inançlarını ve değerlerini yansıtan en öncelikli semboldür.
Her bayrak saygıya değer, hiçbir bayrak aşağılanmamalı!