Kuban Paul Seauhmann
08.10.2005
Forumlarımızda garip bir olay gelişti. Bir kardeşimiz bir dernekte duyduğu sözü forumlara taşıdı. Söz oldukça ağırdı. Kıyamet koptu. Forumdan yazılarını sildirmek için otuz iki insanımız başvurdu. Konu öyle bir aşamaya geldi ki; çoğunluk hırsızı değil, ev sahibini suçlu ilan etti.
Gerçeği söylemenin bedelini, Şark toplumlarında ağır ödetirler. Bunu bilirdik de bize ne oldu onu anlayamadık. Kardeşimizin değindiği konu çok ama çok önemliydi. Hem de bugüne değin hiçbir forumda, dergide, sitede göremeyeceğiniz kadar önemliydi.
Bir dernekte, genç delikanlı; kızlarımız için böyle bir şey söyleyebiliyorsa; bunun yanlışlığını dile getiren kardeşimizi değil; o sözü söyleyebilecek kadar rahat olmasını sağlayan anlayışı konuşmak gerekti.
Aslında bu olay salt günümüzde yaşanan bir şey değil. Yıllardır, yavaş yavaş, ürkütmeden uygulanan bir yöntem.
Hiç dallayıp, budaklamadan düşünün, genç kızlarımızla genç erkeklerimizin bir arada olmasından kimler rahatsız olur?
Kültürümüzü bilmeyenler, Alevilerin dinsel törenlerini de ‘’mum söndü’’ diye niteleyen insanlar bunu söylediğinde normal karşılanabilir. Çünkü bilmiyor.
Ancak Çerkes’im deyip buna karşın zegesleri; hem de bir dernek çatısı altında böyle dile getirene ne diyeceksiniz? Arkadaşımız bunu yazdı. Herkes asıl konusu es geçip söze ve kullanılan üsluba saplandı. İşin garibi bu sözü arkadaşımız söylemiyor, söylenen bir sözü foruma getiriyor.
Aynen hırsız ile ev sahibi olayı yaşandı.
Aslında sorun çok basit. Bizim toplumumuzda da zegesleri istemeyenler var. Genç kızlarımızı ateş, genç erkeklerimizi barut görüyorlar. Bunu açıkça dile getiremiyor çünkü Çerkes kimliğiyle ortalıkta dolaşıyorlar.
Peki nasıl bir yöntem kullanıyorlar?
Çok basit.
Gençlerin kafasına; kızları ateş, erkekleri barut olarak işliyorlar. Bir de bakıyorsunuz derneğin ortasında bir delikanlı zegesleri böyle değerlendiriyor.
Pekiyi bundan bekledikleri yarar nedir?
Bu daha da basit.
Bu tür sözleri duyan anne babalar, kızlarını derneklere göndermezler.
Sonuç?
Salt erkeklerin egemen olduğu Kafkas derneği. Böylece ateşle barut yan yana gelmemiş olur. Sen sağ, ben selamet.
Katılımcılarımız yanlış insanı protesto ettiler.
Suçlu, derneğin ortasında bu denli çirkin bir sözü söyleyen genç değildi.
Suçlu, bu sözleri duyup içine sindiremeyerek foruma gelip insanlarımızla paylaşan kardeşimiz de değildi.
Asıl suçlu genç kızları ateş, genç erkekleri barut gören Çerkes’im diye ortalıkta dönen Şark kafasıydı.
Her zaman olduğu gibi doğru söyleyen şu anda dokuzuncu köyden yola çıktı, onuncu köye doğru gidiyor.
İşin üzücü yanı Çerkeslerde hiçbir zaman dokuz köy olmamıştı, şimdi köy sayısı hızla artıyor.
SonSöz
Çerkes, ”vurun abalıya” demeyendir. (Kuban)