KÜLTÜREL ŞEKİLCİLİK VE İÇİ BOŞ ÇERKESLİK

YEMUZ Nevzat Tarakçı
06.06.2015

 

Magazinleşen kültürel öğelerle gönül eğlendiren bir toplum olup çıktık.

Bu fikre katılmayan herkes, samimiyetle sorsun kendisine.

“Ben, hangi Çerkes’lerdenim?”

Malum, Çerkes’ler çeşit çeşit.

Çerkes var, duyarlı donanımlı.

Çerkes var vurdumduymaz, umursamaz.

Çerkes var âvamî

Çerkes var hamasi.

Çerkes var magazinleşen kültürel öğeleriyle gönül eğlendiren.

Çerkes var sermayesini yiyip tüketen, mirasyediliğiyle övünen.

 

KENDİMİZİ ALDATIYORUZ

Dostum, yoksa sen kendini mükemmel bir Çerkes mi sanıyorsun?

Bakıyorum da her daim övünüp duruyorsun.

Daha da garibi, sen bilmediğini de bilmiyorsun!

Bu kültür ne çekti duyarsızlardan, damarsızlardan, ruhsuzlardan.

Ve dahi mirasyedilerden!

 

EY MİRASYEDİLER!

Sen, harika bir Çerkes’sin(!)

Seni takdir etmemek ne mümkün(!)

Bak ne güzel facebook kapak fotoğrafın 21 Mayıs.

Profil fotoğrafın 1864.

Evini biliyorum, solon duvarındaki Çerkes kamasını da gördüm.

Vitrindeki Çerkes bayrağını da!

Arabanı, en şık, en süslü karakterle süsleyen “Adige” yazısı gözümden kaçmadı.

Allah nazarlardan saklasın ne de güzel yaşıyorsun köklü kültürünü (!)

 

SEN, MAĞAZİNLEŞEN KÜLTÜREL ÖĞELERİNLE GÖNÜL EĞLENDİRMEYE BAK!

Yaşın genç, henüz 40 yaşındasın. (bir Çerkes için çocuk yaşı)

Büyüyünce, şöyle bir 75’lere gelince, tarihini, öz kültürünü araştırır, öğrenir, değerlerini en güzel şekilde yaşarsın.

Şu an telaşa gerek yok.

Bu yaş, senin kültürel öğelerle gönül eğlendirme yaşın(!)

Bayrak sallama, “Kafe” dinleme zamanın.

Sen, dili, kimliği, kültürü takma kafaya, yaşının gereğini yaşa sen.

Büyüyünce okur, araştırır, yaşarsın kültürünü.

Ana dilini de ilerletirsin.

Telaşa ne gerek, 90’larda güzel “Adige”ce konuşursun.

Selam ve sevgiler sana.

 

AH ŞU İÇİ BOŞ ÇERKESLİK, AH ŞU KÜLTÜREL ŞEKİLCİLİK!

Ne yazık ki kültürel şekilcilik yetiyor bize.

Bu acınacak halimizle bile “Ben soylu, donanımlı bir Çerkes’im!” diye övünebiliyoruz.

Bravo bize!

Ama adama sorarlar:

Hani öz, hani anlam, hani mana?

Hani fikir, hani estetik?

Hani iç derinlik?

Hani emek, hani eğitim?

Varsa yoksa gösteriş, varsa yoksa şekilcilik.

Övünme, böbürlenme…

Yaşasın sahtecilik, yaşasın riya, yaşasın sömürü ve mirasyedilik!

Yaşasın hamasi Çerkeslik!

 

SON SÖZ

Sen söyle, “İlaç kutusunu duvara asmakla hasta iyileşir mi hiç?”

Hadi söyle ne okur!

Söyle!