NE İSTEDİN BİZİM BİRTANE’DEN?

KEÇ-I Süleyman Yavuz

Özellikle Batı Karadeniz yöresi Çerkes köylerinde eşek kültürü görülmez. Ayıp sayılır!

Hele hele Abhaz köylerinde hiç olmaz ”eşek”.

Uzun yıllar önce Adapazarı yöresinden bir Abhaz hemşerimiz Adana  dolaylarında bir Aşuva köyüne misafirliğe gider. Henüz köye yeni girmiştir ki, ne görsün. Köyün meydanında otlayan bir eşek.

Hemen çeker belindeki piştovu yıkar oracıkta eşeği yere. Misafirdir ne yapsa yeridir, misali ses çıkarmaz köylü bu duruma. Bir yığında azar işitirler Adapazarlı’dan…

Gel zaman, git zaman gün olur Adapazarlı’yı misafir eden Aşuva’nın yolu
onun köyüne düşer.

Eee, Adana’dan misafir gelirde ona zehes yapmadan olur mu?

Oturturlar Aşuva’yı baş köşeye, başlar zehes.

Bu arada her katılan selam verir, alınır köşeye. Yavaş yavaş kayma başlar. Gelen oldukça bizim Aşuva kayar bir geri.

Derken bir vakitte bulur kendini kapının yanında.

O ara biri daha içeri girip selam verince, bizim Aşuva kalkar ayağa;

– Yahu mübarek adam, sizin burada buncası varken ne istedin bizim
birtaneden?

Günahı vebali boynuna anlatan, Apsuwa arkadaşıma.