OKUYUCULARIMIZA ÖNEMLİ BİR AÇIKLAMA

CC | Haber Merkezi

Değerli Okuyucularımız,

20 yıllık yayın hayatımızın başladığı günden bu güne kadar doğruluktan şaşmadığımız gibi gelecekte de şaşmayacağız. Bu ilkeli duruşumuz nedeni ile izleyenlerimiz, tanıyanlarımız ”CC diyorsa doğrudur” dediler, diyorlar. Bu güven; yaşadığımız gerek ekonomik gerek teknik sorunları çözme konusunda, CC’yi en az bizler kadar sahiplenen halkımızın, okurlarımızın destekleri ile kendini çokça gösterdi. Gelecekte de böyle olacağından hiç mi hiç, kuşku duymuyor, bu güvenle yolumuza devam ediyoruz. Bu arada yanlışlar da yaptık doğal olarak. Ancak farkında olduğumuz her yanlışımızı,  okuyucularımızdan ve halkımızdan özür dileyip, hızla düzelttik.

Bildiğiniz gibi, 2000’li yılların ortalarına kadar; ‘’Birleşik Kafkasya’’, ‘’Kuzey Kafkasya’’ ve benzeri adlar taşıyan tüm örgütlerin (Bunlara ”Kafkas” vakıflarını da ekleyiniz) Anavatana ve kültürümüze yönelik her saldırılarına, gereken yanıtı hiç gecikmeden verdik. Hatırlayabileceğiniz gibi, yıllar boyu hemen her gün, internette, ”haber” adı altında, Anavatanımıza ilişkin Çerkes insanının kafasını bulandıran sayısız yalanı paylaştılar. Biz de bu paylaşımların yalan olduklarını kanıtladık ve halkımızı bilgilendirdik. Her bilgilendirme sonrası yalanlarını yüzlerine vurduklarımızın açtığı linç kampanyaları ile karşılaşılandık. Ama bildiğiniz gibi bu da bizleri yıldırmadı.

Sonuçta, yalan ve çarpıtma haber yayan karşıtımız bu dernek ve vakıfları tarih, kendilerine layık olan yerlerine gönderdi.

2000’li yılların ortalarından sonra Türkiye Çerkes diasporasının en büyük örgütlenmesi (genelde yöneticileri demokrat ve aydınlardan oluşuyordu) KAFFED, süreleri dolan bu Çerkes Halkı düşmanlarının yerini almaya başladı. Çarlık Rusya’sının halkımıza uyguladığı soykırım ve sürgünü RF’ye kabul ettirmeyi, neredeyse tek amaç olarak belirledi. Oysa Anavatan bunları konuşmuş, parlamentoları kararlar almış, RF Başkanı Yeltsin de 1994’te, Çerkeslerin savaşının haklı bir savaş olduğunu teyit eden Kafkas Halklarına yönelik bildirisini yayımlamıştı. Cumhuriyetlerimizi kuran, bayrağımızı devlet konutlarında dalgalandıran, dili devlet dili sayılan, Rusya Federasyonu’ndan sağladığı politik ve ekonomik katkılar ile dara düşen diaspora insanına elini uzatabilen, tarihsel topraklarına kavuşmasını sağlayan halkımızın Anavatan kesimi artık, geçmişi unutmadan geleceği kurmayı ilke edinmişti. Bizce diaspora insanına, bu arada en sorumlu olarak KAFFED’e düşen de Anavatana, Anavatanı bugünlere getiren Anavatan insanına saygı duymak değil miydi? Ama bugünlerde yaşadığımız gibi KAFFED, anavatan insanının geleceğini karartabilecek, DÖNÜŞ’ün önüne Demirperde örecek söylem ve eylemlerde bulunuyor.

İşin ilginç yönü; KAFFED’in soykırım kavramını ilk kez kullanan ve BM sözleşmesinin kabul edilmesini sağlayan Rafael Lemkin’in “ Bölgedeki sokaklar, caddeler, yerleşim yerleri, ilçeler ve illere kadar adlarının değiştirilmesini öngören politikaların uygulanması ve yerel halkın dilinin okullarda okutulması ve kendi dilinde yayıncılık yapmasının yasaklanmasını”  soykırım tekniği saymasını görmezden bilmezden gelmesi… Daha da ilginci dillerinden düşürmedikleri, Birleşmiş Milletler, soykırımı suçunun önlenmesi ve cezalandırılmasına ilişkin sözleşmesinin, “Grubun mensuplarına ciddi surette bedensel veya zihinsel zarar verilmesini” de soykırım sayan 2. Madde b fıkrasından öcü görmüş gibi kaçmaları. Bu teknikleri halkımıza uygulayan ülkelerden de hiç söz etmemeyi de, şeffaf, doğru sözlü, kime karşı olursa olsun halkımızın yararına olanı savunacakları “ilkeleri” ile bağdaştırabilmesi.

”Soykırım” çok moda ve etkili bir nefret silahı olduğu için KAFFED bu silahı eline almış ve Çerkes halkına doğrultmuştur. Ancak; ”Soykırım”ı en keskin olarak dile getirdiği 21 Mayıs 2022 anma mitingine,  İstanbul gibi bir metropolde bile katılım, parmakla sayılacak kadar az olmuştur. Böylece halkımızın sağduyusu, KAFFED’in suratına okkalı bir tokat atmıştır. Bu duruma çok içerlemiş olmalı ki, KAFFED yönetimi daha da keskinleşerek önce DÇB’ye saldırmış, oradan da dirseği yiyince, bir zamanlar yanlarında durmaktan utanç duyduğu dernek-vakıf-federasyonlarla kol-kola girip bu kez Anavatana saldırmıştır. ‘’Anavatandan kaçan olursa biz kucak açarız’’ diyerek Çerkes tarihinin en utanç verici çağrısını yapmış ve kendisine benzeyenlerle bir de ‘’kriz (!)’’ masası oluşturmuştur.

Değerli katılımcılarımız, okuyucularımız;

Bizler, 1864’te neler olduğunu kendi tarihçilerimizden öğrenemedik! Çünkü o yıllarda ne tarihçimiz vardı bizim, ne de literatürümüz. Ancak bizim çocuklarımız ve torunlarımızın bu konuda bizlerden çok daha şanslı olduklarını güvenle söyleyebiliriz. Çünkü günümüz dünyasında artık her şey görüntülü ve sesli olarak kayıt altına alınabiliyor. Biz de KAFFED ve yandaşı dernek-vakıf ve federasyonların Çerkes halkına yönelik bu saldırılarını, torunlarımıza kalacak şekilde tek tek, hem kayıt altına alıyor, hem de halkımıza sunuyoruz. Artık yeni kuşaklarımız için; yalan, dolan ve palavralarla yazılmış bir tarihimiz olmayacak. Ve daha da önemlisi, kafalarına kalpak geçirip; bu yalan, dolan ve palavralarla diaspora Çerkes halkına ve anavatanımıza saldıramayacaklar!

Merak edenler için:

Ana sayfadaki afişimiz (Yukarıdaki afiş) için,  ezici çoğunluğu ”az bile olmuş” diyen yüzlerce destek mesajı aldık. ”Biraz ağır olmuş” diyenlerin sayısının 10-15’te kalmış olmasını da halkımızın yolumuzu doğru bulduğunun kanıtı olarak algıladık. Bu açıklamayı yapmamızın nedeni de bizi yanlış bulan -biraz da tehditvari- mesajlardan biri…

Bu mesajı yazan Ahmet ‘’Soy’’adsız, bize, sahte bir e-mail adresi vermiş olmalı ki mesaja verdiğimiz yanıt geri döndü. Biz de hem Ahmet ‘’Soy’’adsız ve benzerlerine toptan bir yanıt olması, hem de görüşlerimizin daha bir anlaşılması amacı ile yukarıdaki yazıyı kaleme aldık.

Ek 1 Bize gelen mesaj:

Ek 2  Mesaja yanıtımız:

Ek 3 Mesajımızın geri dönüşü

DİKKAT!

KAFFED ve benzeri dernek-vakıf ve federasyonların, halkımıza saldırılarına, yaptıkları çarpıtmalara, yaydıkları yalan haberlere, halkımızın zararına olabilecek söylem ve eylemlerine sessiz kalmayacağımızı ve halkımızı bu konularda bilgilendireme sorumluluğumuzu aksatmadan sürdüreceğimizi bir kez daha dile getiriyoruz…

Saygılarımızla…

CircassianCenter

//