SÖZCÜKLER -7 (ПСАЛЪЭ ЦIЫКIУХЭР)

Ali Çurey
24.08.2017

Sevgili dostlarım,

Bu sanal alemde, gerçek arkadaş, dost ve kardeş olmak, hayal gücümü süslüyor. Daha çok sevmek ve daha çok yakın olmak, heyecanı  içinde, habire yazmak istiyorum. Bu arada, kendi kendime “Şu iş, aş,  güç ve zaman darlığında, çoğu kimsenin ilgi alanına girmeyen, veya girmeyecek olan, konularla  sevenlerime saygısızlık mı yapıyorum?” diye hayıflanıyorum.  Sizlerde, üstün insani duygularla, bana teşekkür edince, daha mı çok azgınlaşıyorum? Lütfen, bu konuda samimi duygularınızı paylaşın. Ben, her birinize yürekten teşekkür ediyor, sizleri üzecek en ufak bir söylemde bulunmak istemiyorum. Çok önceleri, tanıma fırsatı bulduğum, kardeş, arkadaş ve dostlarıma da zaman, zaman, telefonla teşekkürlerimi iletiyorum. Ama, daha az tanıdığım kimselere de bu vesile ile en içten teşekkür ediyorum.  Benimle arkadaş, yoldaş ve kardeşliği kabul ettikleri için.

Bu arada, CircassianCanada’ya (CircassianCenter) özellikle teşekkür ediyorum. Yazılarımdaki  konunun özelliği,  niteliği ve içeriğine uygun görüntüleme fotoğrafları inanılmaz bir seyyal zeka ürünü. Tebrikler.

Sevgili dostlarım, bundan böyle “uzun” yazmamaya gayret edeceğim. Haklı olarak özel eleştiriler alıyorum. Ne var ki, bazı “kavramların” kavranılabilmesi için, ister istemez uzayabiliyor.

Sevgili dostlarım, gerek  kitapçıklarımda ve gerekse çeşitli yazılarımda bir şeyin altını kalın kalın çizdim. Ve de çiziyorum. “Ben bilim insanı değilim. Sıradan bir kamu emeklisi yurttaşım. Hiçbir titrim yok.  Sadece ve sadece Çerkesce’nin her lehçesini ve ağzını kendimce çok iyi (pekiyi değil) bildiğimi sandığım için, bu dille;  dildaşlarıma bir ‘’Dil Yemeği’’ sunmaya çalışıyorum. Bu konuda “dilimi eşek arası soksun!” da  diyemiyorum.  Fakat acı bir ‘’Dil Yemeği’’ de vermek istemiyorum.

Sevgili Öner Yılmaz kardeşim, ilginize, bilginize ve de samimi önerilerinize teşekkür ederim. Sağolunuz, varolunuz.

Sevgili dostum, hani Adige köylerinde genelde büyükbaş hayvanların barınağı sayılan ve adına “во-бо” (Kabardey lehçesi) denilen yerler vardır. Bir de at ve koyunların barınakları vardır. “Шащ“ ve “чэт”     “KET” ketlerde koyun gübresinden üst üste katmerli tabakalar oluşur, onlar delindiğinde oradan çıkan nesneye “гъуэз” adı verilir. Ben, bu sözcükle “gaz – газ” arasında bir ilinti aramıştım, hepsi o kadar.

Sevgili dostlarım, her  halkın dili, kendisinin kutsalıdır ve saygı değerdir. Onun tarihsel gelişimi ve oluşumu, bilimsel verilere uyuyorsa, ve de  belgeleniyorsa  ne söylenebilir. Güneş-Dil Teorisi de bu anlamda değerlidir.

NOTLAR
1) Ben, Hatti – Hitiler ile ilgili bilgi ve belgeleri tarihsel varlığımız ve insanlığa sunabildiğimiz ortak değerlerin bilinmesi, yaşatılması ve onların ileriye taşınabilmesi hedef ve amacındayım.

2) Bir dilin yok olması, sadece “O” dilin yok olması ile sınırlı değildir. İnsanlık  tarihinin de bir parçasının  yok olmasıdır.

3) Her hangi bir canlı türünün, “yok oluyor” gerekçesi ile ayağa kalkan insan vicdanı, bir insan dilinin halkı  ile birlikte “yok” olmasına nasıl duyarsız kalabilir?

4) Rahmetli Sayın Ömer Büyüka, General  İsmail  Berkok ve Sayın Kazım Mir’in çalışmaları bana kılavuzluk etmiştir. Doğru, eksik, hatalı veya muhayyel de olsa saygı duyuyorum.