YEMUZ Nevzat Tarakçı
Bilirsiniz, “Xabze, Çerkes toplumunun bel kemiği ve yaşam biçimidir.”
“Tarihsel süreçte vatanlarını koruyabilmek için güçlü düşmanlarla savaşmak zorunda kalan Çerkeslerin bu kadar uzun süre direnebilmelerinin temelinde xabze’nin Çerkes toplumuna verdiği disiplin ve büyük güç yatmaktadır.”
“Xabze; saygı ve sevgiyi, toplumsal yaşamın temel taşı haline getirir.”
“Çok küçük yaşlarda başlayan ve yıllarca devam eden katı ve disiplinli bu eğitim, topluma yüksek sorumluluk sahibi, alçak gönüllü, onur ve gururunu her şeyin önünde tutan, özgüveni yüksek, saygın bireyler kazandırır.”
Ama ne yazık ki toplumumuz için bu kadar hayati öneme sahip xabze kuralları kendi özü içerisinde gelişimini sürdürememektedir.
Sözün özü; dostlar, xabze, elden gidiyor!
“XABZE” GENÇLERİN RUHUNDA HAYAT BULMALI
Xabze; özümüz, ruhumuz, hayat suyumuzsa,
Çerkes toplumunun olmazsa olmazıysa,
Xabze; kalbimiz, beynimizse o halde xabze, mutlaka yaşatılmalı değil mi?
Hayat zincirimiz olan bu sistemi ancak duyarlılığımız ve samimi duygu birlikteliğimiz yaşatacaktır.
Yoksa bu zincir kopacaktır!
XABZE’Yİ YAŞANTIMIZLA YANSITMALIYIZ
Dünyanın en köklü, en güzel kültürlerinden biri olan güzel kültürümüz, mutlaka yaşatılmalı!
Yaşatmalıyız onu.
Dilimizle, yaşantımızla,
Düğünlerimizle, cenazelerimizle…
Birlikteliğimizle, gençliğimizle yaşatmalıyız.
En önemlisi, yaşantımızla yansıtmalıyız.
Çerkes olarak yaşayabilmek için başka şansımız var mı ki?
POPÜLİST SÖYLEMLERLE OLMUYOR
Bir bakın, konu xabze olunca ortam, popülist söylemlerle doluyor.
“Xabze elden gidiyor!” diye üzülmek yetmiyor.
Ayrıca xabzenin çağa göre güncellenmesi de şart!
Xabzeyi, değişen, küreselleşen dünyada, değişmeyecek İlahi yasalarmış gibi algılamamak lazım.
Dünya değiştiği için sürdürülemeyecek xabzelerimiz yok mu?
Bu çağda yaşatılması imkânsız bir örf ve âdeti yaşatma inadı bizleri çağdaş dünyadan kopartmaz mı?
Olması gereken; gelenek göreneklerin özünü koruyan, duygusallıktan uzak çağdaş bir yorum değil mi?
Bilgi ve hayat değiştikçe, kültürler de güncellenmeli değil mi?
Değişmeyen tek şey değişim değil mi?
Bizler de değişerek daha hızlı gelişemez miyiz?
Gelişerek değişmez miyiz?
XABZE BİZİ MAZİYE HAPSETMESİN
Gelenekler, çağa göre değişmeli, değişerek devam etmeli.
Gelişimini değişimle sürdürmeli.
Küreselleşme sürecinde toplumların davranış kodlamaları da değişiyor.
Bu değişimler toplumsal duruşumuzu da belirliyor.
Çok fonksiyonel olmalı xabze.
Xabze, bizi maziye hapsetmemeli.
GENÇLER XABZEYİ ÖZÜMSEMELİ, XABZENİN MANTIK ÖRGÜSÜNÜ ÇÖZEBİLMELİ
Hayat değişiyor, hayat farklı noktalarda akıyor.
Gençlik, doğal olarak, hayatın pırıl pırıl yansıdığı odaklara bakıyor.
Gençler:
“Bu xabze, günlük hayatta benim nerede karşıma çıkar?” diyor.
“Bunlar benim ne işime yarar?” diyor.
“Geleneklerim, günlük hayatta ne kadar fonksiyonel ki?” diyor.
Eğer gençliğimiz,
Toplumumuzun ve kültürümüzün geleceğiyse,
Eğer gençlik,
Doldurulması gereken boş şişe değil, yakılması gereken bir meşaleyse,
Konunun odağı gençlerse,
Gürül gürül onlar da katılmalı uygulamalara.
Hatta fazlasıyla söz hakkı olmalı onların.
Değilse, korkarım gelecek için kararlar alan bizler, havanda su dövmüş, kendi kendimize gelin güvey olmuş oluruz.
Bu ise hiçbirimizin istemediği bir talihsizlik olur.
DAYATMALARLA OLMAZ
Unutulmasın, xabzeyi öğrenmek, bu kuralları benimsemek, xabzeyle yaşamak bir eğitim işidir ve uzun bir süreçtir.
Katiyen katı kurallarla, dayatmalarla olamaz bu!
Öğreneceğiz,
Seveceğiz,
Sevdireceğiz,
Benimseteceğiz,
Anlatacağız,
Bilinç, sabır ve hoşgörüyle yaşayacağız, yaşatacağız!
Çözüm; kültürün kalıcılığını, bilginin aydınlığını, sevginin kucaklayıcılığını kullanmaktır.
Sosyal ve kültürel bilinci daha da yüksek bir toplum temennisiyle…