XABZE NOTLARI

Hazırlayan: ShuZago

+  Evinize, büronuza konuk geldiğinde onu apartman girişinde karşılamalısınız. Konuğunuzu alacağınız odaya kadar (sizden yaşça büyük olsa da) onun önünde giderek yol göstermelisiniz.

+  Herhangi bir kapalı mekana veya odaya girdiğinizde başköşeye doğru yönelmemek gerekir. Ortamın yaş durumuna göre, gösterilen yere oturmak en doğrusu. Atalarımız ne demişler; “sıplığı dıs,gupsısey pısale”, bakınarak otur düşünerek konuş”. (Müzeyyen Kip)

+  Bulunduğunuz ortamda sizden küçüklerde olsa ayak ayak üstüne atmamalısınız.

+  Selamlaşırken yaşça büyükler ellerini uzatmadan el uzatmamak gerekir. Uzatılan  eli  iki elle sıkıca kavrayıp daha çok başınızla selamlar gibi çok hafif eğilmek gerekir.

+  Büyüklerin elini öpmek ve aşırı eğilmek haynapedir.

+  Selamlanılırken yaşı çok büyük olanların “‘Nasılsın” sorusuna (erkek ise) “iyiyim, siz nasılsınız v.s gibi bir cevap verilmez  “Jıjhamaxo wukh” (yaşın uğurlu, aydın olsun) denir. Eğer bayansa; aynı kural geçerlidir fakat ardından sizde ona “siz nasılsınız” diye sorabilirsiniz.

+  Evinize gelen konuğunuz  o muhitte yaşamıyorsa  o muhitte ne gibi bir işi bulunduğunun (neden geldiğinin) sorulmaması sorgulanmaması gerekir.

+  Konuk ise; ev sahibinin kendisini ona göre hazırlaması için kalacak veya gidecek olduğunu bir şekilde belirtmek zorundadır. Eskiden Çerkes
evlerindeki askılıklarda kamçı asılırken kamçının ucu evin dışına doğru bakar halde asıldıysa; konuk fazla kalmayacağını belirtmiştir. Eğer ki kamçının ucu içeri dönükse konuk bir süreliğine kalacaktır. Ev sahibi buna göre kendini hazırlar.

+  Konuğunuzla beraber yemek yerken ondan önce sofradan kalkmak hatta oturduğu halde yeme işini kesmek haynapedir.

+  Düğünlerde “Xedze” (Düğün sahibine destek için toplanan para) toplantısında verilecek miktarı thamade belirler, iyi niyetle de olsa bu
miktarın üstüne çıkmak yakışık almaz. Ayrıca yine iyi niyetle de olsa yazılan listede adını yazdırmamak yanlış olur, bu toplantının esas amacı sosyal dayanışma ve motivasyondur, her bireyin iyi niyetinin ve desteğinin belgesi o listedir.

+  Cenaze evinde selamlaşılmaz, beraber gittiğiniz grubun thamadesi grup adına selamı ve taziyeyi verir. Selamlaşılmaması konusu daha çok genel  ilişkiler dolayısıyla cenazeye katılanlar için geçerlidir. Yakınlık ve ahbaplık derecesine göre yine selamlaşılmadan  (tokalaşılmadan) baş başa  taziye verilir. Zaten Çerkesler’ de  akrabalık ilişkileri genişçe tutulduğu için bir çok
insan kendini cenaze sahibi olarak sayar ve taziyede bulunmaz, yasa ortak olur.

+  At üzerinde giderken karşılıklı birbirine rastlayan iki kişiden, genç olanı yaşlı olanın istikametine döner, sol tarafından biraz gerisinden takip eder. Yaşlı olan, genç olana bir isteği olmadığını belirtinceye kadar genç olanı yanında gelir. Yaşlı olanı izin verince kendi istikametine dönebilir. Bu durum yerleşim bölgesi içindeki insanlar tarafından değil de o bölgeden birbirine dışarıda rastlayan insanlar için geçerlidir. Günümüzde bunu tanıdığımız insanlarla, otogarlarda muhitimiz dışındaki şehirlerde karşılaştığımızda uygulayabiliriz.

+  Adigelerde bayan erkek birlikte nasıl yürür? Erkek eşi dışındaki tüm bayanları sağına alır. Kendi kızları da sağdadır. Karşılaştığınızda daha uzaktan bayan ile olan ilişkisini anlarsınız. Bu konuşmanızı, ilginizi, ilginizi gösterme üslubunu seçmenize yardımcı olur. (Necdet Hatam)

+  Adigeler üç kişi olduğunda kuıp (grup) olmaktadır. İki kişi ise büyüğün sağda olacağı ve üç kişilik gruplarda en yaşlının ya da thamadenin ortada olacağı da hemen her kültürün üzerinde anlaştığı gelenek. Ancak thamadenin sağında iki numaranın mı üç numaranın mı olacağı konusunda diğer kültürlerden ayrıldığımızı sanıyorum. Adigeler de iki numara thamadenin solundadır, üç numara da sağındadır. Genelde sağ taraf önemsendiğine göre iki numaranın solda olmasında da düşünülmeden anlaşılmayacak bir incelik vardır. Bu sıralamada kuıpın en küçüğü herhangi bir görevle kuıpten ayrıldığında sıralama için yeniden yer değişikliğini gerektirmeyecektir. Üç numaranın solda yerleştiği durumlarda görevle ayrıldığında thamadenin sağda kalması için yer değişikliği gerekecektir. (Necdet Hatam)

+  Diğer halklardan farklı olarak Adıgelerde yolda veya caddede yürürken beraber olan kişilerin yaşı, cinsiyet ve sayılarına göre bir düzen içinde olmaları gerekir. Bu sayede karşıdan gelen grubun içindeki kişilerin kim olduğu neyi temsil ettiği kolayca anlaşılır.
(Çev: Muzaffer Kalkan Çurmıt)

+  İster yaya ister atlı ister arabada olsun yaşlı olan (thamade) daima sağ tarafta, genç olan sol tarafta olur. Genç bir adım kadar geriden gider (yürüyüş halindeyken).
(Çev: Muzaffer Kalkan Çurmıt)

+  Bir kadın bir erkek beraber yürüyorlarsa kadın daima sağ tarafta olur. Bir baba balig olmamış kızıyla beraber yürüse bile ona sağ tarafı vermek zorundadır. Bir erkek hanımıyla beraber yürüyorsa hanımı kocasının solunda yer alır. Bir erkek kız kardeşi veya annesi ile yürürse onlar her zaman sağ tarafta yer alır. Bunun faydası ise, karşıdan görenlerin gelenlerin karı-koca mı, akraba mı olduğunu hemen anlamalarıdır.
(Çev: Muzaffer Kalkan Çurmıt)

+  İki erkek bir bayan beraber yürüyorlarsa, bayanın yaşı ne olursa olsun daima ortada yer alır. Yaşça büyük olan erkek sol tarafta genç olan erkek sağ tarafta yer alır. Böylece, genç adam herhangi bir şekilde yanlarından ayrılır veya bir görev için bir yere giderse, kadının yine sağ tarafta yer alması sağlanmış olur. Birden fazla bayan olursa yine ortada yaşlarına göre bir düzen içinde yer alırlar, erkekler yukarıda izah ettiğimiz gibi yanlarda yer alır.
(Çev: Muzaffer Kalkan Çurmıt)

+  Üç erkek beraber gidiyorlarsa en yaşlısı ortada, orta yaş olan solda en genci de sağda yer alır. En genç olana bir görev verilir gruptan ayrılırsa en yaşlı olan yine sağda kalır ve düzen bozulmamış olur.
(Çev: Muzaffer Kalkan Çurmıt)

+  İki kadın bir erkek beraber gidiyorsa (çocuk da olsa) erkek ortada olur. Kadının biri erkeğin annesi ise anne ortada erkek solda olur.
(Çev: Muzaffer Kalkan Çurmıt)

+  Adigelerin her vesile ile yaptığı toplantılar, gençlerin kendilerini göstermesi ve kabiliyetlerini sergilemesi için birer fırsattır. Böyle ortam içinde  birbirinden hoşlanan genç kız ve erkekler sanki evleneceklermiş gibi birbirlerine iltifat ve güzel sözlerde bulunurlar. Ortam içinde sözlü şakalar yaparlar. Bazen aynı kıza bir kaç genç birlikte iltifat ederek muhabbetti artırırlar. Kızlar da gençlerin bu iltifatlarına uygun karşılıklar verirler. İltifatlarla birlikte yapılan tüm sözlü şakalara Adige Worşer denmektedir. Worşer işin gayri ciddi boyutudur. O toplulukla sınırlıdır. Worşer o anda gayri ciddi gibi görünse de bu kanaat yanıltıcıdır. Bütün eğlence ve şakalar birtakım yaptırımlara sahip olan xhabzenin kesin kuralları ile sınırlıdır. Gelişigüzel bir biçimde Worşer yapılamaz. Saygısızlık yapmak karşısındaki kişiyi en ufak bir şekilde rencide etmek yasaktır. Worşer ile başlayıp daha sonra da devam eden kaşenliklerde de birisi şaka diğeri ise ciddi kaşenliktir. Şaka kaşenliklerde kişiler ciddi olmasalar dahi sırf o toplulukta ya da ilerdeki karşılaşmalara mahsus olarak kaşen olabilirler. Burada amaç xhabze kuralları içinde eğlenmek, birbirlerini tanımak bunu yaparken de hoş vakit geçirmektir. Şaka kaşenliğinde kız ve erkek birbirlerine sanki evleneceklermiş gibi birbirlerine güzel övücü sözler söylerler.  Adige worşer ile başlayıp ciddi kaşenlik sonucu Pseluh’a dönüşüp evlenenlerin sayısı da az değildir.

+  Adigeler bir köyden bir köye gelin almaya giderken köyden çıkışlarda müzik (mızıka, akordeon) çalınır. Fakat gelinin köyüne yetiştikten sonra müzik (mızıka, akordeon) sesi durdurulur. Çünkü o köyde daha önce haberi alınamamış olumsuz bir şey yaşanmış olabilir. Bu nedenle  düğün alayı, düğün sahibinin evinin önüne şamatalı bir şekilde yaklaşılması, inilmesi uygun görülmez. (Müzeyyen Kip)

+  Bir çocuk 4-5 yaşlarına geldiğinde eline börek, ekmek gibi bir şey verilir diğer çocuklardan onu almaları istenir. Ekmek verilen çocuk vermemek için ne kadar direnirse o kadar sağlam ve mücadeleci olacağına inanılır. Bu onun hakkını vermemek için göstermesi gereken mukavemeti ölçmek ve buna alıştırmak için yapılır.

+  Ağır yaralı veya hastayı uyutmamak için hastanın yattığı evde kap
kacakla gürültü çıkarılır, hatta köyün gençleri toplanır “dJepşhe-Çapşı” düğünü yapılırdı. Günümüzde bu uyutmama olayı tıbben açıklanmış yaralının uyumasının metabolizmanın direncini düşürdüğü ortaya koyulmuştur.

+  Aynı yerleşim bölgesindeki iki sülale arasında uzlaştırılamayacak kadar derin bir husumet varsa “wunefedj” thamade önderliğindeki  yaşlıların belirleyeceği bir değer karşılığında “mağdur eden” olarak belirlenen taraf arazilerini ve mallarını “mağdur edilen” tarafa bırakıp hicret eder.

+  Heredot’ un notuna göre Serakya’da Traus kolu ve Seltler’de  çocuk doğduğu zaman ebeveyni onun başına toplanırlar ve yaşantısı boyunca onun geçireceği anları, insanca tabiatlarını, kaderi üzerine can sıkacak durum ve nedenleri sererler ve inleyerek, ağlarlardı. Eğer biri ölürse onu neşe içinde yere koyarlar sevinçle başında dururlardı. Bu gelenek hala Kafkasya’da vardır. (Prof. Aytek Namitok, Folklorumuz ve Ötesi)

+  Bu gelenek zamanla form değiştirmiş yeni doğan çocuğun bahtının açık olması yönünde; aile yakını olan büyüklerin  yaptığı “huakho” (iyi dilekte bulunmak, methiye, teşvik edici konuşma) ile kıymetlendirilen bir teşrifat toplantısı halini almıştır.

+  Yakın tarihlere kadar uygulanan doğum sonrası merasimlerde “guşexepxe” (Beşik bağlama) en önemli yeri olanlardan biriydi çocuk sahibi ailenin verdiği davetle tüm köy toplanırdı, kadınlar hediye getirir büyükanneye tebriklerini bildirirlerdi. Gelinin odasından çıkarılan beşikte, gelinin baba ocağından getirdiği bir hediye olur ve bu kaynanaya yani büyükanneye verilirdi. Gençler ise kızlı erkekli eğlencelerle bir yerde toplanırdı salıncak hazırlayıp odanın ortasında sallanılır, tavana asılan yağlı ipe tırmanarak, tavana iliştirilmiş para kesesini dişleriyle almak için mücadele ederlerdi. Yemek ikram edilirdi.

+  Düğünlerde damat saklanır ve ortalıkta görünmezdi. Hele bir büyüğe
görünmek daha kötüydü. Düğünden belli bir süre sonra “şawoyishij” (damat getirme, çağırma) yapılırdı. Burada sanki damat bir suçu olduğu için saklanmış gibi bir ince ironik bir dille formalite icabı ona seslenilirdi  “gel evladım, geri dön ne yaptıysan affettik, ekinin tarlada yanıyor, otun kuruyor” v.s gibisinden diye seslenilir damadın artık evine dönebileceği vurgulanırdı.

+  İslamiyet’in yayılmasıyla tamamen unutulan “Thashue Wuic” (Büyük Tanrı’ya Wuig) den bahsedilir, gelin artık yaşayacağı evin sınırlarına girdiği anda başlatılan ve evin çevrili avlusunda gerçekleştirilen  bu wuicin Uzunyayla tarihinde bilinen tek örneği  Mereymkul Jamırze’nin gençlik coşkusuyla arkadaşlarını ikna ederek yaptırmasıyla görülmüştür. Bunun yaşlılar tarafından çok tepki aldığı hala anlatılır. Olay muhtemelen 1925-1930 yılları arasında bir tarihte yaşanmıştır.

+  Çerkes düğünlerde damadın, düğünden bir-iki gün öncesinden ortalıkta görünmesi pek hoş karşılanmadığından, kendisine en yakın bulduğu bir arkadaşının evinde misafir edilirdi. Düğüncüler gelini eve getirdikten sonra damadın yakın arkadaşlarından bir grup (kızlı-erkekli) damadı ve oradaki (oluşturulan heyeti) arkadaşlarını ziyarete giderler.

Tabi bu haber damadın kaldığı eve bir şekilde ulaştırılır. Onlarda gelecek misafirlere karşı hazırlıklı beklerler. Bu arada damat evindeki gençler günün muhabbetine, ortamın eğlencesinin güzel geçmesi için gelecek misafir grup için bazı kurnazlıklar düşünülür. Odadaki minderlerin altına çeşitli aletler (bıçak, kama v.b) yerleştirilir. Gelen misafirlerin içinde en güvendikleri özellikle de thamade kızı faka düşürmek isterler. Tabi gelen misafirlerde bu adeti bildikleri için uyanık davranıp otururken sağını-solunu kontrol eder herhangi bir şey bulması halinde hemen ortaya gösterir. Fakat olayın ince tarafı; gelen misafirin göremeyeceği şekilde saklanmasıdır. Ortam bir şekilde muhabbetine, odada arama yapılması gereken bir hava estirilir. Gelen misafirlerin izniyle odada bir arama yapılacağı nazik ifadelerle dile getirilir ve herkesin oturduğu yerde ayağa kaldırılarak aranır.

Aranan şey belli ve nerde olduğu da bilindiği için;hemen ilk o kişi kaldırılır. Minderin altından bir bıçak çıkarılır ve damadın odasında kalan arkadaşları gelin evinden gelen bu kişinin kendilerine bir ”suikast” düzenlemek istediği şeklinde yorumlarla o bayana bir ceza verilmesi için karara varırlar. Verilecek ceza; -genellikle- düğünden bir kaç gün sonra damadın yakın arkadaşlarına  güzel bir ziyafet, yemekten sonrada düğün olurdu. (Müzeyyen Kip)