YERLİ MALI, YURDUN MALI

Kuban Paul Seauhmann
14.12.2008

12-18 Aralık Yerli Malı Haftası…

Çocukluğumuzda müthiş güzel geçerdi. Evden okula; ceviz, portakal, kuru incir ve buna benzer meyveler ve çerezler götürürdük. Sıraların üzeri meyve ve çerezlerden geçilmezdi.

Günümüzde bu hafta önemini tümüyle yitirmiş durumda.

Sadece bizimkilerin ağlaştığını sanmayınız. Türk insanı da ağlaşıyor. Efendim, Yerli Malı Haftası’nda artık yerli mal kalmadı yabancı mallar ortalığı doldurdu, serzenişleri hakim.

Üzücü bir durum elbette. Ancak kendi hatalarını örtbas eden her toplum böyle durumlarla sık sık karşıya kalır. Sebze, meyve, çerez dışında hiçbir şey üretememenin nedenini açık yüreklilikle kendimize sormamız gerekirdi. Ancak sormadık. Şimdi ağlaşıyoruz.

Gerçi, çocukluğumuzun yerli malları da bozuldu. Domatesten elmaya, fındıktan, incire hepsi ilaçlı, aşırı hormonlu. Yerli malı üretenler Türk halkını asla ciddiye almadı ve bu zararlı yiyecekleri sürekli insanlara yedirdiler. Bilinçlenen tüketici de olanak buldukça yerli maldan uzaklaştı.

Murat 124’ler, Şahinler, Doğanlar yok oldu gitti. Gerçi, şimdi bu arabaları üreten yerli fabrikalar mallarını Eski Sovyet Cumhuriyetlerine satıyormuş. Çok değil 3-4 yıl sonra onlarda almaktan vazgeçerler.

Yerli olan ne varsa ya yok oldu ya da kalitesi yabancı malların çok altına indi.

Her şeye karşın, önerimiz; yaşadığımız ülkelerin mallarını tüketmeye özen göstermenizdir. Çünkü ekonomik kalkınmanın en önemli etkenlerinden biri yerli malların tüketilmesidir.

Üretici olanlarımız da mallarını kaliteli mallar kategorisine sokmak için çaba göstermeli.

Bizden geçti ama en azından çocuklarımız yerli malları sınıflarındaki sıralar üzerine sıralasınlar. Onun zevkini yaşasınlar.

Ne derdik koro halinde: Yerli malı, yurdun malı, herkes onu kullanmalı…

Son Söz
Çerkes, ailesine yedirebilecek, kullandırabilecek kadar sağlıklı ürünler üretendir. (Kuban)