YOZLAŞMA

YEMUZ Nevzat Tarakçı
08.10.2016

Yozlaşma rüzgârı hız kesmeden esiyor.

Kültürel yabancılaşma hakeza.

Köklü Çerkes kültürü hızla eriyor.

Kültürel bilinç tükeniyor.

 

Yozlaşma ve parçalanmanın en büyük mağduru gençler,

Savrulan gençler,

Sahipsiz gençler,

Modelsiz gençler…

 

Duyarsız devlet,

İlgisiz aile,

Umursamaz toplum, el ele vererek büyük gayretlerle toplumu uyuşturup kültürü yozlaştırırken yeni kuşaklardan kültürel bilinç beklemek fazla iyimserlik olmaz mı?

 

AİLE ve KÜLTÜREL BİLİNÇ

Kültürün koruyucu meleği ailedir.

Ailesi yok olan kültür yok olmaya mahkûmdur.

 

Ne yazık ki her daim övdüğümüz “Çerkes ailesi” kurumu, bu bağlamda gün geçtikçe yıpranmakta, bozulmakta ve gençlerin sorunlarının çözümünde referans olmaktan hızla uzaklaşmakta.

 

Hatta bugünkü haliyle aile yapımız, otoriter tutumuyla bazı sorunlara kaynaklık bile etmekte.

 

 

ÇÖZÜM İÇİN KİM NE YAPMALI?

Çerkes toplumu, kültürel eğitimin neresinde?

Yeni kuşaklara Çerkes kültürünü kim öğretecek?

Adige çocukları ana dillerini kimden öğrenecek?

Gençler kimi örnek alacak?

Yani kültürel eğitimi kim verecek?

Devlet mi?

Aile mi?

Okul mu?

Televizyon mu?

Sokak mı?

 

 

AİLEYE BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR

“Çocuklar, sözlerinizi değil ayak izlerinizi takip eder!” ifadesi ne de güzel anlatıyor doğru eğitim metodunu.

 

Kültürel eğitim de bu usulle yapılmalı işte!

 

Yani, kültürel bilinç sözle yetinilmeyip davranışa dönüştürülmeli.

Ancak o zaman gelecek kuşaklarla kültür iletişimi sağlanmış olur.

 

Gençler, gelecekle ilgili en sağlıklı planlamayı ancak ailenin yakın ilgi ve desteği ile yapabilir.

 

BÜYÜKLER ROL MODEL OLMALI

Kültürüyle tanışma yaşında olan bir nesil düşünün.

Bu nesil, ayak izlerini takip edeceği yetişkin bulmakta zorlanıyorsa,

 

Model konumundaki kişiler oldukça az sayıda ise vay ki vay gençliğin haline!

 

Kültürel bilince ulaşmak için düşünen, okuyan, sorgulayan,
Duygu ve düşüncelerini olabildiğince eyleme dönüştüren,
Yürekli gençler yetiştirmek özellikle büyüklerin sorumluluğunda.

 

OKUMAYAN TOPLUM

“Okumayan insan; düşünce, sanat, kültür, bilim, teknoloji üretemez!” ifadesi ne kadar anlamlı?

Toplum olarak yaşadığımız kültürel ve sosyal birçok sorun ile toplumun okuma düzeyi arasında doğrudan ilişki olduğunu söylemek galiba yanlış olmaz!

 

BİRİSİ DERSE Kİ…

Bu yazıyı okuyan birileri derse ki:

Anladım, devlet, kültür konusunda duyarlı değil.

Ailelerimizin çoğu da kültürel bağlamda donanımlı değil.

Çevre de istediğimiz gibi değil.

Peki, bu durumda derneklerimiz ne iş yarar, onlar ne iş yapar, derse biz ne deriz?