ADİGE EL SANATLARI

Kılış Hazredali
Çeviri: Ergün Yıldız
Adige El Sanatları Dergisi, Nalçik 1996

Demir madeninin çıkartılıp işlenmesinde oldukça ilerlemiş olan 5000 yıl önceki bu uygarlıktan geldiği sanılan o dönemde el sanatları ve becerilerine göre alındığı düşünülen bir kısım aile adları bu güne kadar devam edegelmiştir (Ğuk|ıe, Ğuk|ıel|, Ğuk|ıej|, Ğuk|ıakue, Ğuk|ıemıkhuı, Ğuk|ıepş, K|ış|, K|ışokue, Foçış|e, L|hepş vb.). Aynı biçimde altın ve gümüşü işlemede usta olanlar da bu sanatları üzere aile isimleri almışlardır (Dışek|, Ğuaplaş|ıe vb).

Adige el sanatçılarının yaptıkları deri giysiler, işlemeli şapkalar, kemik ve boynuzdan işlenen eşyalar, demir bıçaklar, kılıçlar ve silahlar Adige yiğitlerinin gözü pekliği ve savaşçı özellikleri ile birleşince halkımız pek çok ülkede ve pek çok halk arasında bilinip tanınan bir efsaneye dönüşmüştür. Adigelerin Mısır’da, Rus Ordusu’nda, Osmanlı Ordusu’nda pek çok üst düzey askeri görevler üstlenmelerinin en önemli nedeni de bu olsa gerektir.

20 Mayıs 1660 tarihinde Rus Çarı Aleksey Mihailoviç’in o dönem Astrahan kalesi yönetimindeki Grigori Çerkasski Sunçaley’e bir mektup ile ricada bulunarak özellikle demircilik ve silah yapımı konusunda eğitilmek üzere Rus gençler gönderdiği bilinmektedir. 16 Haziran da ikinci bir gurubun bunlara katıldığı daha sonraki yıl için ise Moskova’da bu işin eğitimini vermek üzere eğitmenler gönderilmesi ricasında bulunulur. Gidecek olanlara en iyi ücretin verileceği ve barınma gereksinmelerinin karşılanacağı; orada kalacak olanlara ömür boyu maaş bağlanacağı ve benzer detaylar içeren bir başka mektup gönderilir. Bir kısım insanların bu konuda Moskova’ya giderek Rus gençleri eğittikleri bilinmektedir.

Seşhue (büyük bıçak) sözcüğü Rusça’ya “şaşka” olarak Adige dilinden girmiştir. Adige kadınların da özellikle altın işleme giysiler ve motifler konusunda oldukça yetenekli oldukları bilinmektedir. Adige kadınının bu yeteneklerine; çalışkanlıkları, güzellikleri ve asaletleri de eklenerek pek çok yerde övgü ile söz edilmektedir.