AĞLAYAN KAYANIN ÖYKÜSÜ

Nejat Türkeri
Tuborg özel sayısı (41)  1969 – İstanbul
Yamçı Dergisi, Mayıs 1977-Şubat 1978,
s. 431

KRAL TASTALOS’UN KIZI ”NİOBE” YÜZYILLARDIR YAVRULARI  İÇİN AĞLIYOR
Tanrılar Tanrısı Zeus’la Plouto’nun sevgili oğullan Lidya Kralı Tantalos, Sipylos Manisa Dağı’nda egemenlik sürüyordu. Çok varlıklıydı ve tanrıların sevgisini kazanmıştır. Tanrılar, onu sık sık sofralarına alıyorlardı.

Tantalos, Atlas’ın güzel kızı ve PieiadIardan biri olan Dione’yle evlenmişti. Paktolos (Şart Çayı) ırmağının peri kızı Eurnassa da onun karısıydı. Pelops, Niobe onun yavrularıydı.

Tantalos, tanrıların sayısız sevgisini değerlendiremedi. Kendisine gösterilen tanrısal ilginin yüceliğini kavrayamadı, anlamını bilemedi. Üst üste günahtır işledi ve korkunç bir cezaya çarptırıldı.

Tanrı Zeus’un sofrasında nektar çalan Tantalas, tanrılar masasında konuşulan sırları saklamayarak çevresindekilere yaydı durdu. Tüm yaşamı kötülükler ve cinayetler işlemekle geçti. Lidya kralının.

Tantalos, tanrılara yaranmak için verdiği şölende öz oğlu Pelops’u yedirmeyi göze alacak denli ileri gitti. Tanrılara inançsızlık gösteren girişimlerde bulundu. Bu yüzden tanrılarca suçlu görülerek sonsuz cezalara çaptırıldı.

TANRILARIN KAYAYA ÇEVİRDİKLERİ NİOBE, SİPYLOS DAĞINDA AĞLAMAKTADIR.

Lidya ülkesinde bugün Manisa Dağı dediğimiz dağın eski adı Sipylos’du. Bu dağ Tmolos (Bozdağ’ın) Nermus (Gediz ırmağı) boyunca Batı’ya doğru uzanmasıdır.

İmparator Tibere döneminde korkunç bir depremin biteviye yıktığı ünlü Mağnisa (Magnesia) ve Sardis kentleri Sipylos dağının eteklerinde kurulmuştu.

Sevgili yavrularının dayanılmaz acısından yüreği tükene tükene yalvar yakar olduğu tanrıların kayaya çevirdikleri Niobe bu dağda ağlamaktadır.

TANRILAR TANRISI ZEUS, OĞLU TANTALOS’U CEHENNEM’E ATTI.

Pelops, Zeus (Jüpiter) un da torunuydu. Babası Tantalos’un oğlu Pelops’a böylesi eziyet ettiğini, acı çektirdiğini gören Zeus, Tantalos’u Cehennem’e attı. Sonra da ölüp ölesiye acı bir sonsuzluk ve acı açlık çekme cezasına çarptırdı.

Zeus’un oğlu Tantalos ne zaman susuzluğunu gidermek istese sular dudaklarının altından kaçıyor. Ne zaman karnını doyurmak istese meyve ağaçları o koparmasın diye meyveler taşan dallarını yukarılara doğru kaldırıyorlardı.

Zeus (Jüpiter) sonradan can verdiği Pelops’u diriltti ama Tantalos’un tanrılara verdiği şölen sırasında, kızı öldüğü için üzgün bulunan Toprak ve Bolluk Tanrısı Ceres (Demeter) onun omzundan kocaman bir parça koparıp yemişti.

Tanrılar tanrısı Zeus, torunu Pelops’un omzundaki bu eksik bölümün yerine fildişinden bir parça koydurdu ve Pelops’u Peloponez adıyla anılan yerlere kral yaptı.

YEDİ OĞLU VE YEDİ KIZI APOLLON’LA ARTEMİS’İN OKLARIYLA DELİK DEŞİK EDİLEN ”NİCBE”.

Lidya kralı Tantalos’un kızı ve Thebes kralı Amphion’un karısı olan Niobe’nin yedisi oğlan ve yedisi kız olmak üzere tam on dört yavrusu vardı. Bunlarla övünen Niobe Apollon’la Artemis’ten başka yavrusu olmayan Leto’yu alaya alır, küçümserdi.

Buna içerleyen Leto iki yavrusunu da Niobe’den öç almaları için görevlendirdi. Tam o sırada Citheron Dağı’nın kayalıklarında avlanmakta olan Niobe’nin yedi oğlu Apollon’un attığı oklarla delik deşik edilerek yere serildi.

Kardeşlerini yardımına koşan yedi kız olay yerine varır yarmaz Artemis’in Zehir kusan oklarıyla karşılaştı. Yedisi de bekar olan kızların ölüleri yedi gün, yedi gece gömülmeden toprak üstünde ve ortada kaldı.

Sevgili yavrularının acısına dayanamayarak yüreğinden parça kopan Niobe gözpınarları kuruyuncaya dek korkunç bir suskunluğa gömüldü. Neden sonra acısının dinmediğini görünce Tanrılar tanrısı Zeus’tan kaya biçimine sokulmasını istedi.

Sipylos’un (Manisa Dağı) sarp kayalarına karışan Niobe, uğradığı sonsuz acının anısı olarak bağrına bastığı kendine özgü  kaya  parçasını  gözyaşlarıyla  ıslatmaktadır.
”NOBİE” DEN ALINAN ÖÇ

Niobe’nin yedi oğlu sarp kayalık yamaçlarda avlanırlarken bir öğle vakti Apollon oklarıyla onları yere sermiş… Bunu duyan talihsiz yedi delikanlının birbirlerinden güzel yedi kız kardeşi de olay yerine koşup gelmişler.

Ne var ki, onları da Artemis oklayarak öldürmüş. Bahtı kara ana Niobe, yavrularının ölüleri arasında saçını başını yolmuş, dizlerini dövmüş, kendisini yerden yere atmış.

Ve öyle bir an gelmiş ki, Niobe’nin iç koparan bağırtıları duyulmaz olmuş. Göz yaşlarının kaynağı kurumuş, içinin zehrini dökemeyen Niobe’yi Tanrı, acılarına bir son vermek için kayalaştırmış. Niobe’nin taşlaştığı kayanın dibinde sabahlayan yerli ve yabancı turistler, şaşkınlıklarını şöyle açıklamaktadırlar:

”Böylesi bir olayın varlığı bile insanoğlunu şaşkına düşürüyor. Gün ağarırken iki gözünden yaşlar yavaş yavaş aşağıya doğru akmaya başlıyor. Güneş doğarken ağıt birden bire kesiliyor. Buna karşılık ıslaklık sürekli olarak kalıyor.”

‘NİOBE’NİN YAVRULARINI OKLA VURDURAN ”LETO”

Leto (Letona), Coeus, Uranos (Gök Tanrı) ve Gaia (Yer Tanrı’nın kızları olan Phebe’nin kızıdır. Tanrılar Tanrısı Zeus (Jupiter)’un karışıdır. Apollon (Güneş Tanrı) ve Artemis “Diana”nın (Ay Tanrıça) anasıdır.

Tanrıça Leto, oğlu Apoman’la kızı Atemis’i Delos’ta yeryüzüne getirdi. Öççü olarak tanınır. Çok yavrulu Niobe adlı tanrıçadan, onun sadece iki yavrusu var diye alay ettiği için öç aldı.

Öç alıcı Leto, Niobe’nin tüm yavrularını kendi öğlu Apollon’la kızı Artemis’e okla vurdurdu.

Niobe’nin Sipylos da (Manisa Dağı)  ”Ağlayan Ana” kabartmanı vardır.
son göç, korkunç bir hal almıştı.