Dr. YEDİC Batıray Özbek
11.03.2006
Duygusal düşünmeye insanların pek çoğu daha yatkındır. Bu nedenle büyük kitleler akıllı ve kurnaz liderler tarafından çok çabuk yönlendirilirler.
Düşünerek karar veren insanlar ise genelde popülist olmadıklarından kolay kolay yönlendirilemezler, sevilmezler de. Fakat verdikleri kararlarında zaman onları haklı çıkarmaktadır.
Geçmiş tarih de bunun örnekleri çoktur. 1856’da İngiliz ajanı olarak David Urquhard tarafından gönderilen Polonyalı asker ve subayların
gelişinden rahatsız olan Adigeler de vardı; Koblı Aslankeri gibi.
Yine Ruslara karşı Adigelerin bilinçlice kışkırtıldıklarını, Osmanlı’nın
yardım yapma gücünün olmadığı ve İngilizlerin de yardım etmeyeceklerini bu nedenle, ‘uzaktaki dostumdan, komşu düşmanım bana daha yakındır’ atasözünü dile getirerek barış içinde yaşayalım” diyen Khalewıbetaqo çoğunluk tarafından kınanmıştı. Zaman onu da haklı çıkardı.
Hacemıko Hacı, bağımsızlık savaşı yılları sırasında Abzeghlerin tanınmış thamadelerinden birisidir. Çar II. Aleksander, Adigey’e gelince Chımış ÇIey’de görüşme yapan bir kısım Abzegh delegelerinin ileri gelenlerinden birisidir. Önce Çar bir konuşma yaparak ”barış istediğini, herkesin din ve geleneklerini serbestçe uygulayacağını, tek isteğinin Güney Kafkasya’ya askerlerinin rahatça gidebilmesi için emin bir yol istediğini, gelin savaşı durduralım ve barışı gerçekleştirelim’’ demiş. Bu konuşmadan sonra
Hacemıko ayağa kalkarak çara şu tarihi cevabı verir; ” Vatanımı çok seviyorum. Buraların çocuklarımın da vatanı olarak kalmasını istiyorum. Savaşla vatanımıza sahiplenemeyeceğimizi anlamış olmamız gerekir. Türkler bize ne yardım etmek istiyorlar ne de edebilecek durumları var. Ben sayın Çar Aleksander’in dediğini kabul ediyor ve barış antlaşması taraftarıyım,” der.
Arkasından diğer bir delege Zeyko Şutzejıko TlIışe söz alır ve şu
konuşmayı yapar; ”Sayın Çar önce tüm askerlerinizi çekiniz. Son
savaşçımıza kadar savaşa devam edeceğiz.” Daha sonra yanındaki torbadan bir avuç tuz alarak Şhaguaşe nehrine atarak sözlerine şöyle devam eder; ”Gördünüz mü tuzun nasıl eriyip gittiğini? İşte bu tuz gibi bizler de Rusların arasında eriyip gideceğiz.”
Bu cevaptan sonra Absechler birbirleriyle anlaşamazlar ve sonu gelmez tartışmalara girerler. Durumu iyi kavrayan Çar ayağa kalkarak; ”Önce kendi aranızda anlaşın, daha sonra konuşuruz. Ancak savaş istiyorsanız, ben de sonuna kadar bu savaşa devam edeceğimi unutmayın,” diyerek oradan ayrılır.
Zaman kimi haklı çıkardı dersiniz?
Hacemıko Hacı’yı mı yoksa Zeyko Şutzejıko TlIışe’yı mı?
Kimler tuz gibi eridi gitti?
Diaspora mi yoksa anavatanda kalanlar mı?