BENİM SÖYLEYEMEDİKLERİMİ KURMEN KİTAPLARINDA SÖYLÜYOR

DIĞUIJ Lera
Eşi ve Biliminsanı
Çeviri: Çetawe İbrahim

Çevirmen Notu: 1984 yılında 43 yaşında yaşama veda eden şair ve yazar DIĞUIJ Quırmen’in tüm eserlerinin yer aldığı altı ciltlik kitap 2020 de Çerkesk’te yayımlandı. Kitabın altıncı cildi birçok edebiyatçının ve arkadaşlarının, Quırmen hakkındaki sözlerine, ona atfen yazılan şiirlere, fotoğraflarına ayrılmış. Türkiye’den Fahri Huvaj, İbrahim Abaze, Necdet Hatam, Kuşha Doğan ve Mesut Şurdum’un sözleri de yer alıyor bu ciltte. Yazarın eşi Lera’nın onun için yazdıklarını sizler için tercüme etmeye çalıştım.

Edebiyatımızda güzel bir ses olarak kalan Dığuıj Quırmen 13 ağustos 1941 de Karaçay-Çerkes Özerk Bölgesi Humere köyünde doğdu. Aynı yıl babası Bahsit, ikinci dünya savaşına gitti ve bir daha geri dönmedi. Annesi Seçinet dört çocuğu ile birlikte kaldı.

1956’da yedi yıllık okulu bitirdi, çoban olarak işe başladı, içinde şiir sevgisi uyandı. 1958’de Kolhoz yönetimince Çerkesk şehrindeki inşaat okuluna gönderildi. Duvarcı ve sıvacı olarak çalışmaya başladı. Gündüzleri çalışıp geceleri okumak suretiyle komşu köyde 9-10’ncu sınıfları bitirdi. İlk şiirleri Çerkes Pej (Çerkes Gerçeği) gazetesinde yayımlandı, radyoda okundu.

1960-63 yıllarında Sovyetler Birliği Türkiye sınırında askerlik görevini yaptı. Burada yayımlanmakta olan “Vatan Sınırlarında” adlı gazetede muhabir olarak çalıştı ve aynı gazetede şiirleri yayımlandı. Askerlik sonrası tekrar köyü Humerenıj’e döndü, çoban değneğini yeniden eline aldı. Temiz insan emeğinin, güzel ahlakın hakim olduğu bir ailenin ferdi olarak, ulusun güzel adetlerini baştacı eden köyünün yaşam tarzını yürekten benimsemiş biri olarak, Çerkes edebiyatına ilk adımlarını attı.

1965’te Karaçay-Çerkes Yazarlar Birliği onu Moskova’daki Maksim Gorki Edebiyat Enstitüsü’ne gönderdi. Burada büyük Rus yazarı Simirnov S.V.nin öğrencisi oldu. Sınıf başkanlığına seçilip parti üyeliğine alındı.

1970 de yüksek öğrenimini bitirip usta bir yazar oldu. Böylelikle D. Quırmen edebiyatımıza girmiş ve burada sağlam bir yer edinmiş oldu. Leningradlı Rus şair Kostılev Valentin’in şu sözleri gerçeği dile getirmektedir: “Duğuıj Qurımen’in şiirleri Kuzey Kafkasya’nın dağlarının ve akarsularının hoş kokuları ile yüklüdür. Onun şiirlerinde Adığe dilinin gücünü ve derin ifade yeteneğini görürüz.” Edebiyat Enstitüsü’nü bitirdikten sonra çeşitli işlerde çalıştı. “Lenin Işığı” gazetesi, radyo, kitapçı dükkanı, Yazarlar Birliği, kimya fabrikası gibi.

Dığuıj Quırmen’in sekiz kitabı yayınlanmıştır. “Kuban’ın Dalgaları” (1968), “Turnalar” (1970), “Amaçlarımız” (1974), “Güvercinlerin Dansı” (1989), “Bahar Kuşları” (1993) adlı şiir kitapları ile “Göz Görümlüğü”, “Sonbahar Seli” (1983) adlı roman ve povestleri Çerkesçe olarak Çerkesk şehrinde yayınlanmıştır. “Vinçler” adlı şiir kitabı da 1973’te Moskova’da Rusça yayınlanmıştır. Eserleri çeşitli yerlerde ve çeşitli halkların dillerinde yayınlanmış, birçok şiiri de şarkı sözü olmuştur.

Dığuıj Quırmen genç yaşta, 20 Eylül 1984’te yaşama veda etmiştir. Ondan geçmiş zaman olarak bahsetmek benim için çok zor. Uzun yaşayamadı. Acımasızlığın hüküm sürdüğü zamanda canını koruyamadı. Toprağa canlı olarak girdiği söylenebilir. Oysa güçlüydü, sağlıklıydı, ölecek gibi değildi.

Ölümünden bugüne kadar onun yaşamı ve eserleri üzerine çok şey söylenmiş ve yazılmıştır. Bugün de onun adı arkadaşlarının kalbinde ve dillerindedir. Ben de bu kısa yazımda Quırmen’in nasıl bir insan olduğunu, ne gibi umutları ve sevinçleri olduğunu dile getirmek istedim.

Quırmen’i günümüzden ayrı düşünmek olmaz. Yapacak çok işi, söyleyecek çok sözü kalmış olsa da el yazısı notlarına bakıp yapmaya çalıştığı işleri görünce onun halkı için çalışmadan bir gününü dahi geçirmediğini anlıyorum. Adığe halkının tarihini, dilini, edebiyatını çok iyi biliyordu. Halk müziğimiz onun için hiçbir şeyle değiştirilemeyecek kadar değerliydi.

Gerçek bir vatanseverdi. Çerkes erkeğinin sahip olduğu güzel hal ve hareketlerin tümü onda mevcuttu. Adığeliği o kadar üst sınırlardaydı ki onun davranışlarına bakıp konuşmalarını dinlediğinde yeryüzünde Adığe’den başka halk olmadığını sanırdınız.

Yaşamı doğruluk ve güzellik üzerineydi. Kendisini halkının, vatanının, edebiyatın, doğduğu köy Humerenıj’in “kulu” eylemişti. Annesine, kardeşlerine, aile fertlerine karşı doyumsuz bir sevgisi vardı. Ruhuyla onlarla birlikte olmadığı tek bir gün yaşamadı. Güne erken başlardı, hiç yorulduğu görülmedi. Daima güler yüzlü, yumuşak, tatlı dilli, güzel ahlaklı, dürüst, yufka yürekli idi.

Quırmen 43 yıl yaşadı, kalemi elinden çok erken düştü. İki ciltlik romanı ” Kışın Gökkuşağı” ve başkalarının el yazmaları yayınlanmadan kalmıştı. Onlara da bu altı ciltte yer veriyoruz. Quırmen’in eserlerini daha önce okuyamamış olanların bu kitapları okumasını arzu ediyorum. Okurlar ancak bu şekilde anlayabilirler onun nasıl bir insan olduğunu. Benim söyleyemeyip de Quırmen’in kitaplarında söyleyebildiklerini.