ÇERKES HALKI ve SİYASET

YEMUZ Nevzat Tarakçı

Türkiye, büyük deprem ve sel felaketinin ağır enkazında siyaseti konuşuyor, gündem seçim.
Bu seçim yapılacak, ülkenin kaderi belirlenecek.
Peki, oldum olası siyasete sıcak bakmayan Çerkes halkının gündeminin ne kadarı seçim acaba?
Dürüstlüğü ve dik duruşuyla tanınan halkımızın siyasete mesafeli durması normal mi?
Bence, Puşkin’e ait olduğu söylenen şu söz, Çerkeslerin ruh hali hakkında yeterli bilgi içeriyor.
“Çerkesler, tavır itibariyle demokrat fakat kalpleri aristokrattır!”
Yoksa siyasete mesafeli duruşumuz bu özelliğimizden mi?
Öyleyse bu tutum, bugünün realitesine göre “alkışlanacak bir davranış mı” yoksa “işi bilmemek durumu” mu, işte bu tartışılmalı.

SİYASETTE DAHA ETKİLİ OLMAK
Vay efendim, siyasiler Çerkesleri yok sayıyor!
Vay efendim, partiler bizi ciddiye almıyor?
Adama sorarlar:
Bak kardeşim, her oyun, kendi kurallarına göre oynanır.
Siz de lütfen siyaseti, siyasetin kurallarına göre oynayın.
Nedir bu afra- tafranız?
Siz, siyaseti ne kadar önemsiyorsunuz?
Hani parti teşkilatlarında kaç Çerkes var?
Peki, siz ne dersiniz?
Biz Çerkesiz, biz farklıyız, biz ancak seçim dönemi siyaseti hatırlarız, geri kalan sürede düğün ve cenazeyle meşgulüz.
Biz, partilere üye filan olamayız!
Ama siz bize vekillik önerin, bakanlık verin!

SİYASET ŞART MI?
Aslında siyasetle de siyasetsiz de olmuyor gibi.
Sevmiyoruz siyaseti.
Sevmeyince de olmuyor işte.
Peki, siyasetsiz olur mu?
Olur, neden olmasın?
Demokratik hak ve özgürlük talebiniz yoksa; dil, kültür, gençlik derdiniz olmadıysa, olmayacaksa, olur!
Siyaset, umurunuzda bile olmaz o zaman, “kâfe” dinler “şeşen” oynar durursunuz.
Düğün, cenaze derken hayat gelir, geçer.

SİYASETSİZ OLMAZ
Ne demek arkadaş, Çerkes toplumunun “dil derdi, kültür sorunu, eğitim problemi” had safhada!
İktidarlardan acil taleplerimiz var, olmaz olur mu?
Bu konuda kararlı ve samimiyiz! diyorsanız, siyasetin içinde olacaksınız.
İş işten geçmeden hesabınızı çok iyi yapacaksınız.
Vay efendim, dil ailede öğrenilirmiş!
Yok efendim, insan isterse her zorluğu aşarmış, sana “konuşma!” diyen mi varmış!
Gibi öğretilmiş çaresizlikleri aşacak, derdinle dertleneceksin.
O zaman, başını kollarının arasına alacak kara kara düşüneceksin.
Nasıl olacak, diyeceksin.
“Devlet desteği olmadan benim derdim derman bulamaz!” sözünün özünü anlayacaksın.
İnleyecek, sızlayacak, acı çekecek, çözüm üreteceksin!

SEÇİMİ FIRSAT BİLMEK
Gelin, övünmeye, tartışmaya, moralsizliğe, ümitsizliğe, cesaretsizliğe küçük bir ara verelim.
Bu seçimi fırsat bilelim.
Bu arenada biz de varız, diyelim!
Kendimizi iyi tanıtalım.
Taleplerimizi iyi anlatalım.
Etkili çözüm ortakları bulalım.
Sorunlarımızı birlikte çözelim.

PEKİ, NE YAPALIM?
Liyakatli adaylarımız, seçilebileceğini sandığı bölgelerde inandıkları partilerde sahneye çıksın.
Bizler de bu adaylara destek verelim.
Adayımızın olmadığı diğer bölgelerde parti farkı gözetmeksizin toplumumuzun artı kazanımları için her bölgede en güçlü adaylarla sıkı temas halinde olalım.
Bu hassas dönemde, dernekler yoğun tempoya girsin.
Özellikle duyarlı kesim, partilerin seçim çalışmalarını fırsat bilsin.
Siyasi partiler, Çerkes toplumu ve Çerkeslerin haklı talepleri hakkında bilgilendirilsin.
Partilerle, adaylarla, Çerkes toplumunun sosyal, kültürel ve ekonomik sorunlarının çözümü hususunda mutabık kalınsın.
Ve seçim sonrasında hizmet üretme noktasında bu sıkı iş birliği sürdürülsün.
Devamında, olabildiğince devlet desteğiyle kalıcı sosyoekonomik ve kültürel çalışmalar yapılsın.

TEMENNİ
Dinî, etnik, ideolojik, politik, felsefi, vicdani kanaat farklılıklarına rağmen toplum barış içinde bir arada yaşasın.
Hiç kimse, düşüncesinden, kimliğinden, tercihinden ötürü dışlanmasın, nefret söylemi ve şiddet son bulsun.
Her alanda, temel hak ve özgürlükler, evrensel ilkeler, liyakat, adalet ve eşitlik hepimizin ortak hedefi olsun.

Bu konuda kültürel ve insanî duyarlılığa sahip her birimize düşen görev; önyargılardan, siyasi saplantılardan, idrak tıkanıklığından uzaklaşıp “üzümün çöpü armudun sapı” demeden toplumumuzun yararına olabilecek projelere cesaretle destek verilsin.

Bu seçimi; açık toplumu, yeniliği, değişimi savunanlar, farklılıklara inananlar, barışı önemseyenler, daha fazla özgürlük, daha fazla insan hakları, diyenler kazansın.

Toplumumuz, kazananların safında olsun!