TLETSERUK Nahit Serbes
25.02.2016
İnsan hayat yolculuğunda türlü zorluklar ve engellerle ilerlerken, kendi karakterini de oluşturur. Karakterini oluştururken, dener, yanılır, acı çeker ama sonunda isterse iyi bir karakter sahibi olabilir. Hemen her insanın doğuştan gelen kişilik özellikleri vardır ama bunların hepsi esneyebilen, değişebilen özelliklerdir. İnsanın, olumlu bir karakter edinmesi, kendi özgür iradesine bağlıdır.
Bizi biz yapan, bizim seçimlerimizdir. Hayatta yaptığımız seçimler, bizi dürüst, sorumluluk sahibi, saygılı, adil, iyi karakterli bir insan yapabileceği gibi, tam tersine; halk arasında “Bir sözü bir sözünü tutmaz”, “İpiyle kuyuya inilmez” gibi deyimler ve “yalancı” , “sahtekâr” , “ikiyüzlü” gibi terimlerle, bu tür insanlara duyulan güvensizlik belirtilir.
Dürüstlük, sabırlılık gibi özellikler, karakter özelliği olduğu gibi; zeki, yetenekli, içe dönük, kavgacı, gibi özellikler de kişilik özelliğidir.
Az ya da çok hemen her Çerkes insanının da bazı kendine özgü karakteristik özellikleri vardır. Bunların çoğu, hem kişi hayatı, hem de toplumsal yaşam açısından olumlu özelliklerdir. Çerkes insanı öncelikle kendisine yakın gördüğü ve hissettiği kişiler ile etnik bir ayrım yapmadan, daha fazla ilgilenir, onların yardımına koşar.
Çerkesler ülke çapındaki büyük krizlerde, olumlu adımlar atarlar. Ülkeleri için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışırlar. Bu durum, Kurtuluş Savaşı gibi: 1919-1922 yılları arasında gerçekleşmiş olan topyekûn mücadele gerektiren durumlarda, çok işe yaramıştır.
Çerkeslerde, özellikle halk toplantıları ve sohbet ortamlarında güzel söz söylemek, takdir edilen bir özellik sayılır. Kız ya da delikanlı, söz kendisine verildiği veya fikri sorulduğunda, konu hakkındaki düşüncesini düzgün bir ifadeyle açıklar. Kendisinin canını sıkan her ne olursa olsun, bu konudaki rahatsızlığını, en uygun üslupla dile getirir. Umutsuzluğun Xabze felsefesinde yeri yoktur. Çerkesler çalışarak, emek sarf ederek, alın teri dökerek, sevgiyle, güven ve azimle her türlü güçlüğün üstesinden gelmeye çalışarak kazanmayı severler. Çünkü bu tür kazancın daha onurlu ve tatmin edici olduğunu bilirler.
Bir insan açısından bir avuç kumun, bir karasineğin hiçbir değeri yoktur. Çünkü onun varlığı veya yokluğunun insan üzerinde hiçbir etkisi olmaz. Ama para, insana fayda ulaştıracağından ve sıkıntısını gidereceğinden, insan için değerlidir. İnsan için değerli olan para; insanlık ile kıyaslandığında tümüyle değersiz oluverir. Bu nedenle, bir yandan parayı seven, öte yandan da üstün kişiliği ve erdemli yapısı olan bir Çerkes, haysiyetine ve onuruna zarar gelmediği yere kadar para kazanmaya çalışır. Para ve makam değerlidir, ancak onur ve haysiyet kaybına razı olacak kadar değerli değildir.
“İyi bir Çerkes için en önemli bağlantı, doğru ve iyi olanı yapacak bir karaktere sahip olmaktır.“