ÇERKESLERE BÜYÜK HAKARET

YEMUZ Nevzat Tarakçı

Ethem Bey’in Kurtuluş Savaşındaki varlığı hiç şüphesiz Türkiye Cumhuriyeti’nin varlık sebebidir.
Ama öncelikle şu ifadenin altını çizmek isterim.
Çerkes Ethem Bey, bir Çerkes milli kahramanı değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin Çerkes asıllı bir kahramanıdır.
Ethem Beyle ilgili iki kavram iki büyük hakaret içeriyor.
Birincisi, “Ethem Bey’in isminin önüne hain kelimesi koymak, Türkiye Cumhuriyet’i tarihine yapılmış en büyük hakarettir.”
İkincisi, “Ethem Bey’in isminin önüne Çerkes kelimesi getirmek Çerkeslere yapılmış en büyük hakarettir.”
Çerkes Ethem Bey’in mücadelesinin Çerkes etnik temeli üzerine olmadığı bilinen bir gerçektir

ETHEM BEY KİMDİR?
Şapsığ/ Pşevu Ali Bey’in oğlu Ethem Bey Birinci Dünya Savaşı’nda Sencer Eşref Bey’in yönetimindeki Teşkilat-ı Mahsusa’da çalıştı.
Yunan Ordusu’yla girdiği onlarca çatışma ve müsademeden galibiyetle çıkmayı başaran Ethem Beyi bu sefer çok daha zorlu görevler bekliyordu.
Ankara’da kurulan Meclis Hükümetine karşı Anadolu’nun birçok bölgesinden isyan hareketleri başlamıştı.
Bu isyanlara karşı Meclis’in çıkaracak doğru dürüst bir kuvveti dahi yoktu.
Ethem Bey, birinci ve İkinci Anzavur isyanları ile Bolu, Düzce ve Gerede’de ortaya çıkan isyanları bastırma başarısını göstermiştir.
Daha sonra Ankara’daki Meclis Hükümetinin üzerine yürüyen Kuva-yı İnzibatiye kuvvetlerini yenilgiye uğratma başarısını gösteren Ethem Bey, böylece yeni bir isyan çıkmasının önüne geçmiştir.

ETHEM BEY MECLİSTE, O BİR MİLLİ KAHRAMAN
Meclis Başkanının ısrarı sonucunda Yunan Askerlerine karşı savaşan kuvvetlerinin bir kısmını alarak Ankara’ya gelmiştir.
Ankara’ya gelen Ethem Bey, tren garında bizzat Meclis Başkanı ve Hükümet Üyeleri tarafından törenle karşılanır. Yapılan ısrarlı talepler üzerine Meclis’te kısa bir konuşma yapar. Konuşması mebuslar tarafından sık sık “Milli Kahraman” ve “Milletin Umudu” nidaları ve alkışları ile kesilir

TELGRAF ve “HAİN” ÇERKES ETHEM
Ethem Bey’in Meclis’e çektiği telgraftan sonra çok şey değişir.
“Millet fakr u sefalet içinde türlü fedakârlıklarla bir hürriyet savaşı verirken, sizler maaşlarınızı arttırmaktan başka ne yaptınız?” mealinde bir telgraf çeker. Telgrafı kürsüden okuyan Meclis Başkanı:
“Bu zat ve biraderlerinin ihanet içinde olduklarını reylerinize sunuyorum” mealinde bir konuşma yaparak oylama ister. Ethem Bey ve ağabeyleri 2 oy farkla “Hain” ilan edilirler.
Üzerine üç koldan saldırı başlatılan Ethem Bey, o andan itibaren Çerkez Ethem olarak anılmaya başlanmıştır

BİRLİKLERİNİ TERHİS EDER
Bunun üzerine birliklerini terhis ettiğini ilan eden Ethem Bey askerlerine istediklerini yapmakta özgür olduklarını bildirir, kendisi de Manyas yöresine çekilir.
Amacı hastalığını tedavi ettirmek için Avrupa’ya geçmektir.
Atina üzerinden Viyana’ya geçer. Burada tedavi olduktan sonra da Ürdün’e gidecektir

ÜLKEYE DÖNMEYİ KABUL ETMEDİ
Ethem Bey’in ilk nüvesini kurduğu Kuva-i Milliye birlikleri nihayetinde Yunan savaşını kazanmıştır. Fakat bu kahraman asker hain ilan edilmiş olup yurda dönmesine dahi izin verilmemiştir.
150’likler diye adlandırılan gruba dâhil edilen Ethem Bey; 1938 yılında çıkarılan affa rağmen ülkeye dönmemiştir.
Sebebi sorulduğunda ise “adil yargılanma hakkı verilmediğini” öne sürmüştür.
Ayrıca affedilme gibi bir durumu asla kabul etmeyeceğini söyleyerek geri dönmemiştir.

Hayata gözlerini yumduğu 1948 yılına kadar Ürdün’de tek odalı kerpiç bir binada tek başına yaşamış bu kahraman askeri hâlâ “hain!” olarak anılıyor.

Çerkes Ethem Bey’in onurlu mücadelesi maalesef, siyasi hesaplaşmalara kurban verilmiş, kanayan yaraya dönüşmüştür.
Fakat her ne kadar karalama ve itibarsızlaşma yapılsa da Ethem Bey’in Millî Mücadele için yaptığı gayret ve fedakarlıklar asla üzeri örtülemeyecek kadar büyüktür.
Türk Milleti asla bu büyük kahramanı unutmayacaktır.
Zira Millî Mücadelenin öncü ve büyük bir kahramanıdır!

(Kaynak: ASSAM- Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)