DÖNÜŞ

Dr. YEDİC Batıray Özbek
27.01.2006

Dönüş konusunda pek çok şeyler yazıldı ve daha da yazılacağa benziyor.

Ne acı ki, sütçü beygiri gibi hep aynı konularda dönüp duruyoruz.

Yok olmamanın tek yolunun dönüş olduğu bir gerçektir.

Ancak:

Dönüş, düş kurmaktan daha ileriye gidememiş, göçtürülmemiştir. Dönüş duygusallık içinde boğulup kalmıştır.

Yeryüzünde birkaç kişi hariç hiçbir kimse, ‘’hadi kalkın dedelerimizin vatanına dönelim’’ gibi patriotca (adını ne dersek diyelim sonuç değişmeyecektir) sözlerle, kurduğu düzeni bozarak diğer bir ülkeye dönmez. Son on beş senenin bilançosu da yukarıda yazdığımı doğrulamaktadır. Gerçek bu olunca konuya bakış açısını değiştirerek kökten reformlar yapmak zorundayız. Hele bizim gibi belirli bir (ulus) birliğe ulaşamamış toplumlar için dönmek çok zordur.

Toplumlar neden göç ederler?

Önce bu soruya yanıt aramamız gerekir.

Kitlesel göçlerin genelde nedeni; savaşlar, ekonomik ve politik sıkıntılardır.

Örnekleyecek olursak Türkiye’den Avrupa’ya iş gücü göçünün nedeni ekonomiktir. İşçi transferinden en son ve en az yararlananlar da Adigeler olmuştur. Ne ilginç ki, Almanya’da ilk iş krizinden etkilenerek Türkiye’ye dönenler de yine Adigeler olmuştur. Herhalde bu yazdıklarım, sizleri düşündürecek ve kendimizi tanımada yararlı olacaktır.

Dönüş için ne Adigey’deki insanlarımız hazır ne de diasporadaki.

Dönüş her iki tarafa sormadan, onlara neden dönüşün gerekli oluğunu benimsetmeden inandırmadan yola çıkılmıştır. Elinizi kalbinize koyarak bir düşünün. Hangimiz ailelerimize kardeşlerimize benimsetebildik ki? Dönüşün propagandasını yapan arkadaşlarımızdan kaç kişi döndü? Anavatana göç edip, tekrar TC’ye dönenler olmadı mı?

Dönenlere yardım etme amacıyla, Adigey Cumhuriyeti’nde kurulan kurumlar da maalesef yeterince konuyla ilgilenmemektedirler. Örneğin Eylül ayından bu yana, resmi ya da sivil tek bir kuruluş kapımı çalıp bırakın ‘’zorluklarım var mı yok mu’’ diyerek sormalarını, hoş geldin fesapşı bile dememişlerdir. Yaptığım soruşturmalara göre kimseye de sorulmamıştır. (Kosavalılar hariç.)

Rusya Federasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin (Suriye, Ürdün vs gibi) aralarında ikili antlaşmalarla dönüşe politik ve yasal dayanaklar kazandırılmadan,  dönüşün hiçbir şansı yoktur. İş, konut ve kazanılan sosyal hakların sözleşmelerle karşılıklı olarak tanımadan dönüş yerinde sayacaktır.