GÖRÜNÜR OLAMAYAN HALK: ÇERKESLER

YEMUZ Nevzat Tarakçı

Yıl 2017, KAFFED’in Sayın Cumhurbaşkanına “serzeniş” yazısı gündemde.
“Bizi niye görmüyorsunuz!” sitemi bu.
Bana göre yazının zamanlaması da içeriği de manidar.
Yani KAFFED, yerden göğe kadar haklı.
Sayın Cumhurbaşkanı, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” dolayısıyla Twitter’den 11 ayrı dilde kutlama mesajı yayınlıyor fakat doğal olarak(!) bu diller arasında Çerkesçe yok.
KAFFED’in sitemi bu.
“Bizi niçin görmüyorsunuz, işte bak biz buradayız!”
Acaba Sayın Cumhurbaşkanı, Türkiye’de yaşayan Çerkeslerin varlığından bihaber olabilir mi?
Yani 7- 8 milyon insandan…
Ya da Çerkeslerin bir ana dillerinin olduğundan…

“VAR” SIN AMA GÖRÜNÜR DEĞİLSİN
Anlaşılan zor bir denklemle karşı karşıyayız.
“Var” sın, ama görünür değilsin.
Konuşuyorsun, ama sesin boşlukta yankılanıyor.
Seni görmüyorlar, sesini duymuyorlar.
Seni ciddiye almıyorlar.
Seni yok sayıyorlar.
Doğal olarak sen de üzülüyorsun.
Hatta kahroluyorsun!

DEVLETİN DESTEĞİNE İHTİYAÇ VAR
Peki, Çerkesler nasıl görünür olacak?
Seslerini nasıl duyuracak?
İktidar mensuplarına şu soruları kim soracak?
“Bizim yaşayabilmemiz ana dilimizin varlığına bağlı.”
“Ana dilimiz varsa biz varız!”
“Ana dili yaşatabilmek için devlet desteğine ihtiyaç var.”
Devlet, bu köklü, bu renkli kültürü yaşatabilmek için her türlü desteği vermeli.
Bu bir lütuf değil anayasal haktır.
Peki, kim sordu, kim soracak bu soruları?
Çözüme kim zorlayacak onları?

GÖRÜNÜR OLMAK İÇİN 21 MAYISLAR İYİ BİR FIRSAT
Sizce de toplumumuzun daha görünür olabilmesi için “21 Mayıs” lar iyi bir fırsat değil mi?
Malum, iktidarların bir gözü alanlarda, sayısal çoğunlukta, oy sayısında
Mesela 100 bin kişinin katıldığı bir 21 Mayıs… iştah kabartmaz mı?
Çerkes toplumunu daha fazla görünür kılmaz mı?

“SİZİ GÖRÜYORUM AMA…”      
Peki, KAFFED’in bu serzenişini, birileri kalkıp “Ne kadar garip, Çerkesler var olduklarını ispat etmeye çalışıyor!” mealinde yorumlasa ne demek gerekir?
Ya da “Anlaşılan bu Çerkesler çok kompleksli!” dese…
Yahut “Türkçe bilmeyen Çerkes mi kaldı Türkiye’de ki mesaj, Çerkesçe yayınlansın! Hem Çerkesçe diye aktif bir dil mi var?” dese ne demeli?
Sahi Çerkesler görünür mü değil yoksa Çerkesleri görmek istemeyenler mi var?
İşte, can alıcı soru da bu olsa gerek!
Bence duygusallığı bir tarafa bırakıp bu soruya cevap aramak lazım.
Hem de adamakıllı bir cevap.

BİZ VARIZ, BİZİ YOK SAYAMAZSINIZ!
Biz varız, “Çanakkale” de varız.
Biz varız, “Kurtuluş Savaşı” nın her karesinde varız!
“Sarıkamış” ta varız.
“Vefa” da varız.
“Sadakat” te varız!
“Derin tarihimiz, renkli kültürümüz, güler yüzümüz” le varız.
Var olmaya da devam edeceğiz!

BİZ NE YAPTIK NE YAPAMADIK?
İşte tartışılacak bir konu!
Gelin bunu tartışalım.
Biz, görünür olmak için ne yaptık veya ne yapmadık?
Biz, bugüne dek yeteri kadar “kafe” dinlemedik mi?
Güzel oynamadık mı?
Derneklerde tanışmadık mı?
Düğünlerde, cenazelerde buluşmadık mı?
Ne yapmadık?
Neyi eksik bıraktık?

YOKSA…
Yoksa Sayın Cumhurbaşkanı, “Kardeşim, sizi yok sayan kim, siz zaten bizdensiniz!” mi diyor?
Cumhurbaşkanı böyle diyorsa söyleminde haksız mı?
Bence haklı, hem de fazlasıyla!

ŞİMDİ DE OYNAYIN BİRAZ!
Yoksa Çerkesleri görmeyenler, görmek istemeyenler şu mesajı mı vermek istiyor?
Siz, dünyaya derneklerinizin küçücük penceresinden baktıkça,
Siz, bu örgütlenme şeklinizle siyaseti seyretmeyi sürdürdükçe, taleplerinizin sıkı takipçisi olmadığınız sürece,
Siz, asla eyleme dönüşmeyen bu süslü, iri söylemlerinizle, bu samimiyetsiz halinizle, şişkin egolarınızla bir yere varamaz, asla görünür olamaz, hiçbir şekilde siyasette yer alamazsınız!
Siyasetle işimiz olmaz!” demeyi sürdüren Çerkes kardeşler, siz bugüne kadar kâfe çaldınız, güldünüz, eğlendiniz… Haydi, şimdi de oynayın biraz!
Süslü söylemlerimizin eyleme dönüşeceği güzel günlerin özlemiyle.