Sezai Babakuş
15.06.2010
27-30 Mayıs (2010) tarihlerinde Roma’da UNPO’nun genel kurulu vardı, bizi yakinen ilgilendiren bir toplantı. Nedir UNPO? İngilizce’siyle The Unrepresented Nations and Peoples Organization, Türkçe’siyle Temsil Edilmeyen Milletler ve Halklar Örgütü. Yani, siyasi ve hukuki varlıkları tanınmamış, uluslararası sistemde temsil hakkı bulamamış halkların ve milletlerin sözcülüğünü yapmayı, haklarını savunmayı amaçlayan bir örgüt. Kısaca, hakları gaspedilmiş halklar örgütü…
Bugün yeryüzünde yaklaşık yedi bin ayrı halk yaşıyor (tam olarak 6.909). Dilleri, kültürleri farklı yedi bin ayrı etnik kimlik… Kiminin nüfusu yüzler kadar az kiminin ise yüz milyonlar kadar çok. İnsanlık tarihi güçlenen halkların diğerleri üzerinde egemenlik kurması öyküsü üzerine kurulu. Nihayet sömürgecilik çağı ile bu öykü sınır tanımaz boyutlara ulaştı. Güçlü olan güçsüzün haklarını gaspetti. Modern çağda, ulus-devlet modeli halklar hiyerarşisini kurumlaştırdı. Bazen gönüllü sözleşmelerle bazen de zorlamalarla güçsüz halkların güçlü halklar potasında hapsedilmesi hukuki meşruiyet kazandı. Nihayetinde 19 ve 20. yüzyıllarda bugünkü halklar hiyerarşisinin temeli oluşturuldu. Bir yanda egemenliği elinde tutan bağımsız halklar öte yanda hakları gaspedilmiş halklar.
İlgilenenler için biraz daha bilgi aktaralım. Dominant sömürgeci dil (Amerikan İngilizce’si), hakları gaspedilmiş halkları indigenous people (yerli halklar) diye adlandırıyor ve hemen tümünü egzotik-folklorik-geri kalmış kültürel varlıklar olarak tanımlıyor. Tıpkı Kızılderilileri tanımladığı gibi. Ne ala !..
Yeryüzünde halklar açısından en zengin bölge ekvator kuşağı; Uzak Asya’dan Afrika’ya, oradan Orta Amerika’ya uzanan çizginin altı ve üstü. Dünyanın en fazla yerli halkını barındıran ülke 830’la Papua Yeni Gine. Endonezya’da 719, Nijerya’da 514, Hindistan’da 438, Çin’de 292, Meksika’da 291, Kamerun’da 278, Kongo’da 215, Brezilya’da 181, ABD’de 176, Filipinler’de 171, Avustralya’da 161 vs. Bizi yakından ilgilendiren Rusya’da 100 yerli halk yaşıyor.
Halkların ve milletlerin temsil edildiği en üst kurum Birleşmiş Milletler (BM). Bugün 192 üyeden oluşuyor. Adıyla, sanıyla temsil edilme hakkına sahip 192 halk-millet… Yeryüzündeki yedi bin halk-milletten 192’si temsil hakkına sahip. Kalan büyük çoğunluk YOK hükmünde… 7 bin nere 192 nere (!)… Yine de iyimserliğe yer var. BM 1945’de 51 üyeyle kurulmuştu. 65 yılda 192’ye ulaştı. Eh, hiç yoktan iyidir. Bir de, ulus-devlet dayatması yerine federal ya da konfederal devlet yapıları sayesinde nispeten temsil hakkı (buna yandan temsil diyebiliriz) edinmiş halkların-milletlerin varlığı da teselli ikramiyesi…
İşte UNPO 1991’de temsil edilmeyen 15 halkın temsilcisiyle Hollanda’nın Lahey kentinde kuruldu (Lahey Uluslararası Adalet Divanı’nın merkezi olarak biliniyor). Kurucular arasında Gürcüler de vardı, daha sonra 1992’de Gürcistan’ın bağımsız ülke olarak BM’e katılmasıyla UNPO üyeliği sona erdi. Bugün 60 halkı temsil ediyor. Temsil edilmeyen halkların sayısının binlerle ifade edildiğine bakarak, UNPO’nun da BM gibi kadük kaldığını söyleyebiliriz. Yine de hiç yoktan iyidir. Ve de, Kafkas halklarıyla yakından ilgilendiğini dikkate alırsak, epey iyidir…
UNPO Genel Sekreteri Marino Busdachin’i geçen yıl Mayıs sonunda Abhazya’nın Dostları adına İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde yaptığımız uluslararası konferansa davet etmiştik. Böylece diasporadaki Adige ve Abhazların UNPO ile tanışması ve ilişki kurması sağlanmıştı. Busdachin’e, neden üye halkların sayısının az olduğunu sorduğumuzda, egemen halkların ve devletlerin diğerleri üzerinde baskı kurduğunu, UNPO’ya uye olmak isteyen çok sayıda halkın korkudan bunu yapamadığını söylemişti. Cesaret biriktikçe UNPO’nun katılımcı sayısı da artacaktır.
UNPO kurulduğundan beri Abhazya ile yakından ilgilendi. UNPO-Abhazya ilişkisi 5-6 Ağustos 1991’de Lahey’de yapılan toplantıya Abhazya’dan Guram Gumba’nın (Aydgılara’yı temsilen) katılımı ile başladı. UNPO, Abhazya’nın tarihi, siyasi ve hukuki haklarının korunması, Gürcistan’la ihtilafın savaşsız çözümü için büyük çaba sarfetti. Savaştan sonra da Abhazya’nın yanındaydı. 27-30 Mayıs’taki genel kurulda Abhazya temsilcisi Lana Agırba’nın UNPO Başkan Yardımcısı seçilmesi, yıllardır sürdürülen yakın ilişki ve işbirliğinin sonucudur.
UNPO’nun Adige halkıyla da ilişkisi oldu. Dünya Çerkes Birliği (DÇB) 1994’de UNPO’ya üye oldu. Ancak DÇB-UNPO ilişkisi ya Busdachin’in belirttiği gerekçelerle ya da DÇB’nin tutukluğu yüzünden uzun yıllar donduruldu.
İlk kez bu yıl diaspora üzerinden sağlam bir ilişki başlatılabildi. KAF-FED Genel Başkanı Cihan Candemir (aynı zamanda DÇB’yi temsilen) ile Yönetim Kurulu Üyesi Handan Demiröz 27-30 Mayıs’ta Roma’da yapılan UNPO genel kuruluna katıldılar. Her iki temsilcimiz genel kurulun aktif katılımcıları oldular, Lana Agırba’nın başkan yardımcısı seçilmesini desteklediler ve genel kurul sonuç bildirisinde Adige ve Abhaz halklarının taleplerinin yer almasını sağladılar. Kendilerini kutluyorum ve teşekkür ediyorum.
Bugün dünyanın pek çok bölgesinde hakları gaspediliş halkların ölüm kalım mücadelesi devam ediyor. Bir kısmı savaşı çoktan kaybetmiş, kaderine razı olmuş gibi (belki zamanla yeniden filizlenirler). Bir kısmı direniyor. Bir kısmı ise başarmaya bir adım uzakta. Kimi daha şanslı, kiminin işi daha zor.
Abhazya şanslı olanlardan. Kısa sürede (diğer örneklerle karşılaştırıldığında) haklarına sahip çıkacağı hayati bir sonuç elde etti. Bu başarının uluslararası sistemce kabullenilmesi ve ilelebet olması Abhaz halkının ve onu destekleyen Adige halkının becerisine ve basiretine bağlı. Elbette diasporasının… Tarihi sınav devam ediyor.
Velhasıl,
Hakları gaspedilmiş halkların varoluş mücadelesi devam ediyor. UNPO, mücadele edenlerin dayanışmasını sağlamaya çabalıyor. Çok değerli bir çaba. Umarız başaranların sayısı hızla artar. Her başaran kaybetmiş gözükene de güç katacaktır.