HANİ ÇERKES GENÇLERİ NEREDE

YEMUZ Nevzat Tarakçı

Sahi nerede bu bizim gençler, gençlerimizi gören, yerini bilen var mı?
“Be insafsız, derneklerimizdeki gençlik etkinliklerini, ‘zehes’ leri, düğünleri, piknikte eğlenen gençleri… görmüyor musun?
“Siz, sosyal medyayı da takip etmiyorsunuz anlaşılan, bakın, her yer ‘kâfe’ oynayan gençlerle dolu!” diyeniniz olacak..
Evet, bu gençleri görüyorum, gördükçe seviniyor, ziyadesiyle duygulanıyorum.
Düğünleri, buluşmaları ve eğlenceleri asla gereksiz görmüyorum.
Bunlar olmazsa olmazımız, bundan da asla şüphe etmiyorum.
Bir derneğimizin yaptığı bir gençlik etkinliğinde tanışarak kendi kültüründen biriyle evlenip yuva kuran genç çiftleri dahi büyük kazanım olarak görüyorum.
Ama, aması var işin.
“Kâfe tamam” da ya ilerisi?
Şüphesiz oyun ve dansla bitmiyor ki iş.
Keşke, eğlenerek yorulmak yerine yorulunca eğlenmeyi bilseydik!

GENÇLER DURMAZ, ÇEKİP GİDER
Gençleri ciddiye almayan, gençlerin duygu ve düşüncelerini önemsemeyen, onlara güvenmeyen, toplumların gençleri, kaybolup gider!
Gençliğin dinamizminden, gençlerin enerjisinden, onların coşkusundan yararlanmayı bilmeyen hangi toplum kültürünü yaşatabilmiş ki?

GENÇLER DAHA FAZLA GÖRÜNÜR OLMALI
Gençliğin daha görünür olabilmesi için ailelerden sonra en büyük sorumluluk galiba derneklerimizde.
Dernek yöneticilerimize çok büyük iş düşüyor.
Samimi, hoşgörülü, sabırlı, anlayışlı, birikimli, babacan dernek yönetimleri gençlerle gayet rahat buluşabiliyor ve umudumuzu yeşerten çok anlamlı etkinlikler çıkarabiliyor.
İşte o zaman gençler daha görünür hale geliyor.

YÖNETİCİLER DUYARLI VE BABACAN OLMALI
Demek ki yıldızı gençlerle barışmayan, her daim gençleri suçlayan, sesiyle, üslubuyla genç zihinleri yaralayan, hırçın, tahammülsüz, yöneticilerimiz olmadığı sürece gençler daha görünür olacaktır.
Gençlerle didişen, bu yüzden duyarlı gençlerle bile buluşamayan, derneğinde gençlik heyecanı olmayan, gençlik programları yapamayan, kültürel etkinlikleri aklına bile getirmeyen, 21 Şubat’ları, 14 Mart’ları unutan; 21 Mayıs’ları baştan savan… Kültür şenliği, kültür festivali nedir bilmeyen yöneticimiz olmadığı sürece derneklerimiz gençlerimiz için daha cazip olacak, bu cazibe de gençleri daha görünür kılacaktır.

BAZI GENÇLER DİYOR Kİ!
Değerli büyükler, değerli dernek yöneticileri, biz coşkuluyuz, biz karalıyız, biz bu kültürü yaşatma azmindeyiz.
Biz, sizin birikiminize, teşvikinize muhtacız.
Bize model olun, bize inanın, bize güvenin!
Bir bakın, o zaman neler neler olacak!
Yeter ki düşünceler olumlu, söylemler sahici, tavırlar samimi, davranışlar tutarlı, yaklaşımlar yapıcı olsun!

Evet, bize inanmayanlar, bizi çocuk sananlar olabilir.
Bazı yönetici ve yetişkinler “Her şeyin en iyisini biz biliriz!” de diyebilir.
Ama biz, her şeye rağmen, duyarlı büyüklere inanıyor, bu toplumun sağduyusuna güveniyoruz.
Ayrıca biz, bu kültüre hizmet etmenin en verimli çağının gençlik çağı olduğunu da çok iyi biliyoruz!

DAHA FAZLA GÖRÜNÜR OLAMAMANIN BİRÇOK NEDENİ VAR
Gençlerin daha fazla görünür olamayışının elbette tek nedeni olmadığı gibi bunlar çok basit nedenler de değil!
Gelecek kaygısı, ekonomik şartlar, baskın kültürler, gençlerin eğilimleri, çağın gerekçeleri de göz ardı edilmemeli.

AH KEŞKE!
Ah keşke gençlere ulaşmanın her türlü yolunu deneyebilseydik!
Ah keşke çocuklarımızın ve gençlerimizin dil, kültür ve tarih bilinciyle yetişmesi, kültürüyle kucaklaşabilmesi için imkânları daha fazla zorlayabilseydik!
Ah keşke gençler, geleceğin büyükleri gibi yetişse, “thamadeler” de biraz gençleşseydi!