HUNEGO SAİDE: ‘RESİM YAPIYORUM!

Prof. HAÇEMİZ Mir
Adige Devlet Üniversitesi Adige Filolojisi Bölümü
Adige Mak Gazetesi, Ocak 2013
Çeviri:
AÇUMIJ Hilmi

HUNEGO Saide Adige yazınına 70’li yıllarda katıldı. Kendine has bir ritm içerisinde resmettiği eserlerinde, şiirlerinde çiy damlaları parıldıyor, şairin açtığı kapı aralığı gözlerimizin önüne dikiliyordu. Bu gün konu edindiğimiz şairin seçme eserlerinin yer aldığı kitabında ise kapının açıldığını günün en sıcak zamanında güneşin gökyüzündeki yerini aldığını görüyoruz. Saide bizleri vaktinde olgunlaşmış şiirleri ile memnun etti. İlerleyen zaman, yaşamın getirdiği bitmeyen soruların cevaplarını şekillendirip düşüncelerini de daha olgunlaştırmış olarak önümüze çıkıyor.

Edebiyat biliminde bayan lirikler daha ayrı bir şekilde öne çıkıyorlar. Bunun da bir sebebi olsa gerek. Çünkü böylesi şiirlerde kadının düşün şekli, sokulganlığı, yürekten gelen farklı bir ritim yer alıyor.

Saide’nin şiirlerini ele alacak olursak; onlar güçlüler, hem erkek (katı) düşün şeklinin izlerini hem de kadının sıcak yürekliliğini taşırken, anlatım ve kıyaslamalardaki kadınların yumuşak dokunuşlarını ihtiva eden seçimi sözkonusu;

Лэныстэ чанкIэ

бзыпхъэр тыбзыгъэу

Шъхьаджи игъашIэ

джанэ щелъэжьы…

ТфэмышIужь джанэр

тфызэблэмыхъоу

ТэгъэтIэпIыжьышъ

дгъэтэрэзынэу-

Пыдэ фэтэшIы

непэ тишIошIкIэ,

Зы дыпIэ горэ

ренэу дрекIокIы…

Şairin yolu kolay değil. Bunu defalarca başka şairler de dile getirdiler. Her biri kendi sanılarıyla ifade ettiler. Saide’de aynı şeyi, bıkkınlık ve yakınma içermeyen bir dille ifade ediyor;

Усэр- гъэсэпэтхыд
Уишъэфыгъэ гукъау,
Унэзэгъэ гъогурыкIу,
ЕлъэкIонрэ гугъапI,
Мэзэу ущэгъуащэ…

Şiir yazmanın zor olmadığını, aklına gelenleri serbest bir şekilde kaleme aldığında olacağını varsayanlara yönelik şair kitabında şu dizelere yer vermiş;

Сиусэхэм унэ яIэп –
Шъхъэфитых
Урамым тетых,
Зыфаем, готых,
Зыфаер къаIо,
Зыфаем – раIо!
Ау шъхьэфит усэр –
ШъхьарытIупщ усэп!

Böylece; özgürlüğün serbestlikten farklı bir şey olduğunu da dile getirmiş oldu. Adigeler ‘шъхьэфит- özgür’ kelimesinden ziyade daha çok ‘шъхьарытIупщ – serbest’ kelimesini kullanıyorlar. Bu kelimenin anlamı güzel değil; eğitimsiz, uygunsuz, kendi aklına gelen dışında başka bir şeyi umursamadan, hiç bir kimsenin uygunsuz gördüğü şeylere aldırmadan hareket etmeyi de kapsıyor. Sayide Adigece’yi iyi kullanıyor kelimelerin özlerini dahi özümsüyor. Şiirlerinin güçlü oluşunun bir sebebi de bu.

Düşünce ile dil birbirleri ile ilişkililer, birisinin ardından diğeri geliyor. Yazarın düşünceleri uzaklara ulaşıyor bunu yaparken de Adige düşünce şekli – konuşma usulünü kullanıyor. Adeta  çok uzun yaşamış insanların bilgeliği ile dile getirdiği şeyler insana ilginç geliyor. Yaşama bu kadar vakıf olmaya ne zaman fırsat buldu diye insanın aklına geliyor.

Ори сэри сыд дгощын?
ЦIыф фэдэу тызэплъын
лIэныр къэсмэ –
сыд тшIэжьын?
ТыкIэгъожьми –
блэкIыгъахэу
Тигунахьхэр къэнэжьын.

Adige tarihi ve Adigelerin dünyadaki konumları hakkında çoğu zaman kaygılar duyuyoruz. Geçmiş dönemler olağanüstü derecede ilgi çekici ve bir o kadarda zavallılık içeriyor. Bu gün dağıtılmış milletimizin geleceğinin nasıl olacağını bilmek zor. Sayide bu kaygıları dile getirmeyi becerebildi;

Адыгэ пэпчъы

Зэфэдэу пшъыгъэ –

Пшъыгъэ – ишъхьакIо

ыгукIэ ыгъэхъурэп,

Фай фэмыеми

шъхьакIор къедэIурэп!

Ионтэгъугъэ

Шъхьэр ригъэIэтрэп,

ГашIэм идахэ

Нэм ригъэлъэгъурэп…

İyilik ve güzellik yaşamın içerisinde mücadele ederken insanın yüreğinde de çarpışıyorlar. Kötülüğe nasıl karşı duracaksın, nasıl bir mücadele yolu seçecek ona galip geleceksin? Şairin bakış açısıda bir başka…

Şiirlerinde insan teması eşit bir şekilde yer alıyor. İnsan ilişkileri basit değiller, adaletsizlikler insanın belini büküyor, yaşamını kısaltıyor fakat bunları yok saymak ta mümkün değil. Bu hususta gönül rahatlığı ise bir insanın üzüntü-kederlerine diğerinin ortak olması onları anlaması ile mümkün oluyor. Bunu herkes başaramıyor. Böylesi durumlar için Saide şöyle söylüyor;

IаплI зэтщэкIынышъ –

тызэплэкIын

(паузэр къыдэфэ) тызэблэкIышъумэ.

Bu güzel bir cevap. İyilik ve kötülüğün, soğukkalplilikle sıcak kalpliliğin birbirleri ile yanyana yol almalarının yanıtı. Fakat bunun yanısıra yaşam felsefesi de o kadar basit değil, bu yüzden Adigelerin ‘bir insanın mayası, diğer bir insan – зы цIыфым зы цIыфыр ищхэпс ‘ÇN. birebir çevirisi; bir insan diğer insanın (kalıp- şekil veren) kolası ‘ şeklindeki ifadelerinden yola çıkarak empati ve hoşgörüye sahip olunmalı. Yazar da bunu dile getiriyor;

Жъалымыгъэ

къытэзыхьыгъэ

Пчъагъэ дгъэежьыгъэ,

Тыгу хэгъукIэу –

Sana ters yaklaşanı hoşgörmek – affetmek Tanrı’ya yaklaşmana vesile olur. Yoksa gönül kırıcı düşüncelerin karanlığı dünyayı kaplamaz mı? Yaşamın kısa olduğunu hiç bir zaman unutmamamlı, ömrü gereksiz işlerle heba etmemeli çünkü;

УигъэпэнкIэ –

КIэкIы, кIэкIы, кIэкIы …

İyiliğe güvenmek onu arzulamak, onu çağırmak umudun karakteridir. İnsanı var olduran şeyde umuttur;

Гугъэр – хьакIэ!
УпэмыгъокIмэ – IукIыжьыщт…