KÜLTÜREL YOK OLUŞU SEYREDEN YÖNETİCİLER

YEMUZ Nevzat Tarakçı
09.04.2014

Allah aşkına birisi bana, yöneticilerimizin, donanımlı bir Çerkes gençliği yetiştirmek için neler yaptığını bir anlatsın.

Birisi anlatsın bana, hızla eriyen bu köklü kültürü yaşatmanın, bilinçli gençlik yetiştirmenin dışında bir yolunun olduğunu.

Yoksa ben mi gereksiz telaş içindeyim.

Derneklerimizin, federasyonlarımızın gençlik projeleri var ve uygulanıyor da ben mi haberdar değilim?

“Bu toplumun en yetkilileri biziz!” diyenlerin gençlik projelerini ne zaman göreceğiz?

Bu yok oluşa dur diyecek, bu tükenişi durduracak bir girişim, bir oluşum ne zaman olacak, kim yapacak?

Öyle ya telaşa ne gerek var!

Nasıl olsa diline hâkim, kimliği ve kültürüyle barışık bir nesil yetişiyor(!)

Derneklerimiz tıka basa gençlerle dolu(!)

Gençlik konulu seminerler, tiyatrolar, sohbetler, yazışmalar, yarışmalar, gençlik programları, gençlik projeleri tam gaz yol alıyor(!)

Federasyonlarımızın öncelikli ve özellikli programları gençlik üzerine(!)

Yıllık çalışma takvimlerine bir bakıverin en ağırlıklı programlar hep gençlik, hep gençlik(!)

Baksanıza, federasyon yetkilileri yok oluşun eşiğindeki gençliği kurtarma operasyonu için seferber olmuş durumda(!)

Federasyonlarımızın gençlikten sorumlu yetkilileri gecelerini gündüzlerine katmış eğitimcilerden ekip oluşturmuş şehir şehir gezip donanımlı gençlik yetiştiriyorlar(!)

 

“EN YETKİLİ BENİM!” DİYENLER ÖVÜNÜN BU BAŞARI SİZİN!

Ey en yetkililer, dilini unutan, kültüründen uzaklaşan bu pırıl pırıl gençler biraz da sizin eseriniz.

Övünebilirsiniz.

Siz rahatınızı bozmayın.

Hadi çaylar da benden.

Afiyet olsun!

Çaydan sonra “facebook” larınızın başına geçin, üç beş gençle birlikte çektirdiğiniz fotoğraflarınızı yayınlayın, paylaşın!

Altına da yazın “İşte gençler, işte gençliğimiz!”

Ben beğenirim.

Paylaşırım.

Bakarsınız yorum bile yazarım.

 

BASİT SÖYLEMLER, KÜÇÜK EYLEMLER

Manzaraya bakın: Dağ gibi sorunların karşısında cılız birkaç söylem ve birkaç küçük eylem.

Ve büyük iş yaptığını sanan yöneticiler, yetkililer.

Diğer tarafta savrulmuş gençler.

 

PARDON, AZ KALSIN YAZMAYI UNUTUYORDUM

Federasyonlarımıza ve bazı derneklerimize haksızlık yapmak istemem.

Dernek ve federasyonlarımızın bu yıl ortaklaşa düzenleyecekleri “21 Mayıs gençliği bilinçlendirme programları” nı ve gençlerin programa olan ilgisini” yazmayı unuttum.

Yöneticilerimizin bu yıl büyük gayret ve fedakârlıkla 21 Mayıs’ı aynı mekânda tek yürek olarak kutlayacak olmalarını ve halkın bu olaydan duyduğu memnuniyeti belirtmeyi unuttum!

21 Mayıs’ta bile bir platformu, bir alanı, bir mekânı paylaşamayan yöneticilerin eskilerde kaldığını söylemeyi unuttum!

Yani sevinelim, övünelim gençleri sadece 21 Mayıslarda hatırlayan, onları sokağa dökmekte yarışan, yöneticiler yok artık!

Ha unutmadan, gençlerin varlık nedenini “dernekte sandalye taşımak” sanan yöneticilerimiz de kalmadı.

Ne mutlu bize!

 

İNSAF YAHU!

Gençlere inanmadan, gençlere güvenmeden olmaz.

Donanımlı gençlik olmadan olmaz.

Bu kültür iletişiminde gençlere güvenemez, gençlerle sağlıklı diyalog kuramaz, gençlere örnek olmaz, dernekleri gençlerin ilgisini çekecek mekânlar haline getiremezsek korkarım biz derneklerde sandalye taşıtacak genç de bulamayız!

İnsaf yahu!

Yazık Yahu!

 

NOT: Kültür iletişiminde gençleri önemseyen, bu bilinçle gençlerle iç içe olan, yüreği bu kültürün yaşatılması gayret ve inancıyla dolu değerli yöneticilerimize binler selam.