NARTLARIN DAĞA ZİNCİRLEDİĞİ YINIJ (*)

L’IF Halid
Çeviri: HAPİ Cevdet Yıldız

Nartlar çok merhametli kimseler idiler. Güçsüz ve zayıf olanlara sataşmaz ve onları rahatsız etmezlerdi. Yispler’le de savaşmaz, tam aksine onları korurlardı.

Yisp-guaşe’nin kocası Hımışıj (Хъымыщыжъ) ölüp oğlu Peterez de kayıplara karşınca, Nart Khasesi (Хасэ; Meclis) toplanıp artık kocamış olan Yisp-guaşe’nin korunması sorununu ele aldı.

Sonunda Khase kararını açıkladı:

“Yisp-guaşe saygın bir gelinimiz idi. Bize hep değer verdi, yaşamımıza güzellikler kattı; Nartlara saygı gösterdi, hizmet etti. Bize verdiği değerin karşılığını bulmalıdır. Bu nedenle yaşadığı sürece Yisp-guaşe’ye saygı göstermek ve ona bakmakla yükümlüyüz. Kalbini kıran biri çıkarsa, bu kişiyi yüz psek’od (псэк1од; suç, günah) işlemiş sayılacak ve ona göre cezalandırılacak”

Khase bu kararı verip dağıldı.

Ancak çok geçmeden Nartların uzaklaşmış olmalarını fırsat bilen Yınıj Şhabğo (Иныжъ Шъхьабгъо), Yısp-guaşenin evini bastı, her şeyi yağmaladı. Yağmaladıklarını birbirine bağlayıp sırtına vurdu. Yısp-guaşe yalvardı Yınıj Şhabğo’ya:

– A evladım, ömrümün bu son günlerinde niye yapıyorsun bana böyle, diyerek.

Yınıj Şhabğo aldırmadı.

Bir süre sonra Nartlar döndüler ve olup biteni gördüler. Nart Tlepş’in oğlunu çağırıp ondan Yınıj Şhabğo’yu getirmesini istediler.

Yınıj Şhabğo, ayağı yere değdiği sürece bir Nart’ı yenmenin olanaksız olduğunu biliyordu. Bu nedenle Tlepş’in oğlunu yakalayıp havaya kaldırdı. Amacı uçurumdan atıp öldürmekti.

Ama iş beklediği gibi çıkmadı. Havaya kaldırılınca Tlepş’in oğlu kolunu Yınıj Şhabğo’nun boynunu dolayıp sıktı ve onu yere çökertti.

Bağladı, sürükleyip Nartların önüne attı. Nartlar toplanmış bekliyorlardı. Hemen oracıkta yargıladılar Yınıj Şhabğo’yu.

Verilen ceza gereği, Yınıj Şhabğo’yu dağa götürdüler, dik bir yamaca,  yedi demir zincirle bağladılar.

Önüne biraz p’aste (п1астэ;kaçamak) konuldu ama yetmiyor ve doymuyor, p’astenin yediği kadarı geceleyin yerine geliyordu. Sonsuz bir çile çekiyor,  bir türlü yeterince doyamıyordu. Önünden bir derenin akıp geçtiğini görüyor, ama suyun bir damlasını içemiyordu. Gündüzleri yüzü sıcaktan kavruluyor, iliklerine değin her yeri kuruyor, can çekişecek duruma düşüyor, ama geceleyin düşen çiy taneleriyle yeniden kendine geliyordu.

Görüldüğü gibi Nartlar,  her zaman söz ve kararlarına sadık kalan ciddi kişiler idiler. Adige yaşlıları onları böyle anlatırlar.

(*) Bu Hak’uç teksti 1924 yılında Kıyıboyu Shapsughya’nın Thağepş köyünde doğan Halid L’ıf (Л1ыф Хъалид) tarafından, 3 Ağustos 1959’da Psışuape‘de (Псыш1уапэ; Lazarevsk) Asker Hadeğal’a yazdırıldı. -HCY