OLASI KUZEY KAFKASYA CUMHURİYETİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

ŞAGUJ Hasan
Kuzey Kafkasyalılar Kültür Derneği Aylık Dergi, Yedi Yıldız yıl-1 sayı-1 sayı Ocak 1994, Sayfa 21

20. yüzyılın son çeyreğinde soğuk savaş sonrası kurulan yeni dünya düzeninde demokrasiye, hukuk devleti ilkesine ve insan haklarına öncelik tanınmıştır. Demokrasi ve insan hakları sayesinde etnik kimliklerin toplum ve devletler tarafından tanınması, bu tanınmanın ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel gereklerinin mevcut sisteme sokulması isteği zaman geçtikçe daha çok dünya gündemindeki ağırlığını arttırmaktadır. Çoğu devlet gibi ileride kurulabilecek bir Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’nde milliyetçi bir hareketin ürünü olacaktır. Milliyetçi ve popülist ideolojiler devletin ve rejimin meşruiyetini sağlayacaktır. Karadeniz’den Hazar Denizi’ne kadar uzanan Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’nin temeli bin yıllara dayanan ortak kültür olacaktır. Dil farklılığına karşın kültür birliği. Dansından müziğine, gelenek ve göreneklerine, mitolojisine, yemeğine kadar ortak bir kültürü paylaşan Kuzey Kafkasya kavimleri dil farklılığını bir zenginlik unsuru olarak görecektir.

Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’nde siyasi sistem konfederasyon veya federasyon biçiminde olabilir.

Konfederasyon; kendi hükümetlerini muhafaza kaydıyla genel bir iktidarın yönetimini kabul eden devletlerin kurduğu bir siyasi sistemdir. Merkezi hükümet, hemen hemen bütün kararların üye devletlerin oybirliği ile alındığı bir koordinasyon örgütünden oluşur.

Konfederasyon üyesi devletler (konfedere devletler), federasyon üyesi devletlere göre daha bağımsız ve daha çok egemenlik haklarına sahiptirler. Konfederasyon anayasasına bağlı olarak, konfedere devletler kendi ordularını kurabilir, savunma ve dış politika alanında kararlar alabilir ve uygulayabilirler.

Federasyon; bir çok bağımsız devletin kolektif bir devlet halinde birleştikleri, üst bir otorite yararına egemenliklerinin bir kısmını terk ettikleri bir siyasi sistemdir.

Federe devletlerin birleşmesinden oluşan bir devlet türü olan federasyonların tümünde görülen ortak husus; federe devletlerin dış politika ve savunma alanlarında yetkiyi merkezdeki federal makamlara (federal devlete) terk etmiş olmaları, iç işlerini ise kendi yasaları ve meclisleri eliyle yürütmeleridir. Federal sistemde, hem federal devletin, hem de federal devletlerin ayrı ayrı yasama, yürütme ve yargı organları bulunur. Bu sistemde egemenlik tek değildir. Egemenlik tümüyle federal devletin organları tarafından kullanılmaz. Federal devletin ve federe devletlerin egemenlik alanları ayrılmıştır. Bu ayrılma, federal yasama organının her istediği anda değiştirebileceği şekilde yasaya dayanarak değil, anayasa gereğincedir.

Dünya tarihinde gerçekleşen, yaşayan ve dağılan federasyonları incelediğimizde, bu tür siyasi sistemin işlerliğinde etnik ve kültürel unsurların yaşamsal önemde olduğunu görüyoruz. Etnik farklılık veya etnik birlik ile birlikte kültürel farklılık federasyonların yapısını bozarak çökertirken, etnik farklılık veya etnik birlik ile birlikte kültürel birlik federasyonların yapısını bozmamakta, aksine yapıyı güçlendirmektedir. Konuyu toparlarsak, etnik temelli federasyonlar yapısal nedenlerle çökerken, kültür temelli federasyonlar yapılarını koruyarak yaşayabilmektedirler. Etnik temelli federasyonların dağılmasının  çoğunlukta olan etniğin federasyonu ‘kendi lehine’ kullanması ve bunun sonucu etnik çoğunluk yararına dengesiz gelişimin federasyonda yapısal bozukluğa neden olmasıdır. Etnik temelli bir federasyon Yugoslavya’yı oluşturan güney Slavları arasında (Sırp-Sloven-Hırvat-Boşnak) etnik ve dil birliği olmasına rağmen etnik çoğunluk olan Sırpların federasyonu kendi lehlerine kullanmaları, etnikler arasında kültür birliğinin olmaması Yugoslavya’yı parçalanmaya sürüklemiştir. Yugoslavya örneğinin yanında, kültür temelli federasyonlar olarak ABD, Kanada ve resmi adı “Confederation Helveque” olmasına rağmen federal devletlerden meydana gelmiş bir birlik olan İsviçre yapılarını dağılmadan koruyabilmektedirler.
SSCB’nin dağılmasından sonra kurulan, Çarlık Rusya’sının ve SSCB’nin mirasçısı olan Rusya Federasyonu hem etnik temelli bir federasyon olmasından hem de etnik çoğunluk olan Rusların şovenizminden dolayı iki binli yıllarda büyük olasılıkla yapısal nedenlerle dağılacaktır.

Rusya Federasyonu’nun güney sınırları içinde bulunan Kuzey Kafkasya’da kültür temelli konfederasyon görünümlü bir federasyonun çekirdeği bin yıllardır varlığını sürdürmektedir. Rusya Federasyonu’nun dağılması halinde Kuzey Kafkasya’da kültürel, iktisadi, tarihi, ve coğrafi bağlarla zaten birbirine bağlı olan etniklerin (kavimlerin) oluşturacağı devletlerin dil, din ve mezhep farklılıklarına rağmen federal bir çatı (devlet) altında birleşmeleri zor olmayacaktır. Günümüzde Kuzey Kafkasya’da konfederasyon tipi bir sistem arzu edilmesinden dolayı bu isteğin gelecekte de sürmesi halinde konfederasyonun dünya tarihinde görülen örneklerde olduğu gibi (İsviçre vb.) zaman içinde bir federasyona dönüşeceği de beklenmelidir.

Kuzey Kafkasya’da kurulabilecek konfederasyon görünümlü federasyon tipi siyasi sisteme İsviçre Anayasası mükemmel bir kaynak olabilir. Buna göre Kuzey Kafkasya kavimlerinin oluşturacağı her devlet iç hakimiyetine ve bir anayasaya sahip olacaktır. Federal makamlar; medeni, ticaret ve ceza kanunlarından, dış ticaretten, dışişlerinden, askerlik işleri, ordu ve savunmadan, ulaşımdan, enerjiden, alt yapıdan, ulusal para ve merkez bankasından sorumludur. Dolaylı vergiler federal makamların, dolaysız vergiler federal devletlerin gelir kaynağını oluşturur.

Başlıca federal organizmalar ise şunlardır:
1) Parlamentoyu oluşturan Federal Meclis (doğrudan doğruya oylama ile seçilmiş temsilcilerden oluşmuş Milli Meclis ile federal devletlerin eşit sayıda tespit ettikleri temsilcilerden oluşan Devletler Konseyi’nden oluşur).
2) Hükümeti oluşturan Federal Konsey (Federal Meclis tarafından belli bir süre için seçilmiş üyelerden oluşur).
3) Federal Mahkeme.

20. yüzyılın son çeyreğini yaşadığımız bu zaman diliminde, gelecekte Rusya Federasyonu’nun dağılması sonrası kurulabilecek bir Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’nin alt yapısını oluşturmak için faaliyetlere başlanmalıdır. Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’nin temel taşı bağımsız Abhazya Cumhuriyeti’dir. Bu nedenle Abhazya’nın bağımsızlığının güçlendirilmesi ilk hedef olmalıdır. Bu hedefin yanında Kuzey Kafkasya içindeki ve dışındaki Kuzey Kafkasya kavimlerine mensup aydınlar ve kuruluşlar -şimdilik temsilen veya çok gevşek bir birlik şeklinde bile olsa- bir üst birimde çalışmalarını, güçlerini birleştirmelidirler. Doğruları ve yanlışları ile 1918 Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti kaynak alınabilir. Olası bir Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’nin demokratik bir hukuk devleti olması en güzel arzudur. Kuşkusuz bu cumhuriyet kültürel, coğrafi ve etnik bağları olduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin daimi müttefiki olarak Türkiye’yi iç Asya’ya bağlayan kısa ve güvenli bir köprü görevi de görecektir.