Ferit Temur
Tarihi süreç içerisinde Türkiye ve Rusya büyük oranda birinin kazanması halinde diğerinin kaybettiği bir jeopolitik eksende benzer “jeopolitik yasalara” sahip olmuşlardır; ne Rus ne de Türk jeopolitiği tek bir etnisiteye dayalı ulus–devlet sistemini ve edilgen (pasif) bir dış politika anlayışını benimseme lüksüne haiz değildir. Ancak Osmanlı Devleti’nin tasfiyesinin ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin izlediği aşırı savunmacı / edilgen dış politikanın aksine gerek Çarlık Rusya’sının yıkılışı üzerine kurulan Sovyetler Birliği, gerekse bu devletin dağılmasından sonra oluşturulan Rusya Federasyonu etkin (aktif) bir dış politika izlemeyi tercih etmiş ve yaşadığı çöküş dönemlerine rağmen büyük devletler arsındaki saygın yerini korumayı başarmıştır. Nitekim 20. yüzyılın sonlarına doğru çözülmeye başlayan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) yerine kurulan Rusya Federasyonu da izlediği etkin dış politika kapsamında eski uydu ülkelerini kendi ekseninde tutabilmek için bir dizi yeni yapılanmalara öncülük etmiştir. Bu çalışmada Rusya’nın inisiyatifinde kurulan bazı uluslararası örgütlerin ele alınması ve bu örgütler üzerinden Kremlin’in bölgesel ve küresel hesaplarına “Moskova merkezli” ışık tutulması amaçlanmaktadır.
Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT)
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) dağılmasının ardından yeni kurulan Rusya Federasyonu inisiyatifinde 1991 yılının Aralık ayında oluşturulan Bağımsız Devletler Topluluğu’nun (BDT; Sodrujestvo Nezavisimıh Gosudarstv (SNG)) ilk üyeleri şu ülkelerden oluşmaktaydı; Azerbaycan, Belarus, Ermenistan, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan (ortak üye)(1) Rusya Federasyonu ve Ukrayna (defacto)(2). Bu ülkelerin dışında Moğolistan da BDT’nin çeşitli kurumlarında gözlemci sıfatıyla yer almaktadır.(3) Bununla beraber 2008 yılı Ağustos ayında meydana gelen Rus–Gürcü savaşı sonrasında Gürcistan Hükümeti BDT’den ayrılma kararı almış ve ülke parlamentosu da bu kararı onaylamıştır.
BDT’nin ana kuruluş amaçları arasında şunlar yer almaktadır: (4)
– Politik, ekonomik, beşeri ve kültürel alanlarda işbirliği,
– Üye devletlerin “ortak ekonomik alan” çerçevesinde devletlerarası işbirliği, ilişkiler ve entegrasyonun derinleştirilmesi,
– İnsan hak ve özgürlüklerinin sağlanması,
– Uluslararası barış ve güvenliğin sağlanmasında işbirliği, genel ve tam silahsızlanmaya ulaşma,
– Karşılıklı hukuksal yardımlaşma,
– Devlet birimleri arasında sorun ve çatışmaların barışçıl bir şekilde çözülmesi.
Üye devletler müşterek faaliyet alanı çerçevesinde şu kapsamda hareket etmektedir:
– Temel insan hak ve özgürlüklerinin sağlanması,
– Dış politika faaliyetlerinin koordinasyonu,
– “Ortak ekonomik alan” ve gümrük politikalarının oluşturulup geliştirilmesinde işbirliği,
– Ulaşım ve haberleşme sistemlerinin geliştirilmesinde işbirliği,
– Sağlık ve doğanın korunması,
– Sosyal ve göçmen politikaları sorunları,
– Organize suçlarla mücadele,
– Savunma politikası ve dış sınırların korunmasında işbirliği.
Merkez binası Belarus’un başkenti Minsk’te olan BDT şu alt organlardan oluşmaktadır:
– BDT Dış İşleri Bakanları Kurulu,
– BDT Savunma Bakanları Kurulu,
– BDT İç İşleri Bakanları Kurulu,
– BDT Birleşik Silahlı Kuvvetler Kurulu,
– BDT Sınır Muhafızları Komutanlığı Kurulu,
– BDT Güvenlik ve Gizli Servis (İstihbarat) Örgütleri Yöneticileri Kurulu,
– Devletlerarası Ekonomi Kurulu,
– Parlamentolar arası Asamble,
– Ekonomi Mahkemesi,
– BDT İstatistik Komitesi, – BDT Finans–Bankacılık Kurulu,
– BDT Antiterör Merkezi,
– İnsan Hakları Komisyonu,
– BDT Koordinasyon–Danışma Kurulu,
– BDT Yürütme Kurulu,
– BDT Devletlerarası Ekonomi Komitesi,
– BDT Ekonomi Kurulu,
– Devletlerarası Banka.
Rusya, BDT’nin kuruluş amacı ve bünyesinde barındırdığı alt birimlerden de anlaşılacağı üzere, bu organizasyon vasıtasıyla selefi SSCB’nin dağılmasının ardından oluşan jeopolitik boşluğun yine kendisi tarafından doldurularak eski birlik ülkeleri nezdinde daha önce edindiği nüfuzunu sürdürmeyi hedeflemektedir; BDT bünyesindeki Kazakistan, Türkmenistan, Azerbaycan gibi ülkelerin yer altı ve yerüstü kaynaklarından, Kırgızistan, Özbekistan, Ermenistan, Tacikistan gibi ülkelerin bölgesel ve küresel boyuttaki kilit jeopolitik konumlarından, Ukrayna, Gürcistan, Belarus gibi ülkelerin enerji nakil güzergâhları bağlamındaki jeoekonomik boyutundan ve Ukrayna, Belarus gibi Slav–Ortodoks ülkelerin de derin jeokültürel özelliklerinden faydalanmaktadır. Tüm bunlara ek olarak Rusya’nın neredeyse tüm komşu ülkeleri nezdinde BDT çatısı altında ulusal güvenliğini pekiştiren önemli kazanımlar edindiğini de belirtmek gerekir.
Avrasya Ekonomi Topluluğu (AET)
10 Ekim 2000 yılında Kazakistan’ın başkenti Astana’da Belarus, Kazakistan, Rusya Federasyonu, Tacikistan ve Kırgızistan Devlet Başkanları tarafından Avrasya Ekonomi Topluluğu’nun (AET; Evraziyskoe Ekonomiçeskoe Soobşestvo (EvrAzES)) kurulmasına dair bir antlaşma imzalanmıştır. AET üyesi ülkeler Belarus, Kazakistan, Rusya Federasyonu, Tacikistan ve Kırgızistan’dan oluşurken, Ermenistan, Moldova ve Ukrayna’da toplulukta gözlemci devlet sıfatıyla bulunmaktadırlar.(5) Resmi sitesinde AET’in kuruluş amacı; Tek Ekonomik Alanın gümrük birliği üyesi devletlerin etkili bir şekilde aşamalı olarak oluşturulması, bu devletlerin küresel ekonomiye ve uluslararası ticaret sistemine entegrasyonlarında yaklaşımlarının koordinasyonu olarak belirtilmektedir. (6)
AET’in temel görevleri arasında şunlar yer almaktadır: (7)
– Tam serbest ticaret rejiminin kurulması, ortak gümrük tarifesinin kurulması ve tarifsiz düzenden tek / ortak sisteme geçilmesi için gerekli tedbirlerin alınması,
– Sermayenin serbest dolaşımının sağlanması,
– Ortak finans pazarının oluşturulması,
– AET kapsamında tek para birimine geçiş için şartlar ve prensiplerde mutabık kalınmasının sağlanması,
– Mal ve hizmet ticaretinin ve onların iç pazarlara girişinin genel kurallarının oluşturulması,
– Gümrük tarifelerinin ortak bir sisteminin oluşturulması,
– Devletlerarası fiyatlandırma programlarının hazırlanması ve gerçekleştirilmesi,
– Üretici ve girişimci faaliyetleri için çeşitli koşulların yaratılması,
– Ulaşım hizmetlerinin müşterek pazarının ve ortak ulaşım sisteminin oluşturulması,
– Ortak enerji pazarının oluşturulması,
– Antlaşmaya taraf ülkelerin pazarlarına yabancı sermayenin erişimi için çeşitli koşulların oluşturulması.
AET şu alt birimlerden meydana gelmektedir:
– Devletlerarası Kurul
– Entegrasyon Komitesi
– Sekreterlik
– Daimi Temsilciler Komisyonu
– Parlamentolar arası Asamble
– Topluluk Mahkemesi
– Yardımcı Organlar
BDT’den tam olarak istifade edemeyen Rusya, eski uydu devletleri üzerindeki nüfuzunu devam ettirme noktasında yeni stratejiler geliştirmiş, bu doğrultuda ilgili ülkeler nezdinde Avrasya Ekonomi Topluluğu (ekonomi odaklı), Kolektif Güvenlik Anlaşması Organizasyonu (güvenlik odaklı) gibi daha küçük ve özel amaçlı projelerin uygulanmasına öncülük etmiştir. Eski SSCB ülkelerinin hem yer altı ve yerüstü kaynaklarından faydalanmak hem de yeni bağımsızlığını kazanmış bu devletleri kendine pazar kılmak Kremlin’in AET üzerindeki en temel beklentisini oluşturmaktadır. Özellikle ortak gümrük birliği tarifesine geçilmesiyle AET üyesi ülkeleri ekonomik ve enerji alanında kendine entegre etmeyi amaçlamaktadır. Ancak Şangay İşbirliği Örgütü’nün beklenenden daha çok mesafe kat edip işlerlik kazanması ve AET’den bir türlü istenilen düzeyde verim alınamaması iki örgütü birbirine rakip kılmış, Rusya’yı ekonomik bağlamda Türkistan bölgesine yönelik hesaplarına Çin’i de katmaya ve bölgeyi bu ülkeyle paylaşmaya mecbur bırakmıştır.
Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü
15 Mayıs 1992 yılında Taşkent’te Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya, Tacikistan ve Özbekistan arasında imzalanan “kolektif güvenlik” antlaşması çerçevesinde oluşturulan Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’ne (KGAÖ; Organizatsiya Dogovora o kollektivnoy bezopasnosti (ODKB)) Rusya’nın baskıları doğrultusunda 1993 yılının 9 Eylül’ünde Gürcistan, aynı ayın 24’ünde, Ermenistan’la Dağlık Karabağ Sorunu kapsamında yaşadığı savaşta Moskova’nın Erivan’ı açıkça destekleyip Bakü’nün bekası üzerinde aleni bir tehdit oluşturmasıyla sebebiyle Azerbaycan ve 31 Aralık’ta da Belarus antlaşmayı imzalayarak üye olmuşlardır.(8) Bu ülkelerin yanı sıra KGAÖ sekreterliği tarafından 3 Nisan 2009 yılında yapılan duyuruda İran’ın da örgütte gözlemci devlet statüsünde yer alabileceği belirtilmiştir.(9)
NATO’nun Doğuya doğru genişleme stratejisi benimsemesini kendi ulusal güvenliği açısından bir tehdit olarak değerlendiren Kremlin, KGAÖ’yi Orta Asya bölgesinde daha etkin bir konuma getirerek NATO ile mücadele etmeyi ve bölgede askeri boyutta kontrolü elinde bulundurmayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda Rusya’nın 3, Kazakistan’ın 2 ve diğer üye devletlerinin de 1’er taburu “birleşik kuvvetleri” oluşturmaktadır. Bu askeri gücün toplam sayısı yaklaşık 4 bindir. Ayrıca KGAÖ çerçevesinde Rusya Kırgızistan’daki askeri üssünde 10 savaş uçağı ve 14 savaş helikopteri bulundurmaktadır.
KGAÖ şu alt birimlerden meydana gelmektedir:
– Kolektif Güvenlik Kurulu
– Dış İşleri Bakanları Kurulu
– Savunma Bakanları Kurulu
– Güvenlik Kurulu Sekreterleri Komitesi
– Organizasyon Genel Sekreterliği
– Organizasyon Sekreterliği
– KGAÖ Birleşik Karargâhı
Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ)
30 milyon km2 yüz ölçümü ile Avrasya’nın %60’nı, demografik açıdan da dünya nüfusunun dörtte birini bünyesinde barındıran Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ; Şanhayskaya organizatsiya Sotrudniçestva (ŞOS)) Çin, Rusya Federasyonu, Kazakistan, Tacikistan, Kırgızistan ve Özbekistan liderleri tarafından 2001 yılında kurulmuştur. Resmi boyutta NATO gibi askeri bir blok olmayan ŞİÖ’nün kuruluş amacı bölgesel güvenlik ve barışı sağlamak, terörizm, radikal akımlar ve uyuşturucu ile mücadele etmek, ekonomi işbirliğini arttırmak, bilimsel ve kültürel ilişkileri yaygınlaştırmaktır. ŞİÖ’nün hâlihazırda 6 üyesi (Çin, Rusya Federasyonu, Kazakistan, Tacikistan, Kırgızistan ve Özbekistan), 4 gözlemci üyesi (Hindistan, Pakistan, İran ve Moğolistan), iki ortak üyesi (Belarus ve Sri Lanka) ve Devlet Başkanları toplantılarına davet alan üç üyesi (Afganistan, BDT ve ASEAN) bulunmaktadır.
ŞİÖ üye ülkeler arasındaki işbirliğini etkin kılmak için şu alt birimlerden meydana gelmektedir:
– Devlet Başkanları Kurulu
– Hükümet Başkanları Kurulu
– Dış İşleri Bakanları Kurulu
– Milli Koordinatörler Kurulu
– Bölgesel Antiterör Kurumu
– Sekreterlik
Rusya ve Çin’in liderliğini yürüttüğü ŞİÖ çok boyutlu bir örgüt olup bu ülkelerin hem bölgesel hem de küresel çıkarları açısından önemli bir görevi ifa etmektedir. Rusya ŞİÖ kapsamında bir taraftan ABD’nin küresel hegemonyasının bölgeye yerleşmesinin önüne geçebilmek için Çin ile ittifak yapmakta, diğer taraftan da Çin’in bölgede artan etkinliğini tek başına inisiyatif kullanıp Rusyasız başka yapılanmalara giderek Orta Asya’da tek etkin güç olmasını engellemeye çabalamaktadır. Moskova bu doğrultuda ŞİÖ bünyesinde özellikle bölgeyi kendine pazar kılmayı amaçlayan Pekin ile ekonomi, güvenlik, kültürel ve beşeri alanlarda işbirliği yapmaya çalışmaktadır. Ayrıca ŞİÖ’nün artan prestiji doğrultusunda Rusya ve Çin, Batının / ABD’nin şer eksenine aldığı İran ve Belarus gibi ülkeleri örgüt bünyesine alma noktasında “yeşil ışık” yakarak küresel oyunda güç dengelerini bozma sinyalleri vermekte ve bunu Batı karşısında pazarlık unsuru olarak kullanabilmektedir.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu
AGİT Minsk Grubu Azerbaycan ve Ermenistan arasında (Erivan’nın Azerbaycan topraklarının %20’sini 1991-93 yılları arasında işgal etmesi sonucu) çıkan Karabağ Sorunu’nu barışçıl yollarla çözüme kavuşturmak teşvik etme amacıyla, 1992 yılında Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı tarafından kurulmuştur. Rusya, ABD ve Fransa’nın eş başkanlığını yürüttüğü AGİT Minsk Grubu’nda Beyaz Rusya, Almanya, İtalya, Portekiz, Hollanda, İsveç, Finlandiya, Türkiye ve sorunun tarafları olan Azerbaycan ve Ermenistan yer almaktadırlar. Grup kuruluşundan bu yana iki ülke arasındaki Karabağ Sorunu’nun çözüme kavuşturulmasında etkin bir rol oynayamadığı gibi sorunun çok taraflı bir sürece kaymasına neden olarak bir kördüğüm haline dönüşmesini tetiklemiştir. Sürece bu şekilde pek çok tarafın müdahil olmasının ve meselenin bir küresel kördüğüme dönüşmesinin altında AGİT Minsk Grubu’nun kuruluş sebebi olan Azerbaycan–Ermenistan ihtilafının taşıdığı stratejik önem yatmaktadır. Zira iki ülke jeopolitik açıdan Kuzey–Güney ve Doğu–Batı ekseninde kesişim noktasında olan ve Doğu Avrupa, Anadolu ve Mezopotamya’nın da bir anlamda kaderini etkileyebilen; jeoekonomik bağlamda Hazar havzası enerji kaynakları ve bunların Batıya aktarım yolu üzerinde bulunan; jeokültürel yönüyle de hem Türk dünyasının bütünleşmesi/ayrışması hem de İslam–Hıristiyan medeniyetlerinin çatışması/bir arada var olması noktasında kilit bir konuma sahiptirler.
NOTLAR:
1) Türkmenistan 2005 yılında bu organizasyona “ortak üye” olarak katılımını sürdüreceğini açıklamıştır.
2) Ukrayna BTD Anayasasını imzalamadığı için bu örgütün doğrudan bir üyesi olmadan kurucu üyelerle / katılımcı devletlerle ilişki sürdürmektedir.
3) Benzer şekilde 2008 yılında Afganistan da BDT’nin Parlamentolar arası Asamble’sine gözlemci sıfatıyla katılmak istediğini bildirmiştir.
4) http://ru.wikipedia.org/wiki/Содружество_Независимых_Государств (Erişim Tarihi: 2 Mayıs 2010).
5) Özbekistan AET’e 2006 yılında üye olmuş, ancak örgüt beklentilerini karşılamayınca 2008 yılında topluluktan üyeliğini çekmiştir.
6) http://www.evrazes.com/about/history (Erişim Tarihi: 02 Mayıs 2010).
7) http://www.evrazes.com/about/history (Erişim Tarihi: 02 Mayıs 2010).
8) Özbekistan 1999 yılında KGAÖ’den ayrılmış, yaşadığı Andican olaylarından sonra da ABD’ye tepki olarak 2006 yılında tekrar örgüte üye olmuştur.
9) “Иран может получить статус наблюдателя в ОДКБ”, 3 Nisan 2009, http://www.vz.ru/news/2009/4/3/272081.html (Erişim Tarihi: 4 Mayıs 2010).