YEMUZ Nevzat Tarakçı
2023 Türkiye’sinde ülke, vizyonsuzluk ve umutsuzluk girdabında büyük ekonomik çöküş yaşıyor.
Ülkenin milli servetleri satışta, hem de acil.
Bütçede tarihî açık, benzersiz zam yağmuru, piyasada inanılmaz sıkışmışlık.
Dövizde rekor yükseliş, korkunç bir gelir adaletsizliği,
Hayatı çekilmez kılan yüksek enflasyon…
Sadece ekonomi olsa, sorunlar dağ gibi…
Türkiye “mutlu insanlar diyarı” olmadı, olamadı.
“Sıkı tutunun “Türkiye yüzyılı” başladı.
Türkiye 2000’lerin başında hangi ajandaya sahipti, hatırlayalım.
“Avrupa Birliği’ne (AB) üye adaylığı mücadelesi, hızlı bir değişim/dönüşüm azmi, reformlar, Avrupalı olduğu tezini kabul ettirmeye çalışma gayreti, ekonomiyi toparlamak, gayrı safi milli hâsılayı ve kişi başı geliri arttırmak, Kürtleri sisteme demokratik yollarla dâhil etmek, hesap verebilirlik ve şeffaflık gibi hukuk devleti özelliklerini yükseltmek ve daha birçok olumlu çaba, Türkiye siyasetinin ana konularıydı.”
Peki bugün ülkenin gündemi ne?
“Baskı ve zulümler, hapishaneleri muhaliflerle doldurulmuş, gazeteleri ve televizyon kanalları havuzlanmış, özel mülkiyet hakkı dâhil pek çok insan hakkının uygulanmadığı, laik özelliğini bütünüyle yitirmiş, vizyonsuz ve umutsuz bir memleket!”
Keşke bu kadar olsa!
“Kutuplaşmış, mikro parçalara bölünmüş ve birbirine yabancılaşmış, rasyonalitesini yitirmiş, evrensel ahlâkla tüm bağlarını koparmış, en değerli maddi varlıklarını kaybetmiş, altyapısı çökmüş, para birimi pul olmuş bir toplum! Açlık sınırının altında ciddi bir yoksul kitlenin yok olma aşamasına geldiği, geleceği çalınmış insanlar ülkesi!”
“Sadece 100 yıllık modern Türkiye tarihinin en dip noktası değil bu, Anadolu’nun gördüğü en büyük altüst oluş!”
Sosyolojik bağlar eriyip yok oldu. “Biz” duygusu yitti gitti.
Eğitim sistemi, ekonomi, savunma ve istihbarat, güvenlik, akademi, bürokrasi…tükenme aşamasında.
Daha doğrusu küme düşen bir ülke.
Tüm gelişmişlik endekslerinde en alt sıralarda, insanların huzurlu, mutlu ve özgür olmadığı, eğitimli gençlerin ve varlıklı vatandaşların ülke dışında yaşam kurmaya can attığı bir ülke…
Bu daha ne kadar böyle devam edebilir?
“Rusya veya Venezuela gibi değil Türkiye. Doğal kaynakları yetersiz! Tarım ve hayvancılığı sabote edilmiş. Kendi kendisine yetemez durumda. Teknoloji üretemiyor.”
“Aklınıza gelen her alanda ve sektörde dışa göbekten bağımlı! Dahası enerjide (petrol ve doğalgazda) tümden dışarıya endeksli!”
“Bu durum ekonomik kriz değil, adını koyalım, bu bir tükeniş!”
Seni mutlu insanların diyarı yapamadık Türkiye!
Hayatı yaşanmaz kılan bu kadar olumsuzluğun içinde açlık ve mutsuzlukla kıvranan milyonların ülkesinde kültür gelişir mi, sanat zenginleşir mi?
Mutlu olmayan insanların diyarında ancak umutsuzluk gelişir!
Sıkı tutunun, “Türkiye yüzyılı” başladı!