TOPLUMUN MENFAATİ İÇİN SİYASET


YEMUZ Nevzat Tarakçı
23.03.2019

Güç beğenir olmak,

Her şeyde bir eksiklik bulmak, galiba toplumumuzun önemli bir özelliği.

Sanki “üzümün çöpü armudun sapı” deyimi bizim için söylenmiş.

Bu yüzden olsa gerek bazı alanlarda biz yokuz.

Mesela ticarette,

Mesela siyasette!

 

GÜNDEM SEÇİM SİYASET

Bu günlerde Türkiye, siyaseti konuşuyor.

Gündem seçim.

Kimileri çıkar derdinde, kimileri şan, şöhret, mevki, makam peşinde.

Kimileri dil, kültür…

Kimileri de vatan, millet…

Türkiye, ideolojik bağnazlıklardan, saplantılardan kurtulmak zorunda.

Toplumumuz da reel politikanın gereğini yapmak durumunda.

Ama nasıl?

Evet, siyaset zor zanaat.

Ama kaçamayız siyasetten, yapamayız siyasetsiz!

 

BEKLENTİ

Toplumumuzun siyasetten ve siyasilerden beklentisi ne olmalı?

Daha fazla özgürlük,

Daha fazla kültürel hak,

Daha fazla demokrasi!

O halde bu seçimde izlenecek bir strateji olmalı değil mi?

Var mı böyle bir stratejimiz?

Yoksa yine bölük pörçük bir halde miyiz?

 

YETER ARTIK!

Yeter artık, biz de gözümüzü açalım!

Biz de toplumun menfaati için “Biz de varız siyasette!” diyelim.

Biz de bu oyunu kuralına göre oynayalım.

Oynayalım ki kazanan toplumumuz, kültürümüz olsun.

Yeter, bu topraklarda artık kimse etnik grupları tahrik ederek onların aklını alıp, yerine öfkeleri, korkuları, kıskançlıkları koyarak fitne ateşleri yakma hesabı yapamasın!

Artık kimse ülke çocuklarını etnik anlamda karşı karşıya getirerek toplumsal ayrıştırma hesapları yapamasın!

Kimse kimsenin etnik aidiyet damarına basmasın, basamasın!

Artık kontrolsüz duygular aklın yerini almasın!

Yeter artık adalet, barış, özgürlük, insan haklarına saygı, hukukun üstünlüğü, katılımcı, çoğulcu ve şeffaf bir yönetim olsun!

Kanun devleti değil, hukuk devleti olsun.

Resmi ideoloji, resmi tarih dayatması olmasın.

Herkes inandığı gibi yaşayabilsin, düşündüğünü özgürce ifade edebilsin.

Daha fazla özgürlük, daha fazla insan hakları olsun.

Dinî, etnik, ideolojik, politik, felsefi, vicdani kanaat farklılıklarına rağmen toplum barış içinde bir arada yaşayabilsin.

Bu konuda kültürel ve insanî duyarlılığa sahip her birimize düşen görev; önyargılardan, siyasi saplantılardan, idrak tıkanıklığından uzaklaşıp “üzümün çöpü armudun sapı” demeden toplumumuzun yararına olabilecek güzelliklere cesaretle destek vermektir.

Bu seçimi;

Açık toplumu,

Yeniliği,

Değişimi savunanlar,

Farklılıklara inanalar,

Barışı savunanlar,

Daha fazla özgürlük, daha fazla insan hakları, diyenler kazansın.

Toplumumuz, kazananların safında olsun!