TÜRKİYE’DE BARAKAY LOH (Лах1в) KÖYLERİ

KOPSİRGEN Orhan Baran

Türkiye’deki Loh köylerini yazmaya başlamadan önce Abazalar hakkında kısa bir bilgi aktarmakta yarar görüyorum. Abazalar daha önceden Adler, Gagra ve Ahçıpsı arasında Wubıhler ve Abzeghlere ve Apsuwalar ile komşu yer yer bir arada yaşarlardı. 1400 veya 1500 yıllarında bir kısmı dağları aşarak bu gün oturdukları yerlere geldiler (Karaçay-Çerkesk Cumhuriyeti).

Ruslar Abazalar için ‘Abazin’ ismini Abhazlar (Apsuvalar) Aşuwa ismini kullanırlar. Abazalar; Aşkarawa (dağ bölgesinde yaşayanlar), Tapantalar (ovalık ve düz yerlerde yaşıyanlar) diye iki bölüme ayrılır. Tapanta tabiri Asetinlere aittir. Karaçaylar ise Altıkesek (Altı Kabileye bölünmüş) adı ile bilirler. Kabardey ve Besleneyler ise ‘Bezhag’ (Sayıları az ve değerli insanlar) olarak addandırlar.

Tapanta=Altıkesek=Bezhağların altı beyi (Prens=Kinez) vardır. Biberd, Cantemir, Darıko, Kılıç, Koça (Keç) ve Lo…

Aşkarawalar ise; Bağ-Barakay, Başılbay (Mısılbay), Çegrey (Şahgerey), Kızılbek ve Loh…

Bu kabilelerin beyleri Egboka-Kızılbek-Loh-Sid ve Zurum aileleri (beyleri) idi. Barakay ve Çegrey kabilelerinin beyleri Lohlardı. Barakay ve Çegreylerin çoğunluğu eski yerlerinde kalmış çok az bir kısmı ise doğuya yani bu günkü Karaçay Çerkesk Cumhuriyeti’ne göç etmişlerdi. Eski yerleşim yerlerinde yaşayan Barakay ve Çegreyler; Wubıhler, Apsuvalar ve Abzeghlerle komşu ve bir yerde iç içe yaşadıklarından her dört dili de biliyor ve rahatlıkla konuşuyorlardı… Barakay ve Çegreyler tahminen 1855 yıllarında Türkiye ye göç etmişler diye düşünüyoruz.

Osmanlı tarihinde Çerkes Hasan Olayı diye tarihsel bir gerçek var. Çerkes Hasan’ın babası İsmail bey her ne kadar Wubıh beylerinden diye gösterilmiş ise de İsmail Bey belki de Wubıhlerın arasında yaşayıp bey mertebesine ulaşmış olabilir. Ama İsmail Bey Barakay kabilesine mensup bir Abaza’dır (mezar taşında da Barakay olduğunu açıkça belirtmiştir) ve Abazalar arasında da beylik sıfatı yoktur. Her ne kadar sülale adı Zevş olarak gösterilmiş ise de gerçek sülale adı Dzepş İpa’dır. İsmail Bey Barakay kabilesine mensup olduğu için dört dil bilen -Türkçe ile beş dil- İstanbul’da tahsil yapan bir kişidir. Sarayda akrabaları vardır. İsmail Bey, Kafkasya’da, Çerkeslerin kurutuluş hareketlerine katılmış; İstanbul, Paris ve Londra görüşmelerine katılmış bir kişidir. Politik ve akıllı davrandığı için çok erken tarihlerde İstanbul’a yerleşmiş bir kişidir. Saraydaki akrabalarının girişimleri sonucunda kendisine At Uzmanlığı görevi verilir ve kızı Nevşerek Hanımefendi, Sultan Abdülaziz ile evlendirilir. İki imparatorluk arasında Çerkesler için bir pazarlık vardır. Rusya git, Osmanlı gel politikası sonucunda Kafkasya’daki Barakay ve Cegreylerin çoğunluğu Osmanlıya göç eder… İşte  Barakay Loh köylerinin Osmanlı’ya göçleri ve asimile olup yok olmalarının tarihsel gerçeği… Loh  ailesinden Abazaca bilen bir tek kişiye rastlayamadım.

ADAPAZAR (SAKARYA) İLİNE BAĞLI BARAKAY (Loh) KÖYLERİNEİLİŞKİN BİLGİLER

1) Adapazarı-Akyazı-Yeni Orman Köyü

Sakarya iline 15 Akyazı ilçesine 11 kilometre uzağında bulunmaktadır.  Köy ilk kuruluşunda Abazaların bir kolu olan Barakay Aşuwalara ait karışık olmayan sade bir köydü. Bilahare 1951-1952 yılında Bulgaristan’dan gelen göçmenler yerleştirildi. 1970 yıllarına kadar köy halkı hem Abazaca hem de Adigece (Abzegh lehçesinde) dil bilmekte ve konuşmakta idi. Ancak Sakarya ilinde sanayi ve ekonominin hızla gelişmesi sonucunda dışarıdan oldukça büyük oranda göç almış asimile de bu oranda artmıştır. İki yıl önce bu köyde yaptığım araştırma da Yaz sülalesine mensup emekli bir öğretmene rastladım. Başkaca dil bilen görmedim. Köyün kurucu ailesi Abaza – Barakay kabilesinin beyleri Loh‘lar tarafından kurulmuştur. Ancak bu köyde Loh sülalesi yoktur.

Köydeki mevcut sülaleler:
Gumba (Гвымба), Dzıba (Дзыба), Jan (Жан), Han (Хан),
Han ipa (Ханипа) (Not: Han ve Hanipa aynı sülalenin söyleniş farklılığından kaynaklanmıştır) Kabard (Къабард), Yaz (Уаз),
Papa (П1ап1а), Semeyha (Семайх1а) (Not: Bu sülalenin gerçek adı Sımha’ dır (Сымх1а), kanısındayım. Çünkü Karaçay Çerkesk Cumhuriyeti’ndeki bazı köylerde Sımha sülalesi var ama Semeyha diye bir sülale yok.) Smır (Смыр), Xakuş (Хаквыш)

Abaza-Barakay Aşuva nüfusu yaklaşık 200 kişi civarındadır.

Bu köy dışarıdan göç aldığı gibi dışarıya da göç vermiştir. Köyde yaşayanlar iyi kötü örf adetlerini bilmekte ve mümkün olduğu kadar da korumaya çalışmaktadır.

2) Kepekli Köyü

Sakarya iline 20, Akyazı ilçesine 6 kilometre uzaklıkta bulunan bir köydür. Diğer Barakay Aşuwa Loh köylerine göre asimile hızını az da olsa önleyen bir köydür. Kırk yaşın üzerinde olan kişiler Abhazca bilmekte ve konuşmaktadır. Bir zamanlar köy halkının tamamı hem Abazaca hem de diğer Adige lehçelerini bilir ve konuşurdu. Köyün kurucu ailesi Loh’lardır.

Ancak köyde bu sülaleye mensup hiç kimse yoktur. Şu anda köyde bulunan başlıca sülaleler:  Aji (Ажьи), Ayikba (Айикба), Akirt (Акьирт), Amiçba (Aмичба), Bag (Багъ), Gunba (Гвынба, Kosba (К1вацба), Papa (П1ап1а), Semyeha (Семайх1а) (Not: Bu sülalenin gercek sülale adı  Sımha’dır ( Сымх1а)), Han ipa (Ханипа)

Köy halkının ekonomik durumu ortanın üzerindedir. Örf ve adetlerini koruma çabası içinde olup yok olmamak için çalışma içindeler.

3) Alaağaç Köyü

Sakarya iline 35, Akyazı ilçesine 3 kilometre uzaklıktadır. Bu köyde Abaza-Barakay kabilesinde Lohlara ait bir köydür. Bu günkü haliyle köye Abaza köyü demek için bin şahit lazım köyün 2.000‘i aşkın nüfusu var. %100 ‘nü dışarıdan gelen Karadeniz kökenli insanlar teşkil etmektedir. Loh’rın asıl yerleşik köyleri bu köydür ancak Loh sülalesi bu köyde yaşamamakla birlikte varlıklarını devam ettirmektedirler. Loh sülalelisinden ömrünü yurt dışında geçirmiş olan Loh İbrahim ile geçen sene (2012 yılında) Abhazya’da tanıştım. Bu sene yani 2013 yılında Abhazya’ya tekrar gittiğimde aradım fakat Abhazya dışında olduğu için görüşemedim.

Şimdi asılları bu köyden olan iki kişiyi tanıtacağım; Ratip Tahir Burak ve Sezgin Burak.

RATİP TAHİR BURAK

Ratip Tahir Burak, (d. 1904, İstanbul – ö. 28 Ekim 1976, İstanbul), karikatürist, çizgi roman ressamı. 1921 yılında Heybeliada’daki Yüksek Denizcilik Okulu’nu bitirdi. 1922 yılında ilk karikatürlerini Ay Dede Dergisi’nde yayımladı. 1926-1928 arasında İsmet İnönü’nün desteğiyle, Paris’te resim eğitimi gördü.

Türkiye’ye döndükten sonra resim öğretmenliği ve çeşitli basın organlarında çizerlik yaptı. 1936 yılında Ankara’ya yerleşen sanatçı, bazı resmi kurumlarda ressam olarak çalışmasının yanında, Ulus gazetesinde karikatürler çizdi.1950 yılında İstanbul’a dönerek Hürriyet gazetesinde çalışmaya başladı. Halk adında bir gazete çıkarma girişimi kısa ömürlü oldu. Ulus gazetesinde çizdiği siyasi içerikli bir eleştiri karikatürü nedeniyle 1956 yılında 18 ay hapis cezası aldı. Cezaevinden çıktıktan sonra 1961 yılında Kurucu Meclis’e CHP üyesi olarak girdi. 1961-1965 yılları arasında CHP milletvekilliği yapan Burak,  Akşam ve Yeni İstanbul gazetelerine çizgi roman serileri üretti. Bazı yapıtları da kitaplaştırıldı.

SEZGİN BURAK

Sezgin Burak, (d. 1935 – ö. 1978) Türk karikatürist, çizgiroman sanatçısı. Türk ve Avrupa basınında değerli eserler veren Sezgin Burak, 1935 yılında Adapazarı’nda doğdu. İlk karikatürleri, ilkokul sırasında Doğan Kardeş dergisinde yayınlandı.  Sezgin Burak, profesyonel olarak ilk eserlerini Güzel Sanatlar Akademisi’ne girdiği 1952 senesinde vermeye başladı. Sırasıyla; Akbaba’da karikatürler, Aydabir, Yirminci Asır, Bütün Dünya ve Hafta mecmualarında resimler, kompozisyonlar yaptı.1957 yılında resim ve dekorasyon öğrenimini tamamlayarak Akademi’den mezun oldu.  Aynı yıl Cumhuriyet gazetesinde, Fakir Baykurt’un Yunus Nadi ödülü kazanan ünlü romanı Yılanların Öcü’nü resimledi.

1958’de Cumhuriyet Gazetesinde günlük karikatürler, çeşitli tiyatrolarda sahne dekorları ve aynı gazetede “Ala Geyik” romanını resimlendirdi. Hayat ve Ses mecmualarında roman ve hikâye resimleri, ayrıca kitap kapakları, sinema reklamları hazırladı. 1964 yılında Bizimkiler adlı bant karikatür tipini yarattı.  1965’te İtalya’da “El Cougar” kahramanını yarattı. 1966’da Milano’da düzenlenen Avrupa Reklam Yarışması’nda iki birincilik aldı.1966’da İtalya’nın Milano şehrinde ünlü çizgi roman kahramanı Tarkan’ın ilk eskizlerini hazırladı.1968 ve 1969 yıllarında Yaşar Kemal’in İnce Memed romanını, 1970’te ise Ağrı Dağı Efsanesi romanını resimlendirdi. 1976’da Çoban Çantası adlı resimli romanını yarattı.Son olarak çeşitli akrilik ve yağlıboya çalışmaları da yapan sanatçı, 1978 yılında intihar ederek yaşamına son verdi.

4) Hasanbey Köyü

Sakarya iline 35, Akyazı ilçesine 4 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. Köyün çoğunluğu dışarıdan gelen halklar özellikle Karadeniz menşeli Lazlar tarafından işgal edilmiştir. Köyde sadece Abaza olduğunu bilen dört hane vardır.

Bu aileler (sülaleler):
Ekba (Екьба), Eygba (Ейгба), Gumba (Гвынба), Han (Хан=Ханипа), Lis (Тльис)

5) Pazarköy Köyü

Sakarya iline 33, Akyazı ilçesine 3 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. Köyde dil bilmeyen sadece Abaza olduğunu ve sülale adını bilen 7 aile (ev) var.

Bu aileler (sülaleler):
Gumba (Гвымба), Semeyha (Семайх1а), Sımha (Сымх1а), Tlis (Тльис), Haguş (Х1вгвыш), – Ekba (Екьба), Han ipa (ya da Han) (Хан=Ханипа)

NOT: Bu bilgileri Prof. Thaytsuh Mikail ile köylere gidip ve köyde yaşayan kişilerden edindiğim bilgilerdir. Yazdıklarımın yüzde yüz doğru olduğunu söylersem gerçeği yadsımış olurum. Bu nedenle konuya ilişkin bilgi verecek ya da yol gösterecek aziz hemşerilerim için adresimiz açıktır. Gayemiz, halkımıza, geleceğimizi koruyacak olan insanlara gerçekleri aktarmaktır.

Eleştiri ve yol gösterici bilgilerinizi bekler tüm aziz halkıma sevgi ve saygılarımı sunarım.