Kuban Paul Seauhmann
31.10.2003
Yakından izlediğimiz bir site var. Kafkasya Araştırmaları Grubu (KAG). Bu siteyi hazırlayan hemşehrilerimiz inanılması güç işlere imza atıyorlar. Her zaman konuğu olmanızı önerdiğimiz bir site. Akademik çalışmalar ve Alan Araştırma Teknikleri konusunda son derece önemli bilgiler veriyorlar.
Buradan kendilerini kutluyoruz. Ancak dikkatimizi bir şey daha çekiyor. Bu denli önemli bir sitenin ana sayfasında aşağı doğru inerseniz bir kutucuk göreceksiniz.
Bizim sitemizde de olduğu gibi bu kutu, sayfayı izlemiş okuyucu sayısını gösteriyor. Bu sistem dışarıdan müdahale ile rakamlar üzerinde oynanamıyor. KAG’ın günlük ortalama izleyici sayısı 20 civarında. İnanılmaz düşük. Onca emek ve zaman harcanmış bir sitenin bu denli az okuyucu olması üzücü.
İki açıdan üzücü; birincisi, harcanan emek ve zaman açısından. İkincisi, toplumumuzun ne kadar umursamaz oluşu açısından.
Emek ve zaman için söylenecek çok şey yok. Siteyi hazırlayan kardeşlerimiz bu konuda kararlı görünüyorlar. Yaklaşık 1 yıldan beri büyük bir inatla yayınlarını sürdürüyorlar.
Ama toplumumuz açısından baktığınızda durum gerçekten kötü. İnanılmaz derecede erozyona uğrayan kimlik ve kültürümüze karşın hala ekipçilik, dernekçilik, haluj geceleri dışına pek çıkılamıyor. Elbette bu tür organizasyonlar yararsız değil. Ancak, önem sırası biraz karışmış.
Hemen hemen herkes aynı düşüncede. Kültürümüz ve Çerkeslik gün geçtikçe yok oluyor. Tamam. Tamam da bunun temel nedeni ne? Bağlantısız ve reorganize çalışmalar bizi nereye kadar götürecek?
Hiçbir yere.
Olduğumuz yerde kalacağız. Bizden bir sonra gelen kuşak on adım gerimize yerleşecek. Üçüncü kuşak 20 adım, dördüncü kuşağa baktığınızda başkalarının yanında göreceksiniz.
O nedenle iki seçenek var görünüyor.
Birincisi; kabullenip akışa kendinizi bırakmak.
İkincisi; “Hayır! Bizden sonra gelecek kuşak bizim önümüze geçmeli” diye çabalamak.
Bu uğraşıların sonuç vermemesi olanaksız. Olanaksız da, da’sı burada başlıyor. Yani kendi koşullarını zorlayarak, inanılmaz işler yapan insanların ortaya koydukları ürünleri izlemek, onlara beğendiğinizi ya da eleştirilerinizi iletmek bu kadar mı zor?
Günde ortalama 20 Çerkes. Yani bu kadar mı zor? Bu kadar mı itici?
Gelişmiş ülkelerde bu tür çalışmaları ortaya koyanları, baş tacı yaparlar. Çünkü, harcadıkları emek ve zamandan öte, size bir şeyler vermektedir. Bu verilenler de öyle parayla falan satın alabileceğiniz şeyler değildir.
Eğlence ve oyuna düşkünlük ile bu tür sitelerin günde en az bir kez izlenmesi arasındaki ara kapanmalıdır. Bu insanlarımıza moral verilmelidir. Öylesine işler yapıyorlar ki, bunun değerini şimdi anlamazsanız, sonra hiç anlayamazsınız.
Kötü belediye başkanları, seçimleri kazanmak için asfalt yapar, kaldırım yapar, park yapar. İyi belediye başkanı da kanalizasyon yapar, arıtma tesisi yapar, çevreyi yeşillendirir.
Sizler kötü belediye başkanlarını izlemeyin. Çünkü yoğun bir yağmurda evinizi su basar. Ne süslü kaldırımların, ne de asfaltın size yararı olmaz. Zaten onlar da darmadağın olur.
Çerkes kültürünün alt yapısını oluşturan bu tür sitelerin, hemşehrilerimizce desteklenmesi gerekir. Hadi biz sabıkalıyız. İyi de onlar neden bu denli az okuyucuya sahipler. Nedeni basit, okumayı, araştırmayı, düşünmeyi sevmeyen bir topluluk olduk. Varsa yoksa “o, şunu dedi”, “bu şunu dedi” sığlığında kalındı.
Biz yine de her şeye karşın, KAG ve benzeri çalışmaların değerini biliyoruz. Bu çalışmaları yapan kardeşlerimizin gösterdikleri üstün çabaların boşa olmadığını da biliyoruz. O nedenle de umutluyuz.
Vur patlasın, çal oynasın mantığından uzaklaşmanın yolu, bu insanlarımıza destek olmaktan geçer. İki satır düşüncenizi yazın. Varsa önerilerinizi gönderin. Sorular sorun. Onlara 24 saat içinde bir sigara içimlik zaman ayıramayacak kadar mı yoğunsunuz?
Onlara yalnız olmadıklarını hissettirin.
Bu bir kültür cephesi. Onlar kalemleriyle mevzi kazmış kültürlerini korumaya çalışıyorlar. Sizler elleriniz arkanızda, onlara sırtınız dönük durmayın. Cepheye gitmeseniz bile, olduğunuz yerden bağırın.
Sözünü ettiğimiz sitenin adresi: http://www.kafkasyagrubu.org
SonSöz
Çerkes, kızının bulunduğu toplantıya girmeyendir. (Kuban)