YAŞAMIMI BİTİRSEM, VATANIMIN EZGİSİNİ BİTİREMEYECEĞİM

Prof. Dr. BAK Zera
KBC Filoloji Bilimdalı
Adige Mak Gazetesi, Ocak 2013
Çeviri:
AÇUMIJ Hilmi

Yitmeyecek yıldızı
olan –
İkballe doğan,
benim.
Çışeko Alim

Pşımaf oğlu ÇIŞEKO Alim 1914 yılında Şhalıko köyünde doğdu. O tarihler-de Çerkesler medresede eğitim görüyorlardı. Babası Pşımaf Adigey’de bulunan Hakurenehable’deki medresede eğitim almıştı. Alim’in annesi Koz ile de burada tanışmıştı. Çerkesler «ЛIэужыр бжиблэу мао» ”soy yedi nesilde de kendini belli” derler. Babasının eğitimliliği annesi ile aralarındaki güzel ilişki ailenin çocuklarına da yansıdı. Pşımaf çocuklarının eğitimli olmasına her zaman önem verdi. Aile Kaberdey’e geri döndükten sonra Çerkes ulusunun onur duyduğu ikinci çocukları 1914 yılında doğdu.

Babası Alim’in okumaya olan merağı üzerine eğitimi için elinden geleni yaptı. 1926 yılında Baksan’da bulunan internata kaydolduğunda ilk defa ünlü Kabardey şairi ŞEVCENTS’IKU Ali ve onun arkadaşı olan TL’IĞUR İbrahim ile tanıştı.

Alim’in bu okulda okuduğu yılların yaşamındaki en önemli dönem olduğunu saysakta yanılmayız. Çünkü öğretmenlerinden birisi Adige edebiyatının büyük şairlerinden ŞEVCENTS’IKU Aliy’di. Bu döneme ilişkin Alim kendi kaleminden şöyle yazıyor; ‘«Birinciyi yapanın yaptığı aslında iki şeydir» diyen büyük yazar bunu bilmeden söylemedi. Yoldan gitmekten daha zor olanı yolu açmaktır. Üzerinde yürüdüğümüz, gittiğimiz büyük bir yoldur bu yolu açansa ŞEVCENTS’IKU Ali…’ Alim’in bunları yazdığı satırlarda yazdığı ilk şiirlerden birisini Şevcentsıku Aliye nasıl ödevin içine koyup verdiğini de hatırlıyor.

Sonraki gün defterlerimizi geri vereceği zaman adeta meraktan çatlayarak bekliyordum. Defterleri vermeden önce defter sahibini kaldırıp yaptığı hataları düzeltiyor, daha iyi anlaması gereken şeylerin üzerinden geçiyordu. Beni ne zaman kaldıracak diye beklerken tüm sınıfın işini bitirdikten sonra bana ‘sen dersten sonra sınıfta kal’ dedi.

Zil çaldığı gibi sınıftakiler hemen dağıldılar. Aliy yazdığım şiiri alarak sıramın yanına geldi oturararak sordu;

– Sadece bu şiiri mi yazdın?
– Başkaları da var.
– ‘Ver’ diyerek diğer şiirleri yazdığım defteri aldı, okumaya başladı bazılarını seçti, ellerini omuzuma koyarak;
– Evet, ‘ağacın değeri verdiği şeyle orantılıdır’. Baban kendisi gibi olduğunu bilse sevinir.

Ali’nin bana söyledikleri benim için büyük bir kıvançtı. ‘чъыгым къыпыкIырэр ыуас’ ağaç verdiği ile değerlidir sözlerini ise babama yorumladım.

Alim’in bu satırlar dışında anılarını yazdığı pek çok eserde ŞEVCENTS’IKU Ali’nin öğretmeni olmasından gururlandığını, büyük edebiyat yoluna attığı ilk adımlarda onun kendisine yardımcı olduğundan memnuniyetini dile getirir. Babası Pşımaf ve ŞEVCENTS’IKU Ali’nin gözetiminde doğan bu kaynak daha sonra büyük bir akarsu oldu Çerkes edebiyatında.

Alim’in kaleme aldığı anılarında annesi Koz’unda olağanüstü bir insan olduğunu görüyoruz. Koz Adigey’deki Hakurenehable köyünde doğdu. Ev işlerinde itinalı idi. Ayrıca kendisinin doğup yetiştiği Abadzehlerde ve evlenip karıştığı Kabardeylerde olan huy, adet geleneklerin iyi olanlarını bir araya getirmeye özen gösteriyordu.

Annesinin pek çok eski şarkıyı, özlü sözleri, tarihi havadisleri biliyor olması üzerine Alim şöyle yazıyor; Ben şiirsel dilin tadına çocukluğumda varıp sevdiysem, Tavrıh ve Kabarıj’lara erken daldıysam bunda annemin büyük katkısı vardır.’

ÇIŞEKO Alim daha sonra 1931-1935 yılları arasında Vladikafkas’ta bulunan Öğretmen Enstitüsü’nü bitirerek yurduna geri döner ve Nalçik’te Çerkesce ile Rusca öğretmenliği yapmaya başlar. Bir zaman sonra ise Moskovada mastır yapmaya başlar fakat burada bir yıl kadar kaldıktan sonra geri dönmek zorunda kalır. Kendisinin anılarında belirtiği gibi birbirinden küçük beş kızkardeşi vardır. Onları okutması gerekir. Annesi yalnız başına bunun altından zor kalkmaktadır. Yaşadıkları evde nerdeyse yıkılacak bir durum almıştır. Ağabeyi ise askerdedir. Bu şekilde ailesinin sorumluluğu üstüne kalmıştır.

1938 yılında Alim Kabardey-Balkar Sosyal Bilimler Araştırma Enstitüsü Başkanlığı’na getirilir. Fakat kısa bir süre sonra askere alınır. ÇIŞEKO Alim’in ilk şiir kitabı 1941 yılında yayınlanır. Kitabına henüz sevinemeden cepheye-savaşa gitmek zorunda kalır.

Savaşın başladığı ilk günlerden son günlere kadar orduda bulunur. Bölük komutanlığı yapar. Ardından 115 numaralı süvari birliğinin komutanı olur. Orduda şair olduğu anlaşılınca ‘Vatanın oğlu’ isimli ordu gazetesinde yazmaya başlar.

Savaş dönüşü o çok sevdiği edebiyat üzerine çalışma imkanı bulamaz. Savaşın ardından cumhuriyeti yeniden kalkındıracak az sayıda insan olduğu için Cumhuriyet Bilim Komitesine alınır. Bir kaç yıl Kabardey-Balkar Bölge Komitesi İdeoloji Sekreteri olarak görev yapar.

1950 yılında mastırını yapmak üzere üç yıllığına Moskova’ya gönderilir. 1953 yılında yurduna geri döndüğünde Bakanlar Konseyi Başkan Yardımcılığı’na getirilir. Bütün bu çalışmaların yoğunluğu sebebiyle edebi yeteneği üzerinde çalışmaya vakit bulamaz. Bu yüzden kendi arzusu ile bu makamdan ayrılarak Kabardey-Balkar Cumhuriyeti Yazarlar Birliği Başkanlığı’na getirilir. Bu zaman zarfında Alim’in birkaç kitabı daha yayınlanmış, tüm Sovyetler Birliği’nde tanınan bir yazar olmuştur.

Daha sonraki dönemlerde ÇIŞEKO Alim SSCB ve RSFSC yazarlar birliklerinde de sekreterlik yapar. 1971 yılında SSCB edebiyat Vakfı Başkanlığı’na getirilir ve SSCB dağılana kadar bu vazifeyi sürdürür.

1984 yılında 70 yaşına girdiğinde ÇIŞEKO Alim’e Lenin Nişanı verilir. 1989 yılında ise 75. doğum yıldönümü anısına Sosyalist Emekçi-Kahraman Nişanı ile taltif edilir.

Alim vefat edene kadar can-ı gönülden edebiyata bağlıdır. Tüm dünyadaki Adigeler tarafından kıymet verilen bir yazar olmuştu. Adige dilinin güzlliklerini tüm dünyaya iletebilen yazar 29 Ocak 2001’de 87 yaşında dünyaya gözlerini yumar.