Notlar: 1) Terimlerin çeşitli dillerde
yazılışları / işareti ile ayrılmıştır
Adige/Adghe vs. gibi 2) Sözcüklerin
yazılışında Latin ve Kiril harfleri kullanılmış ve .-
işareti ile ayrılmıştır. Adige-Адыгэ 3)
Yabancı kaynaklı sözcüklerin Türkçe okunuşları
parantez içinde yazılmıştır; Schapsugh (Şapsuğ)
4) Kesme işaretinin alfabetik sıralamada önem
verilmemiştir.
Vae,Wae
Hattilerin, Sümerlerin ve Urartuların tanrısıdır. Ubuh
ve Adigelerin de gök tanrısıdır. Adige folklorlarında
halen onun adıyla yemin edilmektedir; "Mı ofır
ç1enıç1ere Vae'şchor sıthamığeptz1." V
sözcüğünden bir çok tabii olaylarla ilgili kelimeler
türetilmiştir. Vaeş1ü; güzel hava, Vaeye; (Vae'nın
naleti); fırtına , Vaeşchı (Vae'nın iyi sevinci);
yağmur, Vaesı (Vae'nın yakması); kar, Vaeşöpşe (
Vae'nın kapısı); bulut, Vaeşü (Vae'nın çürüttüğü);
dolu vs. .
Vaeba,
tanrının iyiliklerini kazanmak istenirse bu sözcükle
yalvarılırdı.
Vağober şç1ım cheptlaşç-Вагъобэр щ1ым хэплъащ,
Adige inançlarına göre ilkbaharda güzel hava olup
geceleyin sayısız yıldızlar parlarsa, yılın çok tahıl
meyve sebzelerde bereketli olacağına inanırlardı. Bu
ayda yıldızların ortaya çıkarak yeryüzüne baktıklarına
ve sonbaharda unıversimun derinliklerine geri
çekilerek gelecek ilkbaharı ayını beklediklerine
inanıyorlardı.
Vane,
eğer.
Vanegutl1- Уанэгул1,
yaşamının büyük bir kısmını eğer üstünde geçiren
kimseye denilir.
Varde,
Gotlara verilen addır. Anlamı büyük, iri kocaman ve
kahramandır.
Varp,
Psıj nehrinin yan kollarından Besleney Adigelerinin
topraklarından geçen ırmağın adıdır.
Vase,
başlık. Adigelerde başlık olarak eğerli bir at kızın
dayısına hediye edilirdi. Bu ata binilmez ve işte de
kullanılmazdı. Adige Ulusal Halk mahkemesi başkanı
Yedic Zeleskeri tarafından ata binmeme geleneği 1830
yıllarında ortadan kaldırılmıştır. Vase geleneği daha
sonraları, Türk ve tatar halklarının etkisiyle bir çok
hayvana, Osmanlı devletinde de paraya
dönüştürülmüştür. Vase geleneğinin Adige toplumunu
çoğalmasını önleyen en büyük etken olmuştur. Çünkü
ağır olan bu parayı ödeyebilecek muhacirler
olmadığından evlenmeleri gecikmiş hatta durmuştur.
Neticede genç kızlarımız genelde parası olan zengin
diğer halklardan kişilerce evlenmek zorunda
kalmışlardır.
Vase tetlhe- Уасэ Телъхьэ,
evli erkek kardeş aniden vefat edince, eğer genç kadın
isterse eşinin kardeşiyle evlendirilirdi. Bu
evlilik için yeniden kadının ebeveynlerine başlık
parası ödenirdi ki buna
Vase tetlhe
denilirdi.
Vasetın,
cizye ödeyen. Asetinlere verilen addır.
Vaeşö-Уашъо,
gök yüzü.
Vaşcho-Уашхъо,
zaman içinde çeşitli kültür ve dinlerin bir birini
etkilemesi ile fonksiyonunu yitiren ancak adı kalan
gök tanrısıdır. Atasözlerinde adı kalmış ve yemin
ederken halen 'mı vaşchor sıthamığeptz' diyerek onun
adına yemin edilir. Kökü çok eski devirlere
kadar uzanan bu tanrı Robert Bleichsteiner'in
(1923;105) de dediği gibi;" Bu tanrının tarihi,
klasik eski çağdaki Boğazköy'e kadar uzanır."
Vaey-Vay,
belirli bir kahramanlığı olan kimseleri tanımlamakta
kullanılan sözcüktür. " O vay vay dedirten birisidir."
Gök tanrısı
Vaey
ile bir ilişkisi olduğu sanılıyor.
Vaeye, 'Va'
Gök Tanrısı ve 'ye' kötülük, felaket anlamlarının
birleşmesi ile bir araya gelmiştir. Gök Tanrısı'nın
gazabı anlamına gelmektedir. Sözlük anlamı fırtınadır.
Vaeyıpç- Уаипчъ,
'va' göktanrısı ve 'pçe', 'sis' kelimeciklerinin
bir araya gelmesinden oluşmuştur. Gök Tanrısı'na
açılan kapı anlamına gelmektedir. Çerkeslerin inancına
göre göğe açılan bir kapı vardır. Kim ki bu
kapıyı görebilir bütün istekleri yerine gelir.
Vaeyıpç
hiç beklenmeyen olaylar ya da bir iş olursa
söylenirdi. Bununla beraber şu olaylar gerçekleşince
Vaeyıpç
denilirdi; 1. Gökyüzü yarılınca. 2. Eğer bir kişi
kendinden beklenmediği halde çok olmayacak iyi
bir iş yaparsa. 3. Eğer atı geviş getirirken görülürse
4. Yine bir atı uyurken görünce. 5. Koyunları geviş
getirirken görünce.
Veğu-Огъу,
kıtlık, kuraklık.
Venteğu- Уэнтэгъу,
sözlük anlamı ağır. Çocuk bekleyen kadın için aile
içinde
Venteğu
diye söz edilir. Tlermıche- gebe sözcüğü ise aile
arasında pek kullanılmaz, yabancılara karşı
kullanılır. Ayrıca çocuk buldu sözcüğü de
kullanılırdı.
Verq-Chabze,
ikinci derecedeki sosyal sınıf ve bu sınıfın gelenek
ve göreneklerine denilir.
Verşer-уэршэр,
sohbet etmek, konuşmak vs.
Vequle- Уэкъулэ,
günümüzde geçerliliğini yitiren geleneklerden
birisidir. Eğer birisi yiyecek ve içeceksiz kalırsa
diğer bir köydeki iyi tanıdığı birine giderek
Vequle'yim
der. Arkadaşı onun onuruna bir eğlence ile beraber
yardım kampanyası başlatır. Köyüne giderken de bir çok
hediyelerle geri gönderilir ve açlıktan korunurdu.
Versache,
1330 yıllarında Metrage kenti başkent olmak üzere
kurulan kent Adige krallığının kralıdır. Macar Dominik
rahipleri kendisinden büyük bir övgüyle söz
etmektedirler. Polygamie'nin çok yaygın olduğunu
yazmaktadırlar.
Verzemec- Орзэмэдж,
Nartların bilge kadını Setenay'ın eşidir. Verzemecıko
Yerışeqo adıyla da bilinir.
Verzemec
ile ilgili tekstler daha çok Batı Adigey'de yaşayan
kabileler arasında yaygın haldedir. Nart Sawsırıqo'nun
babası rolündedir. Her Nart gibi yaşlanıp toplumda
produktif olmamaya başlayınca Nart Alec'in yaşlıları
öldürme chasesine götürülür. Ancak Nart Sawsırıqo
annesi Setenay'ın direktifleriyle gelir ve birçok
Nart'ı öldürürken Verzemec'ı pencereden dışarıya atar
ve o da atına atladığı gibi bir solukta eve varır ve
olan biteni anlatır. Setenay eşine; "onun gibi bir
çocuğun mu yoksa kardeşin mi olsun istersin?" diye
sorunca, "oğlum olmasını isterdim" diye yanıtlar.
Setenay da o senin oğlun diyerek yanıtlar ve bu
olaydan sonra Verzemec oğlu olduğunu öğrenir.
Verzemecıqo Şebatnıqo- Орзэмэджыкъо Шэбатныкъо,
hemen hemen bütün Adige kabilelerince tanınan ve
hakkında destanlar söylenen kahramandır. Bu kahramanın
devamlı olarak yanında iki ayrılmaz arkadaşı vardır;
bir köpek ve şahin. Devamlı olarak Çınt halkına karşı
savaş yapmaktadır. Çağımıza kadar aktarılan sosyal
sınıfın en üst tabakası olan Pşı unvanı tek bu Nart'ta
kullanılmaktadır. Onun şahsında Adige adetlerini
görebiliyoruz; herhangi bir akından getirdiği
ganimetleri yolda fakirlere dağıta dağıta gelirdi.
Öyle ki evine gelince kendine hiçbir şey kalmazdı. "
Çerkes asilzadeleri, silah, atı ve eşinden başka her
şeylerini ihtiyacı olanlar ya da isteyenlere hediye
ederlerdi", diye literatürde bilinmektedir.
Verzemecıqo
haksızlığa tahammül edemeyen, zayıfları koruyan bir
Nart'tır. Onun diğer bir özelliği de şekil
değiştirebilmesidir. Hayvan olabiliyor ve tekrar
insan. Güzel Nart kızı Akuande'yi kaçırarak onunla
Çınt ülkesinde evlenir. Kazayla bir Nart tarafından
vurulur, kardeşi Savsırıqo da onun intikamını alır.
Vestığay- Остыгъай,
çam ağacı
Veter- Отэр,
grup. Anlam yönünden küçültücü olarak kullanılır.
Vıc- Удж,
el ele ya da kol kola tutuşularak büyük bir grup
halinde oynanan bir Adige halk oyunudur. Bu halk
dansının kaynağı MÖ. çağlara kadar uzanmaktadır.
Adigelerin savaş tanrısı olarak tapındıkları Şıble
adına düzenlenen merasimlerden kaynağını almaktadır.
Şıble'nin öldürdüğü kişi için ağlanılmaz ve
Şıble'nin açtığı toprak ya da yaktığı ağacın vs.
etrafına kol kola girilerek dans edilirdi. Savaş
anında da genç delikanlılar son kez genç kızlarla dans
ederler ve sonuna doğru delikanlılar dans
arkadaşlarını yerlerine getirdikten sonra atlarına
atlayarak cepheye koşarlardı.
Vıdı- Уды,
cadı, cadoloz. Bu yaratıkların kılık değiştirdiklerine
çeşitli hayvanların şekillerine girdiklerine
inanılırdı. Tılsımlı özelliklerinden dolayı geleceği
de bilebildiklerine inanılırdı.
Vıjı- Ужьы,
gelincik. Yugoslavya'da yaşayan Adigelerin
anlatımlarına göre bu hayvancık bir zamanlar dişi bir
insandı. Günlerden bir gün değirmeni süpürürken
uzaktan gelen bir yabancıyı görür. Onu misafir etmemek
için değirmenin içinde saklanır ve yabancının
seslenmelerine karşılık vermez. Yabancı bunun üzerine
beddua eder ve bu kadından
Vıjı
olur. Bu nedenle de devamlı olarak insanlardan
kaçmakta ve saklanmaktadır.
Vınaşo /Vanafe-Унашъо/унафэ,
karar. Toplumsal konularda alınan karara denilir.
V. de alınan karar yaptırımcı ve bağlayıcıdır ve hakim
kararı gibi geçerlidir.
Vıneh- унэхь,
Toprağa yan yana iki sıra halinde 12 çukurcuk yani
v. açılır. Daha önce belirli miktarda çakıl taşları
toplarlar. Oyuna başlayacak belirlenir ve
taşları alarak her v. birer tane koyarak
dolaşır. Ta ki taşlar bitinceye kadar. Taşlar bitince
en son koyduğu v. nede tek taş olurda
karşısındaki v. taşlar varsa onları kazanmış olur ve
yuvadan alır ve oradan oyuna devam eder. En son
koyduğu taşın karşısında hiç taş yoksa diğeri oyuna
devam eder, ta ki taşların hepi bitinceye kadar. En
çok taş toplayan oyunu kazanmış olur. Bu oyunu
‘kuraklık getirecek’ inancıyla oynatmak
istemezlerdi.
Vıneh- Qoceh-унэхь къоджэхь.
Akşamları oynanan çocuk oyunlarından birisi. Şimdi
sorduğum soruyu cevaplayana İstanbul'u vereceğim denir
ve soru sorulur. Ayrıca ocak başında ısınarak oturulup
sohbet ederken, kül düzgünce yayılır. Eldeki maşayla
küle kaç kişi oynuyorsa o kadar maşa izi
yapılır. Her iz bir kent olabildiği gibi, eğer erkek
çocuklarsa köyden bir kızı kızlarsa bir
erkek çocuğunu temsil eder. İzleri yapan ''hangi izi
istiyorsun?'' diye sorar. Tüm maşa izleri verildikten
sonra her izin adını söyler.
Vınejımıç1ıpşç1e-Унэимык1ыпщ1э,
17-19. yy. literatüründen öğrendiğimize göre
Adigelerde katillik olayına çok az rastlanırdı.
Geleneklere göre katil olan kimseye verilen en ağır
ceza, ailesi ile birlikte köyünü terk ederek çok
uzaklarda başka bir yere yerleşmek zorunda kalmasıdır.
Bu durumda karşı taraf da kan davasından vazgeçer.
Eğer köyünü terk etmek istemezse karşılığında çok
yüksek oranda kan parası ödemek zorunda bırakılırdı
ki, insan öldürülmesi halinde bu yekunu ödeyebilecek
kişinin çok zengin olması gerekmektedir. Bu durumda
'kardeşlik' organizasyonları yardım ederler.
Vınejışe- Унэишэ,
yeni eve gelen gelin Leğune'ye getirilir. Burada kimse
karışmadan kendi başına üç ay kadar kaldıktan sonra
gelin esas ev kısmına bir merasimle getirilir. Bu
merasime
Vınejışe
denilir.
Vıneut-Унэ1ут,
ortaçağ Çerkes sosyal yaşamının gerektirdiği sosyal
sınıflardan en altta olanıdır. Bunların hemen hemen
hiçbir hakları yoktu ve beylerine hizmet etmek
zorundaydılar. Bu kişiler yapılan savaşlar sonucunda
diğer Adige kabilelerinden ya da halklardan esir
alınan aynı zamanda düşman bilinen kabile ve halkların
aristokrat ailelerinden de olabiliyordu.
Vıpş1e-упш1э,
koyun yününün suyla keçe kumaş haline getirilmesine
denilir.
Vix'ler,
Karadeniz'in ticarette serbest deniz ilan edilmesine
rağmen çarlık Rusya'sı devamlı olarak diğer ulusların
gemilerine zorluk çıkarmaktaydılar. İşte İngiliz
politikacısı ve daha sonra iş adamı David Urquhart
1836 yılında Adigey kıyılarına ticaret
gemilerini gönderir ve buna Ruslar müdahale ederler ve
gemilere el koyarlar. Bu yolla diplomatik bir skandal
yaratmak ister: Rusların antlaşmalara uymadığını ve
Karadeniz'in 'Ticarette her gemiye açık olması
gerekirken Rusların bunu önlemek istediklerini
ispatlar. Ancak İngiliz Parlementosu olaya duyarsız
kalır.
Vıserej- Усэрэжъ,
Adige efsanelerinde geçen, akıllı ve zeki, olaylarda
kendisine danışılan bir kadın motifi.
|