ADİGE TV “ADİGE YAŞAM SUYU” PROJESİ HAKKINDA

Dr. MEŞFEŞ’Ü Necdet Hatam

Bu makalenin yazılış tarihi 01 Mart 2006! Yani o gün doğan bir Adığe çocuğu şimdi 16 yaşında. Lütfen bunu göz önünde tutarak okuyunuz. Projenin ayrıntıları için linke tıklayınız. ADİGE TV “ADİGE YAŞAM SUYU” PROJESİ >>> (CC)

Sizlerin de bildiği gibi bugün, Adığe Halkı, yönetim anlayışları farklı bir çok dünya ülkesinde yaşamaktadır. Ulusal sorunlarının temelinde yatan şey, yüzyıllar süren Çarlık Rusya’sı – Kafkasya savaşları ve savaş sonrası sürgündür. Halkımızın yüzde doksana yakınının bugün anavatan dışında olmasında, dönemin diğer büyük devletleri Osmanlı İmparatorluğu ve İngiltere’nin de görmezden gelinemeyecek sorumlulukları bulunmaktadır. Yine her birimizin tanık olduğu gibi, Anavatandan ayrı düşürülen kesimin, diasporanın yok oluş trajedisi bütün hızı ile sürmektedir. Dolayısı ile Anavatanda ya da diaspora da olsun bilinçli her Adığe’nin tek düşüncesi, yok oluşu yavaşlatmak, durdurmak olmalı diye düşünüyorum. Bunun için de bilinçli her Adığe, tarihsel süreç içerisinde gerçekleşemeyen uluslaşmaya katkıda bulunma çabası içinde olmalıdır.

Genelde ulus sözcüğü, sözlüklerde “Aynı tarih, dil, duygu, ülkü, bağlarına sahip, aynı topraklarda yaşayan insanlar topluluğu” olarak tanımlanır.

Peki, hem RF sınırları içerisinde birden çok cumhuriyette, hem de dünyanın birçok ülkesinde yaşayan Adığeler bu tanım ve günümüz koşullarına göre ulus oluşturabilir mi?

Tarihteki geç kalmışlığımızı bugün giderebilmek mümkün mü? Globalizasyon bağımsız ülkelerin sınırlarını zorlarken, silerken Adığelerin çoğunluğunun “aynı topraklarda yaşaması” sağlanabilir, Adığelerin yaşadığı toprakların yeni sınırı çizilebilir mi?

“Aynı topraklarda yaşama”, fiziki olarak aynı topraklarda yaşamak, anlamında algılandığı sürece, soruları olumlu yanıtlayabilmek elbette ki mümkün olmasa gerek. Olumlu yanıtların gerçekçi temelleri olamayacak, dolayısı ile de inandırıcı olmayacaktır. Ancak “aynı toprak” tanımını, Adığe Televizyonu Uydu Yayın Alanı olarak, yani tüm dünya olarak düşündüğümüzde, soruların yanıtları olumlu olabilecek bu da pek şaşırtıcı olmayacaktır.

Evet inanıyorum ki;

Adığe Tv, sürgüne kadar aynı olan tarihimizi, bilince çıkartabilecek, sürgün sonrası yaşanan tarih kesimini, Anavatan ve diaspora karşılıklı olarak içselleştirilebilecektir.

Adığe Tv, dili henüz unutmayanların dillerini geliştirecek, unutanlara dillerini yeniden kazandıracak, yeni nesillerin anadili ile konuşmalarını, okur-yazar olmalarını sağlayacaktır.

Adığe Tv ile Adığeler, Adığece’nin her iki yazın dilini anlar hale gelecek, süreç içerisinde Adığelerin, tek yazın diline geçmesini sağlayabilecektir.

Adığe Tv  Adığelerin duygu ve düşünceleri birbirine yaklaşacaktır.

Yine İnanıyorum ki;

Adığe Tv, dünyanın çeşitli ülkelerinde çok parçalı yaşam mücadelesi veren Adığelerde, ülkü birliği de oluşturacaktır.

Adığe Tv, aynı yayım alanında yaşayan Adığelerin farklı ülkelerde yaşıyor olmalarına karşın, tek halk, tek yürek olmalarını sağlayacaktır.

Diasporaya, ulusal kültürel varlığın ancak anavatanda mümkün olabileceğini ve anavatanın yaşam suyu ile beslendiği oranda varlıklarını sürdürebileceklerini anlatabilecektir. Bu da Adığe Tv ile yeniden büyüyecek olan Anavatana Dönüş bilincidir.

Adığe Tv, Cumhuriyetlerimizin üyesi bulunduğu Rusya Federasyonu ile Adığelerin yaşadığı ülkeler arasında bir iletişim köprüsü olacaktır, kültür köprüsü olacaktır, karşılıklı anlayış ve barış köprüsü olacaktır.

Adığe Tv, Diasporamızın önemini, Anavatan ve Rusya Federasyonu’na daha kısa bir zamanda anlatacak, bundan da hem diaspora ülkeleri, hem de RF ekonomik yarar sağlayacaktır…

İnanıyorum ki;

Ulusal bilinç sahibi her Adığe, sayılan ve daha sayılabilecek birçok yararı getirecek Adığe Tv. düşünü görmüştür, görmektedir. Adana toplantısında alınan karar doğrultusunda böylesi bir Tv. ye kavuşma kampanyası başlatan CC katılımcılarını kutluyor, aktif bir katılımla ipi göğüsleyebileceğimizi umuyor, bizleri izleyenlere de sesleniyorum:

Marje, Marje We Marje,

İmzanızı esirgemeyin lütfen.