NEDEN GERİ ZEKALILIK OLAMAZ “Çerkesya Yurtseverleri ХЭКУПСЭХЭР”-2

Dr. MEŞFEŞ’Ü Necdet Hatam

Evet ХЭКУПСЭХЭР Çerkesya Yurtseverleri adlı kitapçıkta en geri zekalı olanın bile görebileceği çok sayıda birbiri ile bağdaşmayacak görüşler var. “Çerkesya  Yurtseverleri”nin bu çelişkilerin farkında olamayacak kadar geri zekalı olabilecekleri aklımın köşesinden bile geçmez. Demek ki arkadaşlarımız kendileri dışındaki herkesin, bu çelişkileri göremeyecek kadar geri zekalı olduklarını düşünüyorlar.

Kanıtlar mı buyrun:

Alıntılar “Biz Kimiz Ne İstiyoruz?” başlıklı yazıdan.

“Kısa bir hazırlık evresinden sonra siyaset sahnesine çıkışımızın üzerinden üç yıl geçti” yazının ilk cümlesi. Kitapçığın yayım tarihi 2013 olduğuna göre arkadaşlarımız siyaset sahnesine 2010 yılında çıkmışlar demek ki.

Sonrasında  6. Sayfada:

“Şimdiye kadar ki siyasetlerimiz, aralarında şu ve ya bu konularda farklar olsa da Kuzey Kafkasya Halklarının tek bir halk olduğunu ortak örgütlenmeleri ve birlikte mücadele etmeleri gerektiğini anlatıyor, buna uygun olarak ortak bir kimlik tanımı yapıyor, daha doğrusu bütün Kuzey Kafkasya Halklarının Çerkes olduklarını iddia ediyorlardı.”

Çarpıtma o kadar ileri boyutlarda ki…

Peki, 2010 yılında “Çerkesya Yurtsevrlerinin” siyaset sahnesine çıkmazdan önceki tüm siyasetler  “…bütün Kuzey Kafkasya Halklarının Çerkes olduklarını iddia ediyorlardı.”  da 19-20 Mayıs 1991 de kurulan Dünya Çerkes Birliği’inde neden bütün Kuzey Kafkasya Halklarının temsilcileri yok. Bu arkadaşlarımız, sadece Abazaların üye kabul edilmiş olmasının nedeninin Gürcistan’ın Abhazya’ya saldıracağının artık gözle görülür, elle tutulur kadar açık olduğundan kaynaklandığını bilmezler mi? Abazaların da Rusya Federasyonu’nun 26 Ağustos 2008’de Abhazya’nın bağımsızlığını tanıdıktan sonraki: 2009’da Mıyequape’de gerçekleştilen ilk genel kurulda ayrıldıklarından ve DÇB’nin kurulduğu ilk günden beri adığece adının Duneypso Adığe Xase olduğundan da haberleri olmayabilir mi?

Çerkes siyaset sahnesine çıkanların bu gerçeklerden haberdar olmayacak kadar olayımıza uzak olmaları, ya da Çerkes sözcüğine verilen anlamın kendi verdikleri anlamala birebir örtüştüğüni anlamayacak kadar geri zekalı oldukları düşünülemeyeceğine göre gerçek neden, kendileri dışındaki herkesi geri zekalı saymak değildir de nedir?

Bir an için “Çerkes Yurtseverleri”nin (!)  1990’larda akıl baliğ olmadığını düşünsek bile siyaset sahnesine çıkışları 2010 yılı ile eş zamanlı CC de yayımladığımız Galat-ı Meşhur-1ve Galat-ı Meşhur-2başlıklı iki yazımıza ne diyelim:

Bakın bu yazıların ilkinde çöyle demişiz:

“Benzetme hata kaldırır, diyerek aydınlarımızın bir Galat-ı Meşhur’undan söz edelim bu kez. Çerkes sözcüğünün Kuzey Kafkasya’nın bütün otokton halklarını kapsadığı iddiasında olanların ya da siyasetleri gereği öyle olsun isteyenlerin ünlendirdiği, merhum General İsmail Berkok’un sözü:

“HerAdığe Kirkas’dir (Çerkes), fakat her Kirkas (Çerkes) Adığe değildir.”

“Kuzey Kafkasya’nın otokton halkları Çerkes ortak adı ile anılır benzeri bir görüş belirtmeyen yazarımızın, bize göre dönemin siyasi bakış açısına göre söylenmiş bu sözünü, hiçbir belgeye gereksinme duymadan siyasetlerini beslediği için neredeyse “hadis” derecesine çıkartmışlardır. Araştırma, inceleme alışkanlığımız da pek olmadığı için kendisinin olmayan bir görüş Sayın Berkok’a yapıştırılmış, tartışmaları sonlandıran bir düstur gibi söylenir yazılır olmuştur.

Oysa bu yazarımızın vurguladığı şey Kirkasların, Çerkesler yani Adığeler olduğu ve Bütün Kafkasya’da yaşadıkları değil Batı Kafkasya’da yerleşik olduklarıdır.”

(…)

“Özetle Çerkesler kendilerine Adığe diyen batı Kafkasya’da yerleşik bir Kas halkıdır.

Öyleyse Kıssadan Hisse:
Siyasetleri gereği “Çerkes bütün Kuzey Kafkasyalıların ortak adıdır” görüşünü terennüm edip duranlar Tarihte Kafkasya’nın yazdıklarını gerekçe göstermesinler sakın. Çünkü Tarihte Kafkasya’yı referans kabul edip ısrarcı olmaları, Kirkasların yani Çerkeslerin yani Adigelerin hakiki Kas halkı, Kasların efendisi olduğunu savundukları anlamına gelecek ve gülünç duruma düşeceklerdir. Bizden söylemesi…

En iyisi bu sevdadan vazgeçmek yani Galat-ı Meşhurlardan uzak durmak…”

Yeterli bulmamış  “Bugünlerin bir Galatı” başlıklı bir yazı daha paylaşmış ve şunları söylemişiz:

“Paradigma Türkiyelilik olduğunda söylem farklı da olsa gerçek muhatap, en azından bilinçaltı muhatap Türkiye Cumhuriyeti’dir, Türkiye’nin siyasal partileridir, kurumlarıdır, Türkiye’de yaşayan insanlardır.  Aidiyet duygusu da insan ruhu için güven duygusu ve mutluluğu yakalamanın olmazsa olmazıdır. Dolayısı ile paradigması Türkiyelilik olan Çerkes’in, kendisini daha güvende duyması, daha mutlu olması için ya asimile olması, kendisini etnik olarak da Türk sayması ya da kendisini etnisiteyi öncelemeyen, etnisiteyi yok sayan gruplara ait sayması gerekmektedir. Çerkes olduğunun ve Çerkeslerin etnik olarak Türk olmadığının bilincinde olan Türkiyeli Çerkes ise, Türkiye’deki Çerkeslerin sayısı ve gücü oranında kendisini daha güvende görecek, daha huzurlu olacaktır. Temsil ettiği grubun büyüklüğü ölçüsünde temsilci, devlet, partiler, kurumlar, sıradan insanlar nezdinde daha güçlü sanılacak, daha büyük saygı görecek, çıkar ilişkileri de gelişebilecektir. Çerkes sözcüğüne tüm Kuzey Kafkasya yerli halklarının mı, etnisiteye bağlı olmaksızın tüm Kuzey Kafkasya halklarının mı, dahası tüm Kafkas halkalarının mı kapsatılacağı, kişinin bilinçaltı Türkiyelilik paradigmasının derinliğine ve asimilasyon derecesine bağlıdır. Kişinin bilinçaltı Türkiyelilik paradigması ne denli derin ve bağımlı ise Çerkes teriminin çerçevesi de o denli geniş tutulacak, yine asimile olmuşluğa ne kadar yakın ise kişinin, Çerkes saydığı halkların sayısında artış olacaktır.

Dolayısıyla, paradigması Türkiyelilik olan Çerkeslere göre; izin verilmediği ya da konuya ilişkin bilginin yeterli olmadığı ya da halkımızın diğer parçalarının farklı düşündüklerinin pek bilinmediği, ya da sosoyo-politk yönden yanlış sanıldığı ya da akla gelebilecek başka nedenlerden dolayı bir dönem örgütlerimize Çerkes ya da Adige adları verilemedi, tüm Kuzey Kafkasyalılar Çerkes sayıldı diye sürgit böyle kalmalıdır.

Peki, tüm bu gerçekler ortada dururken güya yurtseverler neden yalanda yanlışta ısrar ederler?

Çünkü suret-i Haktan görünseler de özünde Dönüşe Karşıdırlar….

(sürecek)

YALANIN BÜYÜĞÜ “Çerkesya Yurtseverleri ХЭКУПСЭХЭР”-1

NEDEN GERİ ZEKALILIK OLAMAZ “Çerkesya Yurtseverleri ХЭКУПСЭХЭР”-2

CEHALETLE VAR (!) OLMAYA ÇALIŞMAK “Çerkesya Yurtseverleri ХЭКУПСЭХЭР”-3