BU FİLMİ İZLEYİN LÜTFEN

YEMUZ Nevzat Tarakçı

Yıl 2023, büyük depremle çığlık çığlığa acılar yaşayan, sevdikleriyle birlikte varını yoğunu kaybeden pek çok köyümüzden biri de Göksun/ Yantepe köyü.
Yıl 2012 Temmuz ayı. Yantepe köyünde görülmemiş bir kalabalık, daha önce hiç yaşanmamış bir coşku vardı. Bu büyük heyecanın nedeni, “Kahramanmaraş Uluslararası Kafkas Kültür ve Sanat Festivali” finalinin bu güzel köyde icra ediliyor olmasıydı.
Festival haftası boyunca, başta Anavatan olmak üzere değişik ülkelerden gelen sanatçı, oyuncu, KBC Kültür Bakanı ve diğer protokol üyelerinden oluşan 65 kişilik yurt dışı davetli grubu ile yaşanan güzellikler halen hatırlarda.
Hafta boyunca Kahramanmaraş merkez, Göksun ve köylerde, Temurağa, Fındık, Saraycık, Karaahmet, Anzurey, Yantepe… adeta rüya gibi birliktelik yaşandı

FESTİVAL BU OLSA GEREK
Farklı coğrafyalardan, özellikle Anavatandan gelen kardeş torunların, sanatçıların, protokolün, günler süren köy şenlikleri, halk buluşmaları, geziler, ana dilde tiyatro, ana dilde müzik, nostaljik oyunlar, danslar, sohbetler, düğünler…
Yoğun katılım, büyük coşku, susmayan alkışlar… katılımcılara “Festival” bu olsa gerek!” dedirtti.

UNUTULMAZ FESTİVAL
Besleney Rinate, Meremuka Rizvan, Memheğ Anjela, Beç Azamet’in doyumsuz, coşkulu şarkıları yürekleri dalgalandırırken, Adigey Cumhuriyetinden gelen Ruslan’ın seyircilerin yüreklerine ağızlarına getiren muhteşem kama gösterisi izleyicilerden tam not aldı. Çerkesk Cumhuriyetinden gelen Kedekuey Fatime ve Kedekuey Artur’un tiyatro oyunu da izleyicileri kahkahaya boğdu.
Daha sonra dünyaca meşhur Kabardinka’nın baş oyuncuları Baceva Angelika ve Bacev Askerbi eşsiz sololarını sahneledi.
Kabardey Balkar Cumhuriyeti Kafkas Halk Dansları Grubu “Nalcıuk Ensenble”, Ankara Çerkes Derneği Kafkas Halk Dansları Topluluğu “Elbruz” ve Kahramanmaraş Kafkas Kültür Derneği Halk Dansları grubu “Maze” nin yürekleri hoplatan dansları büyük alkış aldı.
Bu festival, çok konuşulacak güzelliklere sahne oldu. Bu festivalde sanat, sevgiyle; kültür, dostlukla buluştu

CHEREKESS FİLMİ-Адыгэ Кино- ve MUHİTTİN KANDUR
Hafta boyunca farklı mekanlarda, farklı kültür ve sanat etkinlikleriyle yörede büyük dalgalanmaya neden olan festivalde büyük ilgi görenlerden biri de İngiltere’den festival için Türkiye’ye gelen “Bonanza” dizisi ile Hollywood tarihine adını yazdıran CHERKESS filmi yönetmeni Muhittin İzzet KANDUR’du.
Akşam, MYO salonunda Cherkess Filminin adeta galası gibi icra edilen gösterisi vardı. Filmin yönetmeni Sayın Muhittin İzzet KANDUR, filmin başrol oyuncuları Firov RUSLAN, Beç AZAMET hazır bulundu. Film gösterisi, salonu tıklım tıklım dolduran izleyiciler tarafından CHERKESS filmi yönetmeni Muhittin İzzet KANDUR’un ayakta alkışlanmasıyla sona erdi.
Monoco Film Festivali’nde 7 ödül birden alan bu filmin söyleşi kısmına geçildi. Söyleşi, geç saatlere kadar devam etti

“BU DAVAYA BENİM GİBİ BİN KANDUR KOŞSA YERİDİR!”
Sayın Kandur’un festival sürecinde NÖTR TV’ye (Kabardey –Balkar Televizyonu) verdiği mülakatta düşüncelerini şöyle ifade ediyordu:
Ben ve eşim yoğun bir şekilde Çerkes tarihini, Çerkes kültürünü araştırma, belgeleme ve tanıtma çabası içindeyiz.
Tarihimiz ve kültürümüz dünyanın çok ilgisini çekiyor. Bizler mutlaka köklü tarihimizi, soylu kültürümüzü dünyaya tanıtmak durumundayız.
Daha fazla araştırarak, daha çok kitap yazarak, daha etkili filmler yaparak kültürümüzü dünyaya tanıtmalıyız.
Bu konuda çalışanlar var elbette fakat bu alanda benim gibi bin insan çalışsa inanın yeridir…
İnanın, Sayın Kandur, bilgisi, birikimi, geniş ufku, çevresi ve konumuyla vasatın çok üstünde bir Çerkes. Çok ender yetişen Çerkeslerden biri.

“ÇERKES ETHEM’İ ÇOK İYİ ARAŞTIRDIM”
M. Kandur anlatıyor: Babam, Ürdün Genelkurmay Başkanı iken, ev hapsinde bulunan Çerkes Ethem’in dil problemi yaşamaması için Tuğuj Emin isimli Çerkes asıllı yaverini yanına görevli olarak vermiş. Tam 1,5 yıl Ethem’in başından geçen her şeyi öğrenmiş, not almış. Ben de daha sonra Tuğuj Emin ile 15 gün görüşerek bu 1,5 yıl içerisinde öğrendiği her şeyi anlatmasını istedim. Anlattıklarını ses kaydına aldım, bu notların bir kısmını da kitaplaştırdım.
Kandur’la sohbetimizde bana “Çerkes Ethem filmini mutlaka çekeceğiz!” demiş ve film projesinin detayını konuşmuştuk.
Umarım, Kültür Bakanlığının da desteği ile bu proje hayata geçer.

CHERKESS FİLMİNİ İZLEMEYEN VAR MI?
“Film, 1900’lerin başında Arap topraklarında yan yana yaşamak zorunda bırakılan Bedevi ve Çerkesler’in hikâyesini anlatıyor. Kaderleri tarih tarafından belirlenen ve farkında olmadan kendilerini bir arada bulan bu iki kültürün farklı yönleri, çatışma ve şiddeti kaçınılmaz kılar… Tutkulu bir aşk öyküsünü anlatan filmde iki genç birbirine âşık olunca husumete ve kan dökülmesine fırsat doğar… Ancak bir yandan barış ve uyum içinde birlikte yaşamanın da mümkün olabileceğini göstermiş olurlar. Hangisinin ağır basacağının belli olmadığı sürükleyici bir dram…”

TENEZZÜL…
Eminim bu filmi izlemeye tenezzül etmeyen, izlemeden insafsızca eleştirenlerimiz vardır.
Ama filmi izleyenler “thamade” Timur’un, aşılması imkânsız sanılan engelleri akıl, mantık ve suhuletle nasıl aştığını, “xabze” nin hayatımızdaki önemli yerini, dayanışmanın ve aşkın gücünü, kültür değerlerinin önemini o kadar somut bir şekilde görür ve hisseder ki…
Bu film, mutlaka izlenmeli hatta tekrar tekrar izlenmeli.

“TİMUR” KARAKTERİ HARİKA!
Film kadrosunda Kabardey -Balkar Cumhuriyeti’nde Kültür Bakanlığı yapmış iki sanatçının bulunması manidar.
Her iki sanatçı da rollerinin hakkını vermişler. Nart’ı da unutmamak lazım!
Filmin en kayda değer tarafı, “Timur” karakteri.
Timur karakteri; aklın, sabrın, çözümün, uyumun, hoşgörünün, doğru iletişim kurmanın çok parlak bir sembolü olmuş. Timur; adeta bir sorun çözme makinesi, bir iletişim ustası…
Her köye, her beldeye, her derneğe bir Timur şart! 
Bu sıcak yaz akşamlarında ailece bir “link”e basarak izlenebilecek bu filmi izleyen herkes eminim “Ben bu filmi neden daha önce izlemedim ki?” diyecektir.
İyi seyirler…https://www.youtube.com/watch?v=W5brPm4t8NM&ab channel

“AĞLATAN DANS” DİZİSİ
Hatırlar mısınız, hani bir TV dizimiz vardı Ağlatan Dans.
Önemli bir ulusal kanalda yayınlanan, Çerkes kültürünü konu alan ilk dizi
Hani şu insafsızca eleştirdiğimiz, esip, gürlediğimiz, başlamadan bitirdiğimiz dizi.
Galiba biz bu diziyi “Çerkes tarihi belgeseli” sandık.
Hepimiz tarihçi kesildik… Diziyi keyifle izleyemedik.
“Bu dizi bir ilk, eksikleri, yanlışları olabilir, bu dizi, ilerleyen süreçte çok daha güzel dizilere kapı aralayabilir, biz ailece keyifle izlemeye bakalım.” Diyemedik.
Vur deyince öldürdük. Galiba yine mükemmeli istedik. Bulamayınca idama mahkûm ettik.
İzlemedik, izleyemedik, o güzel müzikleri dinleyemedik…
Emeği geçenlere teşekkür edemedik, top yekûn yüklendik, çılgınca eleştirdik, diziyi başlamadan bitirdik, yok ettik, rahatladık!
http://www.circassiancenter.com/cc-turkiye/yorum/nt/320-Aglatan.htm
Bu sıcak yaz akşamlarında, ailece ruhunu yudumlayarak Cherkess filminin yeniden izlenmesi ve yakın tarihte Çerkes Ethem filminin çekimleri başladı, haberinin duyulması temennisiyle.