HAYDAR-I KERRAR GAYR-I FERRAR ALİYYÜ’L MURTEZA

KITIJ Cemil Biçer

Konu başlığını okuyup hakkımda önyargı oluşturmayın sakın! Amacım bir inanç önderine methiye düzmek filan değil. Beni bilenler bilir, bilmeyenlerde sorar öğrenir.

Yaşam felsefem her türlü farklılıklara aynı mesafede durma stratejisi üzerine oluşmuştur. Dili, dini, mezhebi, derisinin rengi, etnik kökeni, siyasal düşüncesi, milliyeti ne olursa olsun benim için asıl olan “insan” olmasıdır…

Altını kırmızı kalem ile kalınca çizerek tekrar etmek istiyorum “önce insan” olmak önemlidir benim için.

Ama tarihin tozlu sayfalarını karıştırırken karşılaştığım iz bırakmış toplum önderlerine karşı da bir pozitif ayrıcalığım vardır, bu da benim “kırmızı çizgim” olsun.

“Haydar-ı kerrar gayr-ı ferrar”; Hayber kalesi fethi sırasında Hz. Muhammed tarafından Hz. Ali hakkında söylenmiş olan sözün yarısıdır. “Kerrar” kısmı “düşmanın hep üstüne gitmesi (yani kerelerce)” manasında doğru olarak telaffuz edilir.
Fakat diğer yarısı “ferrar” hakkında pek konuşulmaz. Tamamı: “Haydar-ı kerrar gayr-ı ferrar” olan sözdür.
Diğer yarısı da “asla kaçmaz” (firar etmez) anlamına gelir. Yani bütünsel olarak “döne döne üzerine gider, asla geriye kaçmaz” demektir.

Bu lakabın seçilmiş olmasının sebebi, Hayber kalesini fethetmeye kendisinden önce gitmiş olanların “geri dönmüş” veya bir bakıma “kaçmış” olmalarıdır. Bu noktada tam isabet olarak söylenmiştir ve kalenin fethi de durumu tasdik etmiştir.

Sûnnî inancın egemen olduğu toplumlarda belirgin bir “Alevi” kompleksi -kompleksten öte-  bir Alevi düşmanlığı görülmektedir,

Tarihin kurumuş kan kokan küflü sayfalarını objektif bir gözle incelediğinizde bunun çok korkunç katliamlı örneklerini görmek mümkündür.
Yaşı kemale ermiş olanlar yakın geçmişimizde Çorum, Maraş ve Sivas şehirlerimizde yaşadığımız mezhep kökenli acı olayları unutmamışlardır.

Mezhepler bir inanç sistematiğinin farklı yorumlanışlarından ve egemenlik arzusundan başka bir şey değildir.Ve insanlık tarihindeki bütün dinler ve mezhepler sonuçta birbirleri ile aynı amaca hizmet ederler hiç biri yek diğerinden ne fazla değerlidir nede daha zelildir.

Aynı kökenli dinlerin kendi içindeki farklı mezheplere karşı hoşgörüsüzlüğü ve düşmanlığı egemenlik alanlarının genişletilmesi ve muktedirlerinin saltanatlarının devamı ile ilgilidir. Bazen, bir dinin peygamberi tarafından “Haydar-ı kerrar gayr-ı ferrar” sıfatı ile onurlandırmış bir dini önderim olsun diyesi geliyor insanın….

Ali‘yi sevenlere selam olsun.