SEAUH Goşnağu
Adige Mak Gazetesi, Aralık 2012
Çeviri: Açumıj Hilmi
Cumhuriyetimiz devlet gazetelerinin redaksiyonlarının bulunduğu binada; dini aşırılıkçılık, kanunların bununla mücadele ediş şekli, gençleri korumamızın gerekliliği ve din adamlarının bu konuya bakış bakış açılarının ele alındığı bir yuvarlak masa toplantısı düzenlendi.
Yuvarlak masa toplantısını Adige Cumhuriyeti (AC) ulusal işler yurtdışında yaşayan soydaşlar ve basından sorumlu komite organize etti. Toplantıya din adamları, toplumsal organizasyonların yöneticileri ve basın temsilcileri katıldılar.
Yuvarlak masa toplantısının yöneticiliğini ise Komite Başkanı ŞHALAHOAsker yürüttü. ŞHALAHO Asker; ‘Bir araya gelmemize vesile olan bu konu oldukça önemli bir sorun. Dini aşırılıkçılığın Rusya’da özellikle Kuzey Kafkasya’da genişlediğini hepimiz biliyoruz. Bu konuya gençlerin daha çok bağlandığını bilmek bizi üzüyor, bu gün de bu yüzden bir araya geldik. Son yıllarda komşu cumhuriyetlerde, Çeçen, Kabardey-Balkar, Karaçay-Çerkes, Dağıstan ve İnguş cumhuriyetlerinde dini aşırılıkçılık ve terörizm sebebiyle olan mağduriyetleri biliyoruz. Cumhuriyetimizde aşırılıkçılığın yer bulmaması için sivil organizasyonların yapması gerekenler hakkında düşünmek üzere toplandık’ dedi.
Ardından Rusya Bilimler Akademisi Güney Bilimsel Merkezi Başçalışanı Oleg Tsvetkov’a söz verdi.
– Bu yuvarlak masa toplantısını organize eden komitenin ortaya koyduğu ve bizim araştırmamızı istediği konu hakkında araştırma çalışmaları yaptık. Cumhuriyette yaşayan Adıgelerden bazılarına sorular sorduk. Kendisini Müslüman sayanların oranını öğrendik, sorularımızı yanıtlayanların yüzde sekseni kendisini Müslüman sayıyor. Anketörlerin yüzde onu dini inanca sahip değil. Kalan yüzde 10 ise kendisini her hangi bir dinden saymıyor.
Soru sorduklarımızın yüzde ellisi hangi mezhepten olduğunu söyleyemedi. Kendisini Müslüman sayanların yüzde yetmişi ise namaz kılmıyor. Camiye gidenlerin oranı ise yüzde birden başlayıp yüzde beşe ulaşıyor. Araştırmamızı Tehutemıkuaye, Koşhable rayonları ile Adıgekale kentinde yaptık. İmamlarla, müftüyle ve halktan insanlarla görüştük, sorular sorduk. Konuştuğumuz insanların yüzde on beşi aşırılıkçılık sebebiyle toplumda karışıklıklar çıkabileceğini sandıklarını belirttiler. Müslümanlar arasında belirli anlaşmazlıklar da var. Bunlar daha ziyadesi ile temiz İslam anlayışı ile ‘yeni normların ilave edildiği-uzun zamandır uyguladıkları İslam‘dan anlaşılan şeylerin doğru dürüst analiz edilmemiş olması. Yablonevske camisinin imamının belirttiğine göre İslam‘ı temiz olarak yaşayanlar Müslümanların çoğunluğunu oluşturuyor.
Sorular arasında camiler ile devlet arasındaki ilişkiye dair olanlarda vardı. Bu ikisinin arasında anlaşmazlık yok. Görüştüğümüz insanların çoğunluğu Müslümanların çocuklarının okuyacağı okullar açılmasının gerekli olduğunu söylüyorlar.
Aşırılıkçılığa yönelik sorulan sorulara verilen cevapların gösterdiğine göre önümüzde diğer kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinin kat ettikleri yol uzanıyor. Fakat tamamen İslam‘ın kapsaması altına girilmeyecek.
NEHAYE Vyaçeslav, Adige Devlet Üniversitesi öğretim görevlisi;
– Aşırılıkçı akımlara kapılma ihtimali en çok öğrenciler arasında var. Eğer devlet gençlerin ilgi duyacakları konular hakkında düşünmüyor olursa, gençler arasında kendilerini çağıran, yönlendiren şeylerin peşine takılanlarda çokça çıkıyor.
Gençlerin başka uluslara ve dinlere karşı hoşgörü içinde olarak dostane ilişkiler geliştirmeleri yanısıra onlara saygı duymaları yönünde de çalışıyoruz. En çok yurt dışından gelen öğrenciler üzerine duruyoruz. Farklı uluslardan olan gençler arasında anlaşmazlıklar olsa da, bunlar daha ziyade politik veya dini kökenli olmaktan öte yaşam şekli-stili üzerine olan konulardan kaynaklanıyorlar.
ŞAVKO Asker, Adige Devlet Üniversitesi öğretim görevlisi;
– Aşırılıkçı akımlar için en uygun zemin dünyaya düzgün bir bakış açısına sahip olmayan toplumlardır. Rusya toplumsalı da günümüzde böylesi boşluklara sahip nitelikte. Aşırılıkçılık pek çok konuyu kapsıyor. Aşırılıkçılık sosyal-politik veya ulusal niteliklide olabiliyor. Bu gün üzerinde durduğumuz konu dini aşırılıkçılık. Aşırılıkçı akımlara kapılma ihtimali olanlar 15 ile 25 yaş arasındaki kesimler. Üzerlerine en çok eğinilmesi gerekenler de onlar. Rusya devleti toplumsal yapının hangi yolda ilerleyeceğini, yaşayacağını ortaya koymaz ise boş olan bu yeri başka ideolojiler kaplarlar.
Yuvarlak masa toplantısına araştırmaların ortaya koyduğu sonuçlar değerlendirerek başlanıldı. Benim kanıma göre; din hakkında derin bilgiye sahip olmadan bu sonuçların değerlendirilmesi anlaşılamaz. Halktan insanlar dinin temiz mi yoksa yozlaşmış olarak mı uygulandığını anlamıyorlar. Selafiler, Vahhabiler vs bunların ayrımını yapabilecek olan sadece din adamları.
Daha sonra Adige Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Aşırılıkçılıkla MücadeleMerkezi Başkanı Andrey Çernikov söz aldı. Konuşmasında merkezin bu konudaki önlemsel çalışmalarına değindi, belirledikleri tarikat, toplulukların kanun dışı faaliyetlerine yönelik açıklamalar yaptı, sorulara cevaplar verdi.
Merkezin üzerinde çalıştığı bir ikinci husus ise aşırılıkçı niteliklere sahip yayınların cumhuriyetimize sokulmasını engellemek, böylesi yayınlara sahip olanları tespit etmek ve bu yayınları toplamak.
Daha sonra İse Adige Cumhuriyeti ve Krasnodar Eyaleti Müslümanları Müftü Yardımcısı ŞHALAHO İbrahim ile Mıyekuape ve Adıgey Piskoposluğu Başpapazı Daniil Çadayev konuştular.
ŞHALAHO İbrahim;
‘- İçişleri Bakanlığı‘na bağlı merkezin dini aşırılıkçılık ile mücadelesi üzerine anlattıklarını gerçekten dinledim. Din ile devletin birbirlerine yardımcı olmalarının- ilişkilerinin büyük önemi var. Fakat dini konulara sert bir şekilde karşı çıkmakla bir şey elde edilemez. 70 yıl içerisinde dini dışlayan Sovyet yönetiminin kapıları aralandığında İslam dinine ilişkin literatür doldu taştı. Fakat bütün kitapları aşırılıkçı saymakta doğru değil. Bunların gerçekte ne olduklarını kim ortaya koydu, belirledi? Kitaptan bir ufak parça seçerek onun aşırılıkçı olduğunu belirleyemezsin. Tekstlerde pek çok yerde ‘mücadele et’ kelimesi yer alıyor. Bu konuda doğru tespitleri yapabilecek olanlar dini bilgilere sahip olanlardır. Örneğin bir psikolog veya dilbilimcisinin bunu anlamaması da mümkün.
Gençlerin katılmamaları gerekenlere katılmamaları için devletin onları çekebilmesi kendisine bağlayabilmesi gerekiyor. İşte bu yüzden ‘dini okulların açılması gerekmez’ diyenler doğru değiller, bunlar bize gerekiyor.
İbadethanelere yönelikte söylemek istediğim şeyler var. Bu yönde de sorunlar var. İnsanların dini özgürlüklerini yerine getirme haklarına sahip olmaları gerekiyor. Örneğin Adige Devlet Üniversitesi’nde bulunan ibadethanenin hocası ‘Dağıstan müftülüğü ile ilişkili’ denilerek bu ibadethane kapatıldı. Buraya gelen Müslümanların ne suçu vardı ki? Mesela okulda bir hatası olan öğretmen okuldan uzaklaştırılabilir ama onun yüzünden okul kapatılır mı? Öğretmen uzaklaştırılır. Bu da bunun gibi bir şey.
İnsanlarla görüşülmeli, konuşulmalı ihtiyaçları sıkıntıları öğrenilmeli. Biz her dine yardımcı olmaya hazırız, fakat devlet kurumu çalışanları sadece rapor vermek için iş yaparlarsa bunun hiç bir faydası olmaz.
Daniil Çadayev insanların, ailenin, toplumun manevi sağlığının bağlı olduğu konular hakkında konuştu. Dinin insana maneviyat ve manevi huzur verebileceğini aynı zamanda bunların bozulması için de kullanılabileceğini örneklemelerle açıkladı.
Farklı uluslardan olan insanlar ve başka dinlerin temsilcilerinin hoşgörü içerisinde yaşamaları ile gençlerin bu konuda eğitilmelerine yönelik kurulmuş olan ‘Bilgi’ isimli toplumsal organizasyonun Adigey dalı başkan yardımcısı olan SEAUH Mire’de konuştu;
– Farklı uluslardan olan gençlerin hoşgörü ve anlaş içerisinde birlikte olmaları için onları buna alıştırmalı. Aşırılık karşısındaki en büyük silah başka uluslara karşı hoşgörü sahibi olmaktır. Biz lektörlerin (konferansçıların) görevi budur. Etkinliğimize tema hakkında bilgi sahibi olan insanları davet ediyoruz. Örneğin aşırılıkçılık nedir ve çeşitleri hakkında konuşuyor bunların okullarımıza girmemesi için yapılması gerekenler ve diğer konular hakkında konferanslar veriyoruz. Bu konuya ilişkin 206 etkinlik gerçekleştirdik, bunlara on bine yakın genç katıldı.
Adige Cumhuriyeti Devlet Sovyeti – Xase milletvekili Yevgeniy Salov’un konuşmasında belirttiğine göre; gençlerin aşırılıkçı gruplara katılmaması için devlet sahip olduğu bütün imkanları kullanmalı. Bu konuda konseptler belirlenmeli.
‘Kuban Ardı’ gazetesi baş redaktörü Vlademir Karatayev’in belirttiğine göre radikalizmin, aşırılıkçılığın varoluşunun kökeninde eşitsizlik yatar. ‘Ahlakı toplumdan sıyırdığımızda ülkeyi yarınları olmayan hale soktuk. Eğer devlet ekonomik olarak özgür değilse toplumun özgürlüğünden bahsetmek mümkün değildir.’ dedi.
Adige Xase Başkanı BEĞUŞE Adam’ın belirttiğine göre; cumhuriyetteki sorunlar hakkında daha açık konuşulmalı. Karşılıklı konuşmaların, toplantıların, görüş alışverişlerinin büyük önemi olduğunu ön plana çıkarttı. Bazen dile getirilen ‘aşırılıkçı literatürü yurtdışından geri dönenlerin ülkemize getirdikleri’ yönündeki söylemlerin kendisine doğru gelmediğini belirtti.