“MAHO DAPŞE DIDE KITXUENA GİDIM YAW?”

KITIJ Cemil Biçer

Yaş kêmale erince arz-ı mevud’un özlemi çökmeye başlıyor yorgun yüreklere.

Kafdağı’nın diasporadaki son temsilcisi olan nenejim ömrünün son yıllarında “demansif” bir derde dûçar olmuştu ama Kafdağı’na ait hatıraları pırıl pırıldı daha dün yaşanmış gibi diri ve aydınlık… Ancak gün içinde yaşadıklarını hemen unutur, aynı şeyi defalarca sorardı! Bıkkınlık gösterip cevap vermesek elindeki kendisiyle yaşıt çet çubuğu bastonu ile acımasızca vurup cezalandırırdı. Çerkesceden başka dil bilmediği içinde ailede sadece annemle iletişim kurabiliyordu ama bu onu etkilemiyordu. Zirâ kim olursa olsun o hep Çerkesce konuşurdu!

Diasporanın son nesli olan bizler ana dilimizden uzak yetiştirildiğimizden mel-mel gümüseyerek bakardık Kafdağı’nın mavi gözlü Göşefij nenejimize. Ramazan ayının geldiğini sanırım yapılan hazırlıklardan anlardı. O da kendince hazırlıklar yapar; namaz tülbentlerini çıkartır sandığından, annemden yeni seccade ister, rengarenk değerli taşlardan yapımış tesbihlerini komidininin başucuna sıra sıra dizerdi…

Torunlarının içinde en çok beni sevdiğini söyler, bunu da tavırlarıyla belli ederdi. Ona göre büyük büyük dedem Şpaşigo KITIJ Smayll’e en çok ben benzermişim… Göşefij nenej tarafından ulu dedem soylu Şapsığ Şpaşigo KITIJ Smayll’e benzetilmek aile içinde de bana bir ayrıcalık ve gıbta edilen bir onur beratı niteliğindeydi.

Zavallı Göşefij nenejim Ramazan’ın ilk günü oruç tutardı ama bir ay kendine gelemez yorgan döşek perişan olurdu. Şpaşigo çifliğinin ihtiyar kahyası Abdullah dadeyi her saat çağırtıp sorardı; “Waa hajı! Maho dapşe dıde kıtxuenar gidım?” (“Eyyy hajı, şimdi tam olaraktan kaç günümüz kaldı bayrama? –KCB)

Bu Ramazan, hanımın zorlaması ile bir kaç gün oruç tuttum ama benim Göşefij nenejim gibi saat başı çağırıp; “Waa hajı! Maho dapşe dıde kıtxuenar gidım?” diye soracak haj dedem yoktu…

Sahi?  Maho dapşe dıde kıtxuenar gidım? Bilen var mı aranızda?

Işıklarda uyusunlar Kafdağı’nın soylu insanları